Haberler

Heykeller ağırdır

Tarih: 28 Nisan 2011 Kaynak: Vatan Yazan: Okay Gönensin
İnsanlık Anıtı'nın kaldırılması insanlığın hafızasında hep kalacaktır. Yüzyıllar önce yapılanları bugün nasıl hatırlıyorsak, İnsanlık Anıtı olarak tasarlanmış heykelin yıkımı da yüzyıllar sonra hatırlanacaktır.

Kitap toplayanlar, kitap yakanlar, resim yasaklayanlar, heykel kıranlar insanlık tarihinin aynı sayfalarında yan yana yer alırlar ve bu sayfalar hiç de şan şeref sayfaları değildir.

Bu sayfalarda yer alanlar insanlığı ileriye değil geriye götürenler olarak hatırlanır.

İnsanlık heykelinin Kars'ta yer alması, ilk günden itibaren belli çevrelerin tepkisini çekmişti. Bu çevreler, heykelin taşıdığı barış mesajından daha baştan hoşlanmadılar ve aleyhine büyük gürültü kopardılar.

Heykelin yerinin, çevresinin doğruluğu yanlışlığı, olayın ağırlığını gidermeyecek ayrıntılardır.

Olayın ağırlığını Başbakan Erdoğan'ın "ucube" nitelemesi belirlemiştir. Ve heykel onun talimatıyla yıkılmış olmakla anılacaktır.


Tartışmanın başında çok şey söylendi. Başbakanların da heykeller hakkında fikri olabileceği, ama fikirlerini ifade ederken sanat düşmanı gibi görünme hakları olmadığı da söylendi. Bu uyarılara rağmen inatlaşma ruhu ile Başbakan'a yaranma ruhu aynı anda devreye girdi ve heykelin yıkımı başladı.

Heykel yıkılırken alkışlayacak birilerinin getirilmesi ise katmerli bir utanç konusudur. Önemli olan bu izleyicilerin yıkım sırasında tekbir getirmeleri değil; heykel yıkımını desteklemek için getirilmiş olmalarıdır. Onlar, bir insanın idamını izlesin ve idamı desteklesin diye getirilmiş insanlardan farksız olduklarını kuşkusuz bilmiyorlar. Alkışlamalarından daha önemlisi, kimilerinin bu yıkımı destekleyecek birilerini getirmeyi akıl etmiş olmasıdır.

Cinayeti işleyen, bir kalabalık desteğine ihtiyaç duyduğuna göre aslında ne yaptığının fena halde farkındadır. Bu çabası nafiledir. Tarihe kalacak olan heykelin yıkım görüntüsüdür, o kalabalık da sadece dikilmiş tüydür.

Heykeller ağırdır, heykel yıkanlar hiçbir zaman heykeller kadar ağır olmamışlardır, olmayacaklardır.


"Çılgın proje" hakkında

Başbakan'ın açıkladığı ikinci "İstanbul projesi"nin hem ekonomik canlılık mantığı hem İstanbul'un güvenliği açısından tutarlı olduğu anlaşılıyor. Başbakan'ın projeyi anlatırken "çevre" ve doğa açısından zararlı olmayacağını da söylemesi önemlidir.

İstanbul'un güvenliği, Boğazların korunması için benzer projeler uzun süredir gündeme getiriliyordu. Bunun hayata geçmesi kuşkusuz olumludur.

Kanal projesiyle bağlantılı olarak, İstanbul'a üçüncü köprü ve iki yeni şehir projeleri de ekonomik canlılık açısından önemli projelerdir. Herhalde bunların planları yapılırken İstanbul'un 20 küsur milyonluk ve "hareket edilemez" bir dev olmasının tedbirleri de alınacaktır.

Bir iş yapılırken bir başkasının bozulmasının örneklerine yüzlerce kez tanık olduğumuz için bu projeler yumağının büyüklüğünün İstanbul'u ve çevresini büyütürken, gerçekte hareket edilemeyecek bir tıkanmaya sürükleme ihtimali, bu şehri sevenlerin ilk endişesi olarak baştan dile getirilmiştir.

YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Temmuz 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
        1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.