Haberler

Aerotropolis’in Yükselişi

Tarih: 14 Haziran 2006 Kaynak: Americancity.org Yazan: John D. Kasarda Çeviren: Sinem Çetintürk
* Aerotropolis: “Aero-tropolis” kelimesini ikiye ayırarak ele aldığımızda; “aero” hava, “tropolis” ise metropolis kelimesinden gelmektedir.

Havaalanları artık sadece uçakların inip kalktığı, yolcular ve kargolar için bir transit noktası olmaktan öte bir anlam taşıyor. Faaliyetlerin çeşitliliği ve erişebilirlik giderek havaalanlarını kentliler için yeni bir odak noktası haline getirmektedir. Günümüzde büyük havalanları yavaş yavaş iş merkezlerini ve kentsel gelişimi de yönlendirmeye başlıyor.

Havaalanları, günlük 58 bin çalışanı, kendi alışveriş, yeme-içme ve eğlence etkinlikleriyle bir banliyö alışveriş merkezinin neredeyse iki katı büyüklüğündedirler. Aynı zamanda ulaşım imkanlarının gelişmiş olmasıyla hem yolcular hem de kentliler için oldukça erişilebilir bir konumda yer alıyorlar.

Bu duruma en iyi örnek Amstersdam Schiphol Havaalanı’nı verebiliriz. Amsterdam’da yaşayanlar için Schiphol’un kamuya açık bölümü cazip bir alışveriş merkezi konumundadır. Özellikle Hollanda da tüm mağazaların akşamları saat altıda kapanması ve yine Pazar günleri tüm gün kapalı olması Schiphol’ü kentliler için kaçınılmaz bir etkinlik merkezi haline getiriyor.  


Fotoğraf: Amsterdam Schiphol Havaalanı, Kaynak: xinu.nl

Schiphol Havaalanı karşısında Dünya Ticaret Merkezi yer alıyor. Burada büyük bir konferans merkezi ve Thomson-CFS ve Unilever gibi dünyaca önemli kurumların merkezleri bulunuyor. Aynı zamanda bu kompleks içerisinde iki adet 5 yıldızlı otel de mevcut.

Havalanından 10 dakika yürüyüş mesafesinde ise finans ve danışmanlık kurumlarına ait A sınıfı ofis binaları var. Aynı zamanda telekomünikasyon, lojistik ve dağıtım kurumlarının bulunduğu ülkenin en büyük iş parkı ise havalanına A4 ve A9 otoyolları ile bağlanıyor.

Schiphol, 21. yüzyılda büyük havaalanlarının iş merkezlerini ve kentsel gelişimi yönlendirmeye başladığı ilk örnektir. Havaalanlarının bu konumunda 18. yüzyılda limanlar, 19. yüzyılda demiryolları ve 20. yüzyılda ise otoyollar bulunuyordu.

En Hızlı Olanın Hayattta Kalışı
Aerotropolis, havaalanlarının iş merkezlerinden kolay ve hızlıca erişilebilmesini ve aynı zamanda global ekonomiyle bağlantısını sağlıyor. Günümüzde çoğu rakip üretici firma, müşteriye en hızlı ve en esnek hizmeti sunarak diğer firmalarla arasında fark yaratmak amacıyla hızlı taşımacılığı ve gelişen bilgi teknolojilerini kullanıyor. Bu tip firmalar tedarikçi ve tüketicileri en hızlı şekilde birbirine bağlamayan hızlı üretim sistemleri kuruyor.

Bir üreticinin hüneri, tüketicinin mevcut zeminden gökyüzü taşımacılık ağına kadar tüm taleplerini karşılayabilmesinde yatar. Bu ağ, zaman ve hassaslık ile ilişkili olarak dağıtım alanını genişletiyor. Havaalanını esas kabul edip konuyu ele aldığımızda, yeryüzünden göğe kadar kurulan taşımacılık ağı, üreticinin envanterini minimuma indiriyor, üretim sürecine harcanan zamanı azaltıyor ve yeniliklere erişimi hızlandırıyor. Bu da temel ürünler için ek değer kazandırıyor. Havaalanları giderek imalat sanayi gibi, servis sektörü içinde havalanları giderek çekici lokasyonlar haline geliyor.

Havaalanları, bölgesel anonim şirketlerin merkez binaları, ticaret merkezlerinin temsil ofisleri, uzman şirketler ve sık sık uzun mesafe yolculuk yapan kadrolu kurumlar içinde bir çekim noktası haline geldi.

