Dünya çapındaki mimarımız Mimar Sinan’ı yine dünya çapında ünlü olan bir başka mimarımız Turgut Cansever, yazdığı bir kitapla tekrar gündeme getirdi. Mimar Sinan’ı en iyi anlayan mimarlardan biri olarak bilinen Cansever, kitabında; tasnifler ve teknik bilgiler kadar, Sinan’ın ortaya koyduğu eserlerin ondan öncekilerle ve sonrakilerle karşılaştırılarak Osmanlı mimarisindeki yerini bütün detaylarıyla ortaya koydu. Turgut Cansever’in Albaraka Türk tarafından prestij kitabı niteliğinde yayınlanan eseri, kültür mirasımızın en önemli yapılarının arkasındaki fikir, estetik ve tekniği günümüze taşıyor.
Mimar Sinan’ın eserlerini, ait oldukları çağa ve topluma ilişkin aslî özellikleriyle kavramaya yöneltmek amacıyla eseri kaleme aldığını kaydeden Cansever, “Kitap metinlerinde Mimar Sinan’ın mimarlık alanındaki başarısının temellerini oluşturan mekân ve hareket telakkisinin eserlerine yansıması, yapıları oluşturan unsurların mekân içinde yer alış biçimleri, biçimlerin ifadeleri, yapılar ile hayat arasında kurulan ilişkileri, özetle, mimarî vasıtasıyla oluşturulan güzellik duygusunun türleri araştırıldı” diyor.
Başarının Özüne Ulaşmak
Mühründe “El-fakir el-hakir Sinan” ibaresini kullanan Sinan gibi bir dehanın geçmişte kalmış eşsiz başarılarının özüne ulaşmak niyetiyle bu kitabı hazırladığını kaydeden Cansever, “Bu metin, Mimar Sinan’ın tarih görüşü, eserini vücuda getirdiği sırada sahip olduğu gelecek tasavvuru, inancı ve seziş yetenekleriyle belirlediği güzelliğin, uyum ve çelişkilerden doğan zarif çözümlemeleri nasıl yaşanılır kıldığı hususuna açıklık getirmek, böylece Sinan’ın mimarisinin bugün konuşulanların ötesindeki güzelliklerini ve sembolik anlamlarını okuyucunun fark etmesine katkıda bulunmak amacıyla kaleme aldım. Okuyucuların, insanlık tarihinin bu seçkin kültür ürünlerinin tarifi zor, vakar dolu yüceliğini oluşturan biçim dünyasına ulaşarak onların ayrıcalıklı güzelliklerini fark etme saadetini, yapıları bizzat ziyaret ederek yaşayabilecekleri aşikârdır. Ancak bu imkânı bulamayacaklar için Mimar Sinan’ın eserlerini aslî güzelliklerini yansıtan fotoğraflarla metni destekledik, okuyuculara küçücük bir kapı dahi aralamayı başarabildiysek kendimizi hedefimize fazlasıyla ulaşmış sayacağız” diyor.
Kendini Aşmaya Çalıştı
İlk eserine Şehzade Camii ile başlayan Mimar Sinan, 73’ü cami, 49’u mescit, 50’si medrese, 7’si kitaplık, 17’si imaret, 6’sı hastane, 7’si su kemeri, 7’si köprü, 18’i kervansaray, 5’i buğday deposu, 31’i hamam, 18’i türbe olmak üzere 315 eser vücuda getirdi. Eserlerinde, durmadan kendini aşma, daha iyiye, daha güzele varma çabası vardı. Eserlerden en görkemlisi olan Edirne’deki Selimiye Camii için bile “İşte en iyisi” demedi, en iyiye, en güzele ulaşmak için hep çalıştı. Eserlerinde hiç bir planı ikinci defa kullanmadı, her yeni ne varsa onu tatbik etme yoluna gitti.