Haberler

Tarih kokan sanayi kenti; Yatağan

Tarih: 18 Nisan 2011 Kaynak: Yeni Asır Yazan: Osman Akça
Yıllardır Yatağan Termik Santrali'yle gündeme gelen sanayi kenti Yatağan mermercilik sektörünün yanında çok sayıda doğal ve tarihi zenginliği barındırıyor.

Sahip olduğu doğal güzelliklerinin yanında, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle, ülkemiz turizminin nirengi noktalarından birisi durumdaki Yatağan iç kesimlere çektiği turizm sektöründen belirli bir pay almaktadır.

Yatağan ilçesinin, Eskihisar köyü sınırları içindeki "Stratonikya Tarihi Antik kenti" ve Turgut beldesi sınırları içindeki "Lagina antik Kenti"nin yanında, ilçeye bağlı Bozüyük beldesinde de, Kanuni Sultan Süleyman'ın Rodos Seferi sırasında, gölgesinde konaklayarak bir süre dinlendiği, 800 yıllık tarihi çınarı, aynı belde içinde yer alan, tarihi yapıları, yine Yatağan ilçesiyle iç içe olan ve eski adıyla Gevenes, yeni adıyla da Çaybükü köyündeki, ünlü Ormancı türküsünün doğmasına neden olan, acı bir olayla da anılsa, kültürel zenginliğimiz olan olayın yaşandığı "Belen Kahvesi", Yatağan ilçesi ve çevresinin önemli tarihi ve kültürel zenginlikleri arasındadır.

Yatağan ilçesinin, diğer yerleşim birimlerindeki tarihi zenginliklerle, Aydın'a bağlı Çine ve Karpuzlu ilçelerine kadar uzanan alanı kaplayan ve "Jeolojik Park" olarak, projelendirilerek kültür turizmine kazandırılması düşünülen önemli doğal ve tarihi zenginliği bulunuyor.

Aydın-Çine yönünden Yatağan'a giriş yapanlar, Çine vadisinin olağanüstü güzelliğinden etkilenirler. Şimdi Çine çayının suları altında kalan Çine vadisi içinden akan ve yılın altı ayı zakkumlarla çevrili deresi, ilginç kaya şekilleri, tarihi köprüsü ile mutlaka görülmelidir. Vadiyi gezmek için yeni yolu değil eski Çine- Yatağan yolunu kullanmak gerekir.

Stratonikeia antik kenti

Yatağan'dan çıktıktan 7 kilometre sonra sağınızda delik deşik kömür ocaklarının yanından geçeceksiniz. Yolda bir tabela gözünüze çarpacak. Yoldan 1 km içerideki bir antik kenti işaretliyor bu tabela. Stratonikeia'yı.

Dünyanın en büyük antik mermer kentine sahip, ölümüne aşkların yaşandığı, Gladyatörler kenti Stratonikeia antik kenti girişindeki Eski Hisar köyünde asırlık çınarlar altında beyaz-mavi badanalı küçük bir köy kahvesine rastlarsınız önce. Biraz soluklanabilir ve tarihi kentin hikayesini dinleyebilirsiniz.

Khrysaor birliğinin bir kenti olarak bilinen Stratonikeia'ın eski adı İdrias idi. İ.Ö.281-261 yılları arasında tahtta bulunan Seleukos kralı Antiokhos'un karısı Stratonike adına kent yenilenmiştir. İ.Ö. 133 yılında Pergamon krallığının Roma'ya miras kalması karşısında ayaklanan Aristonikos'un kente sığınması sırasında Romalılarca kuşatılmış, halkı açlıktan kırılmıştır. Bir zamanlar bol bulunan su kaynakları Eskihisar köyüne çınarların gölgesinde ve ilkçağ anıtlarının yanıbaşında bir görsellik veriyordu.

Şimdi terkedilmiş olan Eskihisar köyünün kuzeydoğu köşesinde büyük kesme taşlar ile tahkim edilmiş kalenin yıkıntıları, kentin kuzey kenarında büyük bloklardan oluşan ana giriş kapısı, kentin tam ortasında en iyi durumda olan yapı Bouleuterion(küçük tiyatro), batısında bu alanın anıtsal giriş kapısı(Serapis Tapınağı olduğu da söyleniyor), kentin batısında gymnasion, giriş kapısının önündeki kutsal yolun kenarında da oda mezarlar antik kent gezisinde karşınıza çıkacak kalıntılardır.

