Haberler

Kentin Belleği

Tarih: 20 Haziran 2006 Kaynak: Akşam Yazan: Cengiz Türksoy
Konunun uzmanları, belleği (hafızayı) beynin işlevlerinden birisi olarak tanımlıyor. Yaşam boyu görülen, duyulan, öğrenilen her şey, yeri ve zamanı geldiğinde yararlanılmak üzere beyinde depolanıyor. Beyin zaman zaman bu depoda gerekli düzenlemeler yapıyor, kimi bilgileri sıkıştırılmış dosyalar haline getirip ayrı bir yere yerleştiriyor; biz buna unutmak diyoruz.

Bu köşenin okurlarının bildiği gibi, sık sık kenti canlı bir organizma olarak niteler ve çoğu zaman değerlendirmelerimizi bu nitelemeye dayandırırız. Kent canlı bir organizma ise onun da belleği olmalı, değil mi?

Tüm gelişmiş canlılar gibi kentlerin de beyni ve belleği vardır kuşkusuz. Bu bellekten yararlanma düzeyi kentlerin gelişim biçimini derinden etkiler. Kentlerin beyni, yani kenti çekip çeviren, ona yön veren çevreler ve karar vericiler zaman zaman kentin belleğine müdahale ederler. Oradaki bilgileri düzenlemeye, yeniden biçimlendirmeye ve sıralamaya çalışırlar. Bu müdahaleler bazen o kadar köktenci ve travmatik biçimde yapılır ki, kimi bilgiler bellekten tümüyle silinir. Dünyanın ve ülkemizin birçok kentinde bu tür müdahalelerin örnekleri kolayca bulunabilir. Örneğin, İzmir'de gelecek kuşaklara 9 Eylül 1922 günü Kordon'da yaşananları anlatabilmek hiç de kolay olmayacaktır. Birkaç on yıl sonra yetişecek gençler belki de 9 Eylül 1922'de bugünkü Kordon Parkı'nda çatışmalar olduğunu düşünecekler ama parkın denize bakan kıyısındaki kronmanın önüne teknelerin nasıl yanaştığını ve kaçanları nasıl kurtardığını gözlerinin önüne getiremeyeceklerdir! Tarih öğretmenleri öğrencilerine bir de uzun uzun Kordon önündeki deniz dolgusu serüvenini ve efsanevi Kordonboyu'nun nasıl Kordon Parkı'na dönüştüğünü anlatmak zorunda kalacaklardır. Ama ne kadar anlatılırsa anlatılsın, geleceğin gençleri 9 Eylül 1922 İzmir'indeki Kordonboyu'nda yaşananları tam olarak algılayamayacaklardır; çünkü kentin belleğinin bu bölümü travmatik biçimde kazınmıştır bir kere...

Kentin belleğine yapılan her müdahalenin her zaman bu denli travmatik değildir, kuşkusuz. Ancak, kent belleğinde yapılan düzenlemeler sırasında ne kadar çok bilgi sıkıştırılmış dosyalar haline getirilip, gözden ırak bir yerlere yerleştirilirse, kent geçmişinden o kadar çok kopar ve uzaklaşır. Geçmiş bilgilerin üzerini örten yeni üretilmiş bilgiler; doğruyla yanlışın, gerçekle sahtenin, değerliyle değersizin birbirine karıştırılması; geçmişi yok sayma, görmezden gelme tavırları kentin belleğine yapılan küçük ama etkili müdahalelerdir. Bir de hiçbir art niyet olmaksızın yapılan müdahaleler vardır, kentin belleğine. Günü kurtarma anlayışıyla, tarih bilincinden yoksun, bilgisizce yapılan işlem ve yatırımlar da kentte ciddi bellek yitimlerine yol açar.

Ülkemizdeki kentlerin temel sorunlarından birisi olan bellek yitiminin önüne geçecek olan tek güç kentlileşmiş bireylerdir. Bu sorunu ancak onlar önleyebilir.

Hizmet dönemindeki başarılarının birisi de kentimizin belleğinin derinliklerine saklanmış gerçekleri yeniden anımsatmak olan İzmirlilerin başkanı Ahmet Piriştina'yı ikinci ölüm yıldönümünde özlemle anıyorum.
Takvim
<<Mayıs 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
            1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.