Sokaklara çizdiği üç boyutlu resimlerin internette paylaşılmasıyla ünü bir anda dünyaya yayılan Julian Beever, şöhret olmadan önce şapkasına bırakılan paralarla geçimini sağlıyormuş. 'Kaldırımların Picasso'su' lakaplı İngiliz ressam, eserlerindeki en büyük esin kaynağının çocukluk hayalleri olduğunu anlatıyor.
Beever, duvarına asacak bir tek eseri bile olmadığını itiraf ediyor. Sanatını icra etmesi için gerekli şeyleri ise "Güzel bir kaldırım ve insanların görebileceği bir mekan." diyor.
Julian Beever sokaklara, caddelere, kaldırımlara kimi zaman da alışveriş merkezlerine 3 boyutlu resimler çizen sıra dışı bir sanatçı. Onu farklı kılan, doğru noktadan bakıldığında bütünün algılanabildiği eserini yalnızca tebeşirle çizmesi. Beever, yalnızca sanatını icra etmekle kalmıyor, bunun mükemmel bir reklam şekli olduğunu keşfeden şirketler sayesinde para kazanıyor. İstanbul'un kendisine ilham kaynağı olduğunu anlatan Beever, Volkswagen'in yeni ticari aracı Amarok'un çizimi için Nişantaşı'ndaki Abdi İpekçi Caddesi'ne tezgahını kurmuş. Eserinde İstanbul Boğazı ve köprüyü tema alan sanatçı, kendisine gösterilen ilgiden bir hayli memnun. Bir buçuk yaşından beri resim çizdiğini dile getiren 52 yaşındaki sanatçı, parke taşları sayesinde 3 boyutlu resmi keşfettiğini söylüyor. Sanatçı, hikâyesini şu sözlerle anlatıyor: "Önceleri kaldırımlara Mona Lisa, Bill Clinton, Prenses Diana gibi ünlülerin iki boyutlu resimlerini çiziyordum. Bir gün Clinton'u çizdiğimde resmim çevresindeki küçük sokak parkeleri bir havuz gibi göründü bana. Sonra yeni bir resim çizdim. Tek yapmam gereken o parkeleri boyamaktı ve ortasına bir havuz çizmekti. Ve gerçekten de bir yüzme havuzu gibi görünüyordu. Sonra ayağımı resme soktuğumda gerçekten ayağımı havuza sokuyormuşum gibi göründü. O günden beri 3 boyutlu resim çiziyorum."
En büyük ilgiyi Meksika'da gördüm
Çizdiği eserlerinde çocukluk hayallerinin kendisine esin kaynağı olduğunu anlatan ressam, "Tek kriterim çocukluk hayallerimi kaldırımlara yansıtmak. Bu, denizden gelen büyük bir yengeç de olabilir, ya da kaldırımı yararak farlarını açmış sana doğru gelen bir Amarok da." diyor. Dünyanın 25 farklı ülkesinde kaldırımlara çizimler yapan sanatçı, Afrika dışında tüm kıtalardaki sokaklara heyecan getirmiş. Dünyada en büyük ilgiyi Meksika'da gördüğünü anlatan ressam, Paris'teki ilgisizliğe de değinmeden geçemiyor.