Magazin konuşkandır. Diline kulak verene. İş dünyasının ve ilişkilerin yönünü ilgisiz gibi görünen magazin haberleri ve görselleri arasından yorumlamak mümkündür. Magazin, reklam gelirini garantiye almak için gelişmeleri sezmek ve parlatarak anlatmak için vardır. Son zamanların çok rağbet gören magazin başlıkları ilginç. Başta mutfak, yemek. Gitgide hızlı ve pahalı sporlar. Bir de tasarım ve ille mimari. Magazinin çoksatarları.

Magazinlerde kent tanıtımı yeni değil. Genelde belli başlı anıtlar, ünlü kişiler, oteller, restoranlar, yararlı bilgiler türünden. Artık mimarlık ürünleri de tanıtımın ayrılmaz parçası. Hatta giderek yalnızca mimarlığa hasredilen kent dosyaları da görülmeye başladı. Antik dönem kalıntıları, anıtlar, tapınaklar, yeni projeler, yerleşime açılan yeni kentsel alanlar ve tabii mimarlar, mimari bürolar, yatırımcılar...

Son olarak uçakta bulunan bir derginin iki ayrı sayısında iki kent: Roma ve Amsterdam.Çok ünlü adlar: Piano, Koolhaas, Fuksas, Holl,vb... 'Yeni' mimarinin marifetleri ve erdemi. Tumturaklı bir söylem. 'Halka yeni bir bilinç ve farklı bir yorum perspektifi kazandırmayı amaçlayan önemli bir uluslararası iş' ya da 'şeffaf duvarlar aracılığıyla antik anıtla kentsel doku arasında yeni bir ilişki arayan yeni mimari' kabilinden cümleler. Bilgisayarda hazırlanmış mükemmelötesi geometrik biçimleri yansıtan rengârenk eskizler.Birbirinden neredeyse farksız 'kimlik'te yapı kitleleri...

Eskinin anıtları tanıtıma, reklama ihtiyaç duymadan varlıklarıyla meydan okurdu. Bugün, tüm bu parlak, dolambaçlı sözel-görsel magazin bulutunun içinde yalınkat mimarlık nesnesi kayboluyor. Kentsel proje, inşaat, yeni ürün, reklam, etkinlik gırla giderken mimarlığın sahici anlamı hızla silikleşiyor. Mimartoryal olmadan mimarlık olmaz formülü yerleşiyor. İstanbul şimdilik bu furyanın dışında gözüküyor. Ama az kaldı. Yakında Gehry'nin oditoryumu, bir başkasının fuar çalışması vb. rehberlere, kent tanıtım dosyalarına girer.

Magazinlere dikkatle bakılınca pek yakında Yahudi Müzesi olmayan kent kalmayacağı açıkça görülüyor. En son Roma da kervana katılmış. Hayret! İlk çıkışında Hıristiyanlığı vargücüyle ezmeye çalışanlar Yahudiler değil miydi? Neyse burada amaç farklı. Bu müzeler günah çıkarma anıtları. İstanbul'un da bir Yahudi Müzesi olabilir. Hem bu müze diğer müzelerden farklı olarak misafirperverliğe adanabilir.

Seyahat acentelerinin 'yeni mimari' paket tur düzenlemeleri de yakındır.