Haberler

“Master Planner” Daniel Libeskind ile Söyleşi

Tarih: 23 Mayıs 2006 Kaynak: New York Times Yazan: Edward Lewine Çeviren: Emine Merdim Yılmaz

Tartışmalı projelerin mimarı Daniel Libeskind, TriBeCa’da 195 metrekarelik bir loft dairede eşi Nina ve kızları Rachel ile birlikte yaşıyor. Edward Lewine ile gerçekleştirdiği söyleşide hayatının en ufak detaylarını okuyucuların gözleri önüne seriyor.

Onu en iyi anlatan obje: Gözlüklerim. Estetik amaçlı seçmedim. Şimdiye kadar kullandığım gözlüklerin tümü çok terlediğim zaman buhar yapıyordu. Bu kullandıklarımda hava girmesini sağlayan bir açıklık var. Aptal olmasını önemsemiyorum, çalışıyor nasıl olsa.

Evdeki en ilginç eleman: Arkasında banyonun yer aldığı düz camdan yapılmış duvar, esas yatak odasına geçiş yer alıyor. Bu yatak odasına büyük ölçüde ışık sağlıyor.

Sabah rutini: Saat 6-7 gibi kalkıyorum. Kızımı öptükten sonra 1 saat kadar spor yapıyorum. Bir fincan kahve içip, klasik müzik dinliyorum. Sadece oturuyorum ve dinliyorum, bu beni güne hazırlıyor.

Spor rutini: Koşu bandı kullanıyorum. Bütün açılarda koşabiliyorsunuz, yürüyebiliyorsunuz.

Kokteyllerde en çok sorulan soru: Ground Zero’da ne olacağını bilmek istiyorlar.

Onsuz yaşayamayacağı alet: 6 CD çalarlı Bang & Olufsen. Aynı müzik çeşidindeki farklı kayıtları karşılaştırmak için kullanıyorum.

Önceki kariyeri: Gençken profesyonel olarak akordeon çalıyordum. Itzhak Perlman ile aynı bursu yani Amerika-İsrail Kültürel Vakfı Bursu’nu kazandım.

Takıntısı: 160 CD’lik Bach koleksiyonum var. 8 sene önce doğum günümde almıştım ve “Bunların hepsini dinleyeceğim demiştim”.

Kendi tasarladığı apartmanda oturmanın en iyi tarafı: Burası basit bir yer. En iyi tarafı New York manzarası ve geniş pencerelerden içeri giren ışık. Diğer yandan tamamen sıradan.

Kısaca tasarım: Kendimi mekanın ruhuna koyuyorum. Hedefim hatırlanabilir birşeyler keşfetmek.

Yatakta onunla birlikte: Kulak tıkaçlarım.

Her zaman yatağının altında: Shakespeare’in bütün çalışmalarının minyatürü. Seyahat için de harika. Giriş yazısı olmadan sadece metin, tamamı okunabiliyor.

En büyük koleksiyonu: Kitaplar. Binlerce kitabım var. Büyük bir kısmı ofisimde, okumak istediklerimi eve getiriyorum. Üst üste yığılmış kitaplar bence muhteşem objeler. Birisi “Kitapsız ev, ruhsuz vücuda benzer,” demişti, bu kesinlike doğru.

Onu tanımlayan çizgi kahraman: Jules Verne’nin kitaplarındaki kaşifler. Bilinmeyen dünyalara gidip, teknik işler ile uğraşırlar.

Evindeki favori obje: Mies van der Rohe tasarımı şezlongumu seviyorum. Woolworth Binasını çaprazdan görecek şekilde yerleştirilmiş.

Evdeki en kullanışlı obje: Heryeri aydınlatan büyük bir fotoğrafçı lambam var. Geçen 18. yüzyıl sonu, 19. yüzyıl başlarında İtalya’da yapılmış. Çok güzel ve fonksiyonel.

Evdeki favori nokta: Esas banyodaki küçük pencereli sauna. Pencereden, iki bina arasındaki açıklıktan Chrysler Binası’nı görebiliyorsunuz.

İdeal ev: Zamanımı Alvar Aalto’nun Villa Mairea, Le Corbusier’nin Villa Savoye, Frank Lloyd Wright’ın Robie Residence, Mies van der Rohe’nin Farnsworth House ve Hindistan’da yol kenarında gördüğüm yerel ev arasında bölebilirim. Bu evler asla sıkılmayacağım, mimarlığın farklı yönlerini gösteriyor

Kaçış noktası: Güney Fransa’da Var Bölgesi’nde küçük bir Ortaçağ evimiz var. 2 senedir gitmiyorduk, bu seneki Fısıh Bayramı’nda gittik.

Ebeveynlerinden kalan anı: Annem Dora Libeskind’in son fotoğrafını saklıyorum. Çok mükemmel bir insandı.

Favori sanat objesi: Kazimir Malevich tasarımı Rus yapımı, 1920’li yıllara ait yeniden yapılmış bir çay setim var. Kazimir Malevich’in resimlerini her zaman beğenmişimdir. Çay setini Berlin’den almıştım.

En sık okuduğu kitap: İncil.

Kahramanı: Musa. İnsanların fikirlerini oluşturmak, şekillerdirmek, doğru yola getirmek için oldukça zaman harcamış.

Sık sık gördüğü rüya: Genellikle rüyalarımda kendimi büyük bir metropolde buluyorum. Kompleks tren, metro ve yolları aşarak eve gitmeye çalışıyorum.

Son zamanlarda aldığı en iyi hediye: Çocuklarım bana büyük bir Çin Buda Heykeli vermişlerdi, ona bayılıyorum. Mutlu Buda’yı simgeliyor. Çok pahalı bir hediye değildi, fakat sahip olduğum en güzel şey.

Favori yeni aleti: Gaggia kahve makinam. Muhteşem bir alet. Kahveyi Starbucks’tan daha iyi yapıyor, ayrıca Starbucks’ı çok seviyorum.

Her zaman onunla: Özel bir Japon kalemi taşıyorum, ucunda fırça şeklinde bir kısmı var. Ve tabi ki eskiz defterim.

Genç mimarlara öneriler: Neye inanıyorlarsa yapsınlar ve risk alsınlar.

Gün sonunda ne yapar?: Ailemle birlikte yemek yeriz. Akşam yemeğini biraz geç 10 gibi yiyiyoruz. Mumları yakıyoruz, yemek yiyoruz, rahatlıyoruz, iş dışında şeyler konuşuyoruz. Yemekleri eşim, Nina yapıyor.

Son yemeği ne olmalı?: Polonya yemeği olan Bialys ve herring. Annem bunları yapma konusunda gerçek bir uzmandı.

Ayrılamadığı objesi: Çok büyük ve ağır bir masamız var, 1986 yılından beri sürüklüyoruz. Akademik bir mimar değilken, kendi tasarladığım ilk şey. Her zaman hadi bundan kurtulalım diyorum. Ailem “Hayır, bu bizim masamız. Senelerce onun üzerinde yemek yedik”, diyorlar.

Ev işlerinde titiz olduğu konu: Masanın düzgün olduğundan emin olmak.

Takvim
<<Mayıs 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
            1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.