www.newyorkbygehry.com

Frank Gehry 82 yaşında, ancak herhangi bir yavaşlama belirtisi göstermiyor. Aynı anda 20 proje üzerinde çalışan Pritzker Ödüllü mimarın son tamamladığı iş olan "New York by Gehry" geçtiğimiz ay resmi olarak açıldı. Bu söyleşide Gehry buz hokeyinden nasıl ilham aldığını, Gian Lorenzo Bernini'den ne kadar etkilendiğini ve her zaman yapmak istediği tasarımları bizlerle paylaşıyor.



Aldığım en iyi tavsiye kendin olmak. En iyi sanatçılar bunu yapar. 1978'den beri hocalık yaptığım Yale'e gelen çocuklara, yollarını kendileri bulmalarını, çünkü bu durumda tek uzmanın kendileri olacağını söylüyorum. Bazı insanlar yaptıklarınızdan hoşlanmayabilir, ama yine de tek uzman sizsiniz.

En çok etkilendiğim kişilerden biri İtalyan sanatçı Gian Lorenzo Bernini. Roma'da, Santa Maria della Vittoria'daki Azize Teresa heykelini ilk gördüğümde sene 1960'tı. Heykeli sadece ayin sırasında görebilirsiniz ve heykelin bulunduğu küçük şapeli görmek için kilise oturaklarında ön sıraya geçmeli ve arkanıza yaslanmalısınız. İstavroz çıkarmanın bile nasıl yapıldığını tam bilmiyorum. Genç rahip, beni ön sırada, herkes dizlerinin üstüne çökerken diz çökmeye çalışıp bunu bile yanlış yaparken gördüğünde katıla katıla gülüyordu.

Hep hayran kaldığım şey kıvrımlar. Tüm sanatçılar, yüzyıllar boyunca kıvrımlar üzerine vakit harcadılar. Michelangelo'nun yığınla kumaş çizimi vardı. 8 Spruce'da biz de cephe tasarımında Bernini'nin kıvrımlarından ilham alıyoruz. Bir binada tarihi dekorasyon kullanmadan hissiyatı ifade etmenin yollarını arıyorum.

Kaçan bir proje Norton Simon için yapmaya çalıştığım çardaktı. Çardak, Simon'un özel koleksiyonundaki Hindistanlı bir dansçı figürünün hareketini taklit ediyordu. Rüzgarla havaya kalkmış bir ahşap yığını gibi görünmesini istedim. İki katmanını yaptım ve beni çağırıp "Bunu durduruyorum. Yoksa senin bitmeyen senfonine dönüşecek," dediğinde üçüncü katmanı yapmak üzereydim.


www.newyorkbygehry.com

Eskiz yaparım, bu benim sesli düşünme biçimim. Sonra eskizlerimden bir kitap yaptılar ve ben de içime kapandım, artık pek eskiz yapmıyorum. Ama daha çok yapmalıyım.

Müziği seviyorum. Geçenlerde Daniel Barenboim'ın Schubert çalışını dinlemek için Milano'ya uçtum. La Scala'nın akustiği pek de harika olmamasına rağmen konser çok güzeldi. Çalışırken müzik dinlemem, ama sık sık konserlere giderim.

Sevdiğim bir koro şefi "the Dude (Adamım)" Gustavo Dudamel, çünkü binamıza (Walt Disney Konser Salonu) geldi. Ayrıca Esa-Pekka Salonen ve Pierre Boulez'i severim. Boulez'i koro yönetirken ünlü "kilim konseri"nde ilk kez gördüm. Filarmoni Salonu'nda koltukları kaldırtıp yerlerine kilimler koydurmuştu. Kilime oturdum ve koroyu idare edişini seyrettim. Kollarını çok az açıyor. Tutkuyu bu kadar basit bir şekilde ifade eden biriyle daha önce karşılaşmamıştım. Koro şefleri genelde çok fazla ellerini sallar ve hareket eder, ama bu adam her şeyi içinde saklıyordu.


GagaDaily.com

Lady Gaga için yaptığım orijinal şapka, Francesco Vezzoli tarafından sipariş edildi, deriden yapıldı ve o kadar yumuşaktı ki istediğimiz gibi durmadı. Lady Gaga şapkayı hiç görmedi. Yollamayı düşündüm, ama büyük ihtimalle zaten bir sürü işe yaramaz şey kendisine gönderiliyordur.

İyi tasarlanmış bir ev çok konforlu olmalı. Estetikçi, minimal şeylere dayanamam, o şekilde yaşayamam. Evim bir sürü eşyayla dolu olmalı, özellikle de tablolar, heykeller, balık lambalarım, kartondan yapılmış mobilyalar, bir sürü kitap... Farnsworth Evi'nde yaşayamazdım.

Eşya biriktirmem, ama sanat biriktiririm. En sevdiğim sanatçılar Ken Price, Robert Rauschenberg, Ellsworth Kelly, Ed Moses ve John Baldessari.

Her zaman tasarlamak istediğim şey masaüstü objeler, ama hiç buna uygun bir yerim olmadı. Tiffany ile çalışmaya başladığım zaman bu tarz işler yapacaktım ancak geldiğim nokta takı tasarımı oldu. Çünkü ne zaman ofislerine gitsem bana ustaları izlettiler. Bu, ustalıkla baştan çıkarılmak gibi bir şeydi. Sadece 30 adet ince porselenden özel üretim bilezik yaptım.

Hobim yelkencilik. Marina del Rey'de duran bir Beneteau First 44.7 yelkenlim var. Sadece gündüz açılırım. Beni hiçbir şeyin yapamadığı kadar rahatlatıyor. Denize açıldığınız zaman, her şey her saniye değişir ve siz her an tetikte olmalısınız. Bunu seviyorum.

Buz hokeyi bir ilham kaynağıydı, bunu Knoll için tasarladığım Hat Trick Chair'de kullandım. The Fog adında bir takımım var ve Over-30 Ligi'nde oynuyoruz. Büyüme çağında bir süre oynamıştım ve oğullarımla oynamayı da severdim.

Eşime ayak uyduramıyorum, haftada iki kitap okuyor, ama ben Alex Ross'un "Listen to This"ini okuyorum. Bir de "The Snowball: Warren Buffett and the Business of Life" isimli kitabı okuyorum, ama çok uzun, o yüzden ben de kenara koydum başka şeyler okuyorum.

En büyük başarımı düşünecek olursam, bu bir aşk ilişkisi gibidir: Üzerinde çalıştığınız bina ile ilgili olarak her zaman heyecan duyarsınız. Dolayısıyla şu anda bu 8 Spruce St., ama gelecek ay başka bir şey olacak.


(Gehry Partners'ın izni ile)

Üzerinde çalışacağım bir sonraki bina Abu Dhabi'deki Guggenheim Müzesi. Şu anda temellerini döküyorlar.

Herhangi bir anda, her biri konseptten uygulamaya, farklı aşamalarda olan 20 proje üzerinde çalışıyorum.

Emekli olamam. 82 yaşındayım. Çok gencim.


Philip Greenberg Photo