Haberler

Doğayı talan edecek yasalar

Tarih: 23 Mayıs 2011 Kaynak: Birgün Yazan: Esra Koçak
Türkiye, 22 Mayıs Dünya Biyoçeşitliliği Koruma Günü'ne biyoçeşitliliğin korunması alanında adeta sorunlarla boğuşarak girdi. Arda arda çıkarılan ve doğanın talan edilmesinin önünü açan kanunlar hızla hükümetin ve Meclis'in gündemine girdi.

Peki doğayı talan edecek yeni yasal düzenlemeler neler?

İşte o kanunlar

25 Ekim 2010'da Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı ile Milli Park, Doğal Sit, Özel Çevre Koruma Bölgeleri vb. alanlar yatırımlara açık hale getirilmişti. "Sürdürülebilir kalkınma" ve "Koruma-kullanma dengesi" ifadeleriyle kılıf giydirilen bu yasa tasarısında, Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Kurulu (UBÇK) adı altında 20 üyesinden 14'ü bürokrat olan ve 2 STK temsilcisi üyesi de bakanlık tarafından seçilen tarafsızlığı tartışılır bir kurul da oluşturulması öngörülmüştü. Tasarı Meclis'te onaylanırsa mutlak koruma alanları, yabani bitki ve hayvan türleri, üstün kamu yararı gereği başa geçecek herhangi bir hükümetin tasarrufuna emanet edilebilecek.

HES'lerin önünü açan yasa
Yine Aralık 2010'da Türkiye Büyük Millet Meclis'inde kabul edilen Yenilenebilir Enerji Kanunu'nda yapılan değişikliklerin de doğa katliamının önünü açtığı belirtiliyor.

Kanunda, "Milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı ile tabiatı koruma alanlarında, muhafaza ormanlarında, yaban hayatı geliştirme sahalarında, özel çevre koruma bölgelerinde ilgili Bakanlığın, doğal sit alanlarında ise ilgili koruma bölge kurulunun olumlu görüşü alınmak kaydıyla yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesislerinin kurulmasına izin verilir" denilmişti.

ÇED değişikliği

20 yıldan beri yürürlükte olan ÇED yönetmeliğinde, 14 Nisan 2011 tarihinde gerçekleştirilen ufak bir değişiklik ise 20 yıllık Çevre Etki Değerlendirme Yönetmeliği'nden geriye adım atılması olarak değerlendirildi. ÇED Yönetmeliği'ndeki değişiklik, Akkuyu ve Sinop nükleer Santralleri, 3. Köprü, Ilısu Barajı gibi büyük çaplı projelerin ÇED olmaksızın yatırıma açılmasını sağladı.

İl il dolaştılar, Ankara'ya giremediler

"Anadolu'yu Vermeyeceğiz" diyerek yurdun değişik yerlerinden kervanlar halinde gelen grubun Ankara'ya girişine polis engel oldu

Doğu ve Batı Karadeniz, Güney ve Kuzey Ege, Doğu ve Batı Akdeniz, Trakya ve Marmara, Mezopotamya, İç Anadolu Kervanları Ankara girişinde buluştu. 11 kervan halinde ülkenin birçok ilini gezen çevreci grup polis engeli nedeniyle Ankara merkezine ulaşamadı.

"Büyük Anadolu Yürüyüşü"

Yürüyüşlerini "Büyük Anadolu Yürüyüşü" olarak adlandıran yaklaşık 500 kişilik ekibi polis Ankara'nın Gölbaşı ilçesinde durdurarak trafiği tehlikeye düşüreceği gerekçesiyle hayvanlarıyla birlikte yola çıkmalarına izin vermedi.

Ülkenin çeşitli illerinden 40 günlük yürüyüş sonrasında Ankara'ya gelen Anadolu'yu Vermeyeceğiz ekibi, doğa katliamlarına, nükleer ve termik santrallara, HES'lere karşı Büyük Anadolu Yürüyüşü'nü başlatmışlardı.

Gül ile görüşmek istiyorlar
Taleplerini iletmek üzere Cumhurbaşkanı ile görüşmek isteyen ekip polisin müdahalesine "buraya oturmaya gelmedik, bize izin verin, yoksa sabaha kadar buradayız" diyerek tepki gösterdiler.

Polisin izin vermemesi üzerine durduruldukları yerde basın açıklaması yapan ekip müzik eşliğinde oyunlar oynayarak, Gölbaşı'nda bekleyişlerini sürdürdü. Anadolu'yu Vermeyeceğiz basın danışmanı Yücel Sönmez grubun polisin tavrını protesto etmek için sabaha kadar Gölbaşı'nda oturma eylemi yapacaklarını bildirdi.

Takvim
<<Ağustos 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
1 2 3 4 5 6 7
8 9 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30 31        
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.