Haberler

Sivas'ta insan hakları zirvesi

Tarih: 16 Mayıs 2011 Kaynak: Hürriyet
Hürriyet Treni'nin 5'inci durağı Sivas'ta farklı kesimler bir araya geldi. Eski ve şimdiki ulaştırma bakanları, insan hakları çalışmalarını anlatmaya gelen Valilik İnsan Hakları Kurulu'nun tüm üyeleri, CHP'liler, Demiryolları'na taleplerini iletmek isteyen Birleşik Taşımacılık Çalışanları Hürriyet Treni'nde buluştu.

18 saatlik bir yolculuktan sonra dün sabah saatlerinde Sivas Garı'na varan Hürriyet Hakkımızdır Treni, Sivas Vali Vekili İsmail Koşum, Vali Yardımcısı Veysel Çiftçi, Belediye Başkan Yardımcısı Hayri Köse, TCDD 4 Bölge Müdürü Hacı Ahmet Şener, kent protokolü ve öğrenciler tarafından çiçeklerle karşılandı. Vali Vekili İsmail Koşum, Hürriyet Treni'nin geçtiği illerde yaptığı faaliyetlerle özellikle genç ve çocukların sosyal ve kültürel gelişimlerine büyük katkı sağladığını dile getirdi. Protokol üyeleri ve yöneticiler kentin sorunları hakkında Hürriyet yazarları Sedat Ergin, Banu Tuna ve Melis Alphan'a bilgi verdi.

Stantlara yoğun ilgi
DASK Deprem Simülasyon Vagonu, Pınar Kido Çocuk Tiyatrosu, Türkiye Futbol Federasyonu'nun minyatür kalesi ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı'nın çocuk haklarıyla ilgili resim atölyesi de başta çocuklar olmak üzere Sivaslılar'ın yoğun ilgisiyle karşılandı.

CHP Sivas Milletvekili ve yeni dönem adayı Malik Ecder Özdemir ve CHP İl Yönetimi de Hürriyet trenini ziyaret edenler arasındaydı. Özdemir, kente yapılan yatırımların yetersiz olduğu görüşünü Sedat Ergin'le paylaşırken, seçim çalışmaları döneminde bu sorunların çözümü için çaba gösterdiklerini kaydetti.

1000 doğum günü Hürriyet'i
Sivas, bin doğum günü Hürriyet'i talebiyle rekor kırdı. Sivas Vali Vekili İsmail Koşum (ortada) ve Vali Yardımcısı Veysel Çiftçi de doğum günlerinde yayınlanan Hürriyet'i alanlar arasındaydı.

Ulaştırma Bakanı Habib Soluk ile Eski Ulaştırma Bakanı ve İzmir Milletvekili adayı Binali Yıldırım ve TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman Sivas Modern Beton Travers Fabrikası'nın temel atma töreninden sonra Hürriyet Treni'ni ziyaret etti.

Türkiye Futbol Federasyonu'nun 85 yerde açtığı Kız Futbol Okulları'nda futbolla buluşturduğu 14 bin kız futbolcunun Sivas ekibi de dün
Hürriyet Hakkımızdır Treni'ndeydi.

Sivas ne istiyor?
hurriyet.com.tr, facebook, twitter üzerinden ve Sivas garındaki "Türkiye ne istiyor?" kürsüsünden ankete katılan Sivaslılar, kent sorunlarında birinci sıraya yatırım azlığını koydu. İkinci sırada ise belediye hizmetleri yer aldı. Ankete göre Sivas, genel seçimler sonrasında önem sırasına göre işsizlik, eğitim sistemi ve hayat pahalılığının değişmesini istiyor.

Haklarını istediler
Hürriyet Treni bu yılın ilk hak yürüyüşüne de sahne oldu. Perona sloganlarla giren KESK'e bağlı Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası üyeleri, şu taleplerinin tren aracılığıyla TCDD'ye iletilmesini istediler: "Atama, nakil, eğitime gönderme gibi konularda ayrımcılık yapılmaması; parasız seyahat hakkının geri verilmesi; personel eksikliğinin ve ücret ve ek ödemelerdeki adaletsizliğin giderilmesi; zorunluluk halinde yapılan fazla çalışma ücretinin ve faal personelin çalışma koşullarının iyileştirilmesi." Kurumda kadınlara karşı uygulanan ayrımcılığa ve erkek egemen yaklaşıma da karşı çıkan sendikanın Edirne, İzmir, Kars, Samsun ve Diyarbakır garlarından 11 Mayıs'ta başlayan yürüyüşü, 16 Mayıs'ta Ankara'da sonlanacak.

