Tarihi ve doğal güzellikleriyle ‘cennet' sıfatını en çok hak eden ülkelerden biri olan Bosna-Hersek, sezonu açtı. Haziran ayıyla birlikte İstanbul'dan Saraybosna'ya haftada beş gün yapılan uçak seferleri de daha çok kıymete binmiş durumda. Zira ısınan havalar ve tepeden inmeyen güneş, Bosna-Hersek'in köy, kasaba ve kentlerini daha da cazip hale getirdi.
Saraybosna'dan başlayacak bir Bosna-Hersek gezisinde bol miktarda Osmanlı izine rastlamak mümkün. Şehir, ortasından geçen Milyaçka Nehri'yle iki kısma bölünüyor. Kentte geçmişin izlerinin en iyi korunduğu bölge olan Başçarşı'da ‘çevabi' kebabı yemeden dönmemek lazım.
Saraybosna'ya 10 km. mesafedeki Bosna Nehri'nin kaynağının çıktığı İgman Dağı eteklerindeki Vrelo Bosne'de başrolde doğa var. Ülkenin güneyinde kalan Hersek de cazip bölgelerden. Konyiç ve Konyiç'e bir saat uzaklıktaki Mostar etkileyici yerlerden.
Mostar'da Koski Mehmet Paşa Camii, eski Türk çarşısı görülebilir. Mostar'dan sonra, güneye devam edilmesi halinde 15 dakika sonra Blagay'da büyük bir kayanın altından çıkan ve Neretva Nehri'ni besleyen Buna'nın soğuk suyundan içilebilir. Gezi rotasında sonraki durak taş evleri, kalesi, hamamı ve camisiyle ünlü, bir zamanlar Türklerin yaşadığı Poçitel köyü olabilir.
Saraybosna'ya bir saat mesafedeki Travnik, ardından Yaytse, Plivsko Gölü ve Bihaç'a doğru uzayacak bir seyahat, ülkeyi daha iyi tanıma fırsatı verecektir.