Kentin akropolü güneydeki dağın tepesinde. Çevresi surlarla çevrili. Karayolunun hemen altındaki bir teras üzerinde yazıtında imparator için yapıldığı yazılan küçük bir tapınağın kalıntıları göze çarpar.

Paganların dini merkezi: Lagina

Yatağan - Milas yolunun bu defa 3. kilometresinden ayrılan Turgut yoluyla ulaşılıyor bu ören yerine. Ayışığının ve yol ayrımlarının tanrıçası olan Hekate'nin tapınağı Lagina adındaki bu kutsal yerde yükseliyordu. Günümüzde kazılar sonucunda dairesel propylonlu avlunun bir bölümü ortaya çıkarıldı. Tapınak İÖ 40 yılında Parthların akınına uğrayarak yağmalanmış. Ayakta duran avlu kapısının üstündeki yazıtta Augustus tarafından tapınağın onartıldığı (İÖ 27) yazıyor. Tapınak, Hellenistik çağın modasına uygun, yalancı ikisıra sütunlu planda, Korinth düzenindeydi. Stratonikeia kentini kuran Seleukosların bir bakıma modernist yaklaşımı olan Korinth düzeni, burada özellikle kullanılmış olmalı.

Lagina kazıları, müzeciliğin babası sayılan Osman Hamdi bey tarafından 1891-1893 yıllarında yapılmış ve elegeçen kabartmalar İstanbul Arkeoloji Müzeleri'ne taşınmış.

Günümüze kadar devam eden kazılar sonunda tapınağın mimari parçaları düzenlenmiş, propylon kazılarak tümüyle ortaya çıkarılmış ve Güneydoğuda niteliği bilinmeyen bir kutsal yapı keşfedilmiştir.

800 yıllık anıt ağaç

Muğla- Yatağan yoluna 24 kilometre mesafede, Bozöyük beldesi Pınarbaşı mevkiindeki Pınarbaşı Restoran içerisinde bir anıt ağaç var. Orman Bakanlığı tarafından tescil edilen ve korumaya alınan anıt ağacının çapı 6, yüksekliği ise yaklaşık 30 metre. Yatağan'a yolunuz düştüğünde 800 yıllık çınar ağacının altında sabah kahvaltısı ile bölgeye özgü yöresel yemekleri yemeden geçmeyiniz.

Dünya standardında mermer rezervi

Yatağan'dan kuş uçuşu 8 kilometre ötede, Yatağan- Muğla yolunun 5. kilometresinde sağa ayrılan yol ile ulaşılan Bağyaka köyünün 3 km dışında Panamara kalıntıları yer alır. Muhtemelen Stratonikeia antik kentine bağlı bir tapınak yeriydi Panamara. Tapınaktan bugüne ulaşan kalıntılar fazla bir değer taşımıyor.

Türkiye Elektrik Kurumu santralı; Yatağan-Milas karayolunun 3. km'sin de 1.163.000 metre karelik bir alan üzerine 1975 yılında kurulmuştur. Termik Santrali, Muğla Yatağan linyit havzasındaki düşük kalitedeki kömürün değerlendirilmesi ve ülkemizin artan enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla tesis edilmiştir.

Santralin üç ünitesi çalışmaktadır. Santral 3 X 210 megavat gücünde elektrik üretmektedir. Santralde 850 personel çalışmaktadır.

Güney Ege Linyit İşletmeleri; Bu santralin kömür ihtiyacını karşılayan Güney Ege Linyitleri İşletmesi Müessese Müdürlüğü Yatağan-Milas karayolunun 8. kilometresinde bulunmaktadır. Bu müessese, linyit üreten bir kamu kuruluşudur. İşletme 1979 tarihinde kamulaştırılmıştır.

İşletmenin kömür havzası, Yatağan sınırları içinde 10.874.000 metre karelik alanı kapsamaktadır. Yıllık kömür üretimi 3,5 milyon tondur.

Üretilen kömürün % 93'ü santralde enerji üretimi için kullanılmaktadır. % 7'lik kısmı ise, bölgenin yakıt ihtiyacını karşılamaktadır.

Kömür açık işletme yöntemleriyle çıkarılmakta olup, Kömür işletmelerinde 1200 personel çalışmaktadır.

Mermercilik; Yatağan ve yöresi yurtdışında da kabul görmüş dünya standartlara uygun üç yüz yıllık mermer rezerve sahiptir.