Bilgi ve iletişim teknolojileri ve diğer yüksek teknoloji endüstrisinde uzmanlaşan firmalar için ise hava ulaşımı ayrıca önem taşıyor. High-tech profesyoneller diğer uzmanlara göre en az %60 daha fazla hava yolu ile seyehat ediyorlar. Özellikle teknik başkentler, Austin, Boston, Raleigh-Durham ve San Jose’yi birbirine bağlayan ulaşım hatlarında ulaşım koridorları oluşturuluyor. Çoğu teknik firma önemli havaalanları arasında oluşturulan bu koridorlara konumlanıyor. Örneğin, Dulles Havaalanı’nın erişim koridoru Kuzey Virgina ve Chicaago’nun O’hare Uluslararası Havaalanı’na giden otoyollar arasıdır. Bu durumda bilgi ağı ve hava ulaşım ağı birbirini artarak güçlendiriyor.

Schiphol Havaalanı’yla ilgili olarak, her tip ticari hizmet havaalanlarına yönelerek iki tip tüketiciye hem yolculara hem de yerel halka ulaşabiliyorlar. Artık havaalanları, civarlarına veya yakın çevresine otel, restoran, alışveriş, spor ve eğlence faaliyetleri sunuyorlar. Bu imkanlar geliştikçe havaalanı civarında 10 km’ye kadar yayılan alanda metropoller civarında aynı mesafede konumlanan banliyölerle karşılaştırıldığında havaalanı civarında iş imkanı daha hızlı gelişiyor. Hatta havaalanları kendi markalarını yaratıyorlaar; “DFW Bölgesi” ve “O’Hare Bölgesi” gibi.

Bu değişimlerin sonucu olarak, havaalanları metropollerin merkezi, iş merkezi ticaret fonksiyonlarının birçoğunu alarak bir dönüşüm sürecine girmektedir. Yolcu terminalleri giderek artan mağazalar, restoranlar, kültürel faaliyetler ve eğlence etkinlikleri ile kent merkezlerine benzemeye başlıyor. Örneğin Frankfurt Havaalanı’nda bir hastane, Denver Uluslararası Havaalanı’nda sanat galerileri ve Las Vegas McCarran’da ise bir müze bulunuyor. Çoğu havaalanı otoyolların ve transit bağlantıların yoğunluklarına sahip.

Aerotropolis’in Geleceği
Ekonomik taleplerin bağlanabilirlik, hızlılık ve çevikliğine hizmet edebilmek için “Aerotropolis”te eşi görülmemiş ölçekte yerelleşmiş altyapı sistemi planına ihtiyaç duyulacak. Aerotropolis’in çevresindeki yerleşimler şimdiye kadar kendiliğinden gelişti. Ancak gelecekte ortaya çıkabilecek sıkışıklık stratejik altyapı sistem planlarıyla azaltılabilir. Havaalanlarının yakın ve uzak çevresindeki iş ve konut alanlarına otoyollar ve hızlı trenler ile bağlantı kurulmalıdır. Özellikle taşımacılık için kullanılacak hatlara yapılacak ekler ile kapasitelerinin artırılması gerekiyor.

Küresel bilgisayar ağlarının fiziksel altyapısı bile Aerotropolis’i şekillendirmeye başlayabilir. Bilgiye erişimde kullanılan teknolojiler ve multimedya telekomünikasyon sistemleri çoğunlukla havaalanları civarında kuruluyorlar. Bu tip teknolojiler şirketleri ve onların küresel işbirliği yaptığı tedarikçileri, dağıtımcıları, tüketicileri ve şirketin diğer bayilerini, iş ortaklarını birbirine bağlayabilir. En hızlı iletişim ağına ihtiyaç duyan şirketler böylelikle Aerotropolis’te yer almak için ek bir sebebe sahip olacaklar.

Havaalanları çevresinde gelişen teknik altyapı ve ulaşım imkanları, iş merkezlerini giderek Aerotropolis’in etrafına çekmeye başlıyor. Mülklere verilen ticari kullanım çeşitliliği, arazi vergileri ve değerlerini belirleyen temel prensipler insanların ve malların havaalanına geliş ve gidişlerindeki ulaşım maliyetidir. Bu maliyet havaalanına ulaşım zamanı ile ölçülebilir; bölgenin yerel ulaşım arterlerinin işlevi burada önem taşıyor. Örneğin bir yer 40 km uzakta olabilir ama hızlı tren ile bir durak mesafesindedir, bu durumda 10 km uzaklıkta sadece karayolu ya da tren ile ulaşılabilecek bir yerden daha erişilebilir konumdadır.

İlk bakışta, Aerotropolis’in arazi kullanımı yanlış anlaşılabilir. Basit olarak bakıldığında havaalanına gelen ana ulaşım koridoru doğrultusunda yayılıyor gibi gözüyor. Ancak gerçekte Aerotropolis rasyonel bir sistem esasına göre gelişmektedir. Bu sistem havaalanından dışa yayılan ulaşım ağının zaman-maliyet ilişkisine bağlıdır. Ulaşım ağının geliştirilmesi ve ticari faaliyetler ile Aerotropolis’in biçim ve işlevi ile birleştirilerek gelecek kentsel bölgelerin ve iş merkezlerinin gereksinimleri karşılanacak.

YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Temmuz 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
        1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.