Haberler

Herkes tasarımcı mı?

Tarih: 19 Haziran 2006 Kaynak: Radikal Yazan: Nur Çintay A.
'Tasarlamak bizleri doğadaki diğer canlılardan farklı kılan en temel insani yetilerimizden birisi ve bu anlamda aslında herkesin birer 'tasarımcı' olduğu söylenebilir' diyor Prof. Dr. Alpay Er.

Yani kim? 3. Ulusal Tasarım Kongresi Düzenleme Komitesi Başkanı.

Ama sonra da devam ediyor tabii:
"Ancak kendine özgü iş süreçleri, yöntemleri, teknolojileri, söylem ve ilişkileri ile bir uzmanlık alanı ve disiplin olarak tasarım ise bunun çok ötesinde. Tasarım günümüzde insan zekâsı, yaratıcılığı ve hayal gücünün somut bir ürün veya sisteme dönüştürülmesinin güçlü bir ifadesi olduğu kadar, modern toplumun bir kültürel öğesi ve küresel ekonomide etkili bir yenilik aracı."

Prof. Dr. Alpay Er ile bugün başlayan 3. Ulusal Tasarım Kongresi hasebiyle tanıştık. İTÜ Endüstri Ürünleri Tasarım Bölümü tarafından, Kale Grubu desteğiyle düzenlenen 'Türkiye'de Tasarımı Tartışmak' başlıklı kongre dört gün sürecek.
Bu üçüncüsü ama hüzünlü biçimde ilk ikiyle arada dünya mesafe var. Kongrenin siftahı taa 1982'de yapılmış, ikincisi ise 1996'da.

Halbuki son 10 yıl bu alanda nelerin nelerin gerçekleştiği, gâvurun uçup gittiği, deli paraların döndüğü bir dönem değil mi?
İTÜ Taşkışla'daki akademik programın yanı sıra perşembe günü de Lütfi Kırdar'da, tasarımın Türk sanayisinin rekabet gücü açısından öneminin tartışılacağı bir etkinlik hazırlanmış. Yenilenme ve farklılaşma için tasarımdan nasıl faydalanırız, tasarımla nasıl değer yaratırız, başarılı firma deneyimlerinden neler var, bunların çarpıştırılacağı platforma Hong Kong'dan akademisyen filan da geliyor.

Konu, el âlemin veledine yazılırken bile ablasından başka anlatacak malzemesi olmayan sözüm ona 'modacı'lara bırakılamayacak kadar ciddi. Sadece giyim kuşamda değil, kanepeden arabaya hayatın her alanında tasarımın nefesi hissediliyor artık.

SSM servis koysa...
Pazar günü Emirgan Atlıköşk'te Sakıp Sabancı Müzesi'nin bahçesinde 'Kahvaltıda Caz' serisinin dördüncüsü başladı. Kerem Görsev Trio eşliğinde.

Geçtiğimiz senelerde gitmiştik, yine böyle ünlü isimlerin çaldığı, başka ünlü isimlerin de DJ'lik yaptığı birkaç tanesine.
Çimenlerin üstünde, hem ruhu hem bedeni doyurmak pek güzel oluyor diye, yine niyetlendik.

Saat 11'i geçen dakikalardan 20-30 tanesini, arabadan kurtulmak için ilerleyerek, saparak, dönerek, kıvranarak, dua ve kavga ederek geçirdik.

SSM'ye gelen caz kalabalığıyla Rodin kalabalığı birleşince değil normal otoparkta yer, semtte tek arabalık kaldırım kalmamış; sahildeki yol yapım çalışmasının, günlerden pazar artı Babalar Günü olmasının ve civar kahvelerde kahvaltıya çökenlerin de katkısıyla Emirgan'ın ön ve arka üçer duraklık mesafesi de kilitlenmişti.

Sonunda pes edip döndük. Ama o da mümkün olmadı. Boğaz'ın her iki yakası da sinirler ve sınırlarla acımasızca oynuyordu.

İstanbul trafiğine daha 'sulu' çözümler eklemenin, hele bu yaz aylarında hayatı nasıl da ferahlatıp güzelleştireceğini bir kez daha, bininci kez söylemenin hadi faydası olmayacak, en azından SSM, keşmekeş olacağı aşikâr günlerde pratik bir deniz servisi koyamaz mı?
Takvim
<<Temmuz 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
        1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.