Kaliteli bol kristalli ve mükemmel cila tutan mermer özelliğine sahiptir. Yörede 80 civarında mermer ocağı bulunmakta olup 50'ye yakın orta ölçekli mermer teknolojisine uygun fabrikasyon sisteminde üretim yapılmaktadır. Ülkemizin mermer ihtiyacının % 60'ı yöremizdeki mermer sektörünce karşılanmaktadır. Aynı sektör 63 ülkeye mermer ihraç etmektedir. Mermer sektöründe yaklaşık 1800 kişi istihdam edilmektedir.

Feldspat; Yörede özel sektöre ait feldspat maden ocağı ve fabrikası bulunmaktadır. Mika, cam ve boya sanayinde kullanılan albit cevheri işlenir. Tesisin kapasitesi yıllık 500 bin tondur. Bu ürünlerin %90'ı ihraç edilmektedir.

Yem Sanayi; Bölge çiftçisini mahsullerinin değerlendirilmesinde önemli rolü olan Yatağan Yem Sanayi A.Ş. 1993 yılından bu yana her türlü hayvan yemi üretimi yapmaktadır. Fabrika 28.800 ton hayvan yemi üretime kapasitesine sahiptir.

Süt Sanayi; Bölgedeki süt üretimi Ege Süt Endüstri Limitet şirketince değerlendirilmektedir. Süt üreticilerimizden yıllık 14.600.000 Litre süt alımı yapılmaktadır. Bu sütler işlenerek krema, tereyağı, yoğurt ve peynir çeşitleri iç ve dış piyasaya sunulmaktadır.

Zeytincilik; Zeytin üreticiliği çok eskilere dayanmaktadır. Tüm köylerde zeytin üretimine büyük bir önem verilmektedir. Üretilen zeytin yemeklik ve yağlık olarak iç ve dış piyasada tüketilmektedir.

Deniz olmayan kentte turizm olur mu?
- Söz konusu yer, yıllardır kirlilikle gündeme gelen Muğla'nın Yatağan ilçesiyse olur. Valilikten, Belediyeye kadar herkes elini taşın altına koyar ve turizmden pay almak için 'Kültür Yolu' projesini hazırlarlar.

Yatağan artık hava kirliliği ile değil, kültür turizmiyle Türkiye gündemine oturacak.

Muğla Valiliği, Yatağan Kaymakamlığı, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, Güney ege Linyit İşletmeleri (GELİ), Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, Yatağan, Bozüyük, Bencik ve Turgut Belediyeleri el ele vererek, eşine az rastlanır bir dayanışmayla "Kültür Yolu Projesi"ni masaya koyuyorlar. Termik santralin neden olduğu hava kirliliği ile ülke gündemine oturan kentin, projenin tamamlanmasıyla kültür turizminin önemli merkezlerinden birisi haline geleceği düşüncesindeyim. Kömür ve santrale bağlı bir ekonomiye sahip olan ilçe, artık turizmde de söz sahibi olacak. Nasıl olmasın ki; Dünyanın en büyük mermer kenti Stratonikeia ve Pagan dinin merkezi Lagina Antik kentleri burada bulunuyor.

Projenin çalışmalarına başladı bile...
Üç aşamadan oluşan projenin ilk ayağında; Belen Kahvesi, Bağyaka Orman Yolu, Bozüyük Pınarbaşı Tesisleri, Kapubağ Meyintan Mahallesi, Kapubağ Köyü, Külbarajı, Stratonikeia Antik Kenti arasında 20 kilometrelik bir Kültür Yolu belirlendi.

İkinci aşamada ise Stratonikeia Antik Kenti, Bağcılar, Lagina ve Kutsal Yol arasına 9,5 kilometrelik yol yapılacak. Kültür Yolunun kazıkları Muğla Orman bölge Müdürlüğü tarafından çakıldı. Önümüzdeki günlerde Geli, Orman ve İl Özel idaresi iş makineleri çalışmalarına başlaması bekleniyor.

Üçüncü aşamada da Kutsal Yol'dan itibaren Türkiye'nin ilk Jeopark projesinin uygulandığı Gökbel Vadisi'ne 27 kilometrelik yol yapılacak.

Orman Genel Müdürlüğü ile İl Özel İdaresi arasında yolların devir protokolleri imzalandı. Prosedürlerin tamamlanmasının ardından 2 ay içerisinde projenin ilk iki aşaması tamamlanacak.
Takvim
<<Mayıs 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
            1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.