İstanbul'un trafik sorunları ile İstanbul'da emlak fiyatları arasında ciddi bir ilişki olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Dün bu köşede Anadolu yakasındaki Ataşehir'i örnek verdim, bugün de yine bu yakadan Çekmeköy üzerinde durmak istiyorum.
Bilmeyenler için tarife çalışayım, Çekmeköy, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün Anadolu yakasındaki bağlantı yolu, yani TEM üzerindeki Ümraniye-Çamlıca çıkışı ile ulaşılan bir bölge.

Yani, İstanbul'un geri kalanı ile 'hızlı' ulaşım için tek bir alternatifi var Çekmeköy'ün: TEM.

Şimdilerde burada hayli lüks konut projeleri yapılıyor. Binlerce insan, 'İstanbul'un içinde ama dışında' olduğu söylenen, 'Şehre 20 dakika mesafede' denilerek pazarlanan bu bölgeden yüzbinlerce dolarlar vererek ev aldı ama henüz taşımadı.
Çünkü şu anda Çekmeköy büyük bir inşaat şantiyesi.

Önümüzdeki yıl bu vakitlerde Çekmeköy'de hayatın başlayacağını ve buraya 10 bin ailenin taşınmış olacağını varsayabiliriz. Bütün bu aileler, en azından 300 bin dolar vererek aldıkları bu evlere en az iki otomobil de getirecekler. Çünkü, karı-koca ikisi de çalışmıyor olsa bile bu yeni orta-üst sınıflarımızın evinde hep iki otomobil var.

O evleri alabilecek kadar kazancı olanların (ihmal edilebilecek kadar küçük bir miktarı belki hariç olmak üzere) neredeyse tamamının İstanbul'un Avrupa yakasında çalıştığını varsayabiliriz. Yani, 'rush hour' denen işe gitme ve gelme saatlerinde TEM'e (ve köprüye) bugünkünden 20 bin tane daha fazla otomobil girecek demektir seneye.

Aslına bakacak olursanız Çekmeköy bugün bile trafik saatlerinde 'şehre 20 dakika mesafede' falan değil, en az 1 saat uzakta ama seneye bu süre daha da uzayacak, emin olabilirsiniz.

Dün bu köşede planlamadan söz ediyordum. Çekmeköy'ü imara açanlar acaba trafiğe katılacak bu ilave araçlar için herhangi bir planlama yaptılar mı? Hayır!

Bakın, bir tane de Avrupa yakasından bir örnek vereyim... İkitelli sanayi bölgesi uçsuz bucaksız bir büyüklükte. Bu sanayi bölgesinin dibinde İstanbul Belediyesi'nin yapıp ucuza sattığı Başakşehir var. Ama Başakşehir'de evler artık eskisi gibi ucuz değil, buranın değeri ikiye, hatta neredeyse üçe katlandı. İşte o yüzden, İkitelli'de çalışanlar oturamıyor artık Başakşehir'de. Ve bu yüzden ciddi bir trafik de oluştu Başakşehir'den şehre ve şehirden Başakşehir'e doğru. Bir de İkitelli'nin sanayi için olan kamyon trafiğini düşünün, artık oralara girilemiyor, çıkılamıyor.

Aynı şey, yakınlardaki Halkalı toplu konut alanı için de geçerli. Onbinlerce ev var orada ama otopark yok, araçların geçeceği yol yok.

Sanki o konutlarda oturanlar evlerine uzaydan ışınlanarak gelip gidiyorlar.

İşte dün 'Reaktif değil proaktif olmak gerek' derken tam da bunu kastediyordum. Yolunu ve alternatif ulaşım biçimlerini planlamadan devasa bölgeleri imara açtığınızda devasa sorunlarla karşı karşıya kalıyorsunuz.