Türk örf ve adetlerinin ilk baskısını arıyorum
Pir Sultan Abdal, Aşık Veysel gibi nice efsanevi ozanın, köklü bir kültürün, yüzyıllar önce "delilerini" bile su ve müzikle tedavi eden bir medeniyetin, eşsiz mimari eserlerin şehri Sivas. Yağmurlu bir hafta sonu günüydü, belki de bu yüzden çoğunu garda göremedik ama 400'e yakın sivil toplum kuruluşunu barındırıyor. Çoğu aktif bildiğim kadarıyla, keşke Türkiye'nin hak yolculuğuna bir küçük katkı olan Hürriyet Treni'nin Sivas durağına olsun katılsalar, deneyimlerini Türkiye ile paylaşsalardı.
Ancak bu yokluğa karşılık Sivas Valiliği, Hürriyet Hakkımızdır buluşmamıza, sendikacısından sosyal hizmetçisine 20 kişiden oluşan İnsan Hakları Kurulu'yla tam tekmil katıldı.

İnsan hakkıyla vardır
Kentte 2004'ten bu yana faaliyet gösteren Kurul, merkezden mesire yerlerine 32 noktaya koyduğu İnsan Hakları Başvuru Kutusu'yla halkın sorun ve taleplerini topluyor, peçeteye ya da bir gazete parçasına yazılmış isimsiz başvuruların bile izini sürüyor. Kimi zaman bir ev içi şiddet vakası oluyor bu başvurunun konusu, kimi zaman bankanın ölmediğini kanıtlamasını istediği yaşlı bir emeklinin çektikleri. Bu kurullar Türkiye'nin her şehrinde var ancak hepsi aktif değil. Sivas dersini çalışmış görünüyor; pek çok broşür bastırmışlar, insan hakkının ne demek olduğundan başlayıp kurula nasıl başvurulacağına kadar bilgilendirici çalışmalar yapıyorlar. Ki ödül de almışlar.
"İnsan haklarıyla vardır" diyor Kurul, insan haklarını onurlu, özgür ve eşit yaşamak olarak tanımlıyor. Bu kavramların kağıttan, sözden çıkıp başta yöneticiler olmak üzere hepimizin hayatının her hücresine yayılması için yollardayız biz de.

Kim bunlar, kim bunlar?
Sivas'ın toplumsal dönüşüm gayretlerini, mesela kız çocuklarının daha fazla okullaşması için yaptıkları projeleri gönülden destekliyoruz ancak konu kadınlara yönelik şiddete gelince, yine aynı yok sayan duvara denk geliyoruz. Belediye Başkan Yardımcısı Hayri Köse başta olmak üzere Sivas kent yönetimini oluşturan erkekler koro halinde "Bizde fazla aile içi şiddet yok" diyerek göğüslerini geriyor. Sivas'ın 10 kadından 4'ünün şiddete uğradığını gösteren Türkiye istatistiklerinin dışında kalamayacağını, şiddet mağdurlarının eğer kendilerine güvenecekleri bir ortam sunulmazsa başvuru yapmayacaklarını, bir kez daha anlatıyoruz. Kayseri Valisi'nin "Siz trenle buraya geldikten sonra burada başvurular arttı" deyişi geliyor aklımıza.

Ama içlerinden biri, göğsünü germeye devam etmekte ısrarlı:
- Burada aileler Türk örf ve adetlerine uygun yaşarlar, şiddet olmaz!
Şu Türk örf ve adetleri ne zaman, kimler tarafından yazıldı, çok merak ediyorum. Kuşaktan kuşağa aktarılan yazılı bir içeriği, tek tek maddeleri içeren ilk baskısı var mıdır bir yerlerde? En yakınlardan gelen dayak, cinsel şiddet, ekonomik ve sosyal baskı, küfür hakaret bu adetlere ne zaman, nereden katıldı? Eğer dedikleri gibi, şiddet Türkler'in bu meşhur adetlerinde yoksa, son yıllarda giderek artan sayıda kadını döven, sokağa atan, okula gitmesini, çalışmasını engelleyen, hakaret eden ve evde ya da sokak ortasında öldürenler hangi milletten, kimin örf ve adetlerine göre davranıyorlar? Ve aramızda ne arıyorlar?

Belki bir gün
Neyse Konferans Vagonu'ndaki toplantıya döneyim. İkisi çocuklara yönelik evler olmak üzere dört büyük proje yürüttüğünü belirtiyor Sosyal Hizmetler İl Müdürü Zafer Yıldırım. Bu nedenle henüz kadınları koruyacak bir sığınma evine sıra gelemediğini söylüyor ardından, "Belki, bir, iki, yıl sonra. Olması iyi olur tabii" diyor.

Ona da sevgi evleri hazırladığı çocukların büyük bölümünün, ailelerinde şiddet yaşandığı için onların korumasına muhtaç hale geldiğini hatırlatmak istiyorum. Bunca çocuğu, annesiz babasız, üstelik zaman zaman yine şiddetin öne çıktığı devletin bakımına muhtaç bırakmak da Türk örf ve adetlerine uygun değildir herhalde, bir bulsam adetleri, söyleyeceğim.

Takvim
<<Temmuz 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
        1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.