15 Dakika

Erkan Aktuğ

Tarih: Ocak 2008

Adınız-soyadınız?
Erkan Aktuğ.

Yaşınız?
35

Eğitiminiz?
Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Sinema Bölümü mezunuyum.

Mesleğiniz?
Gazeteciyim.

Hangi şehirde yaşıyorsunuz?
İstanbul’da.

Nerede çalışıyorsunuz?
Bağcılar’da Radikal Gazetesi’nde.

Göreviniz nedir?
Radikal Kültür Sanat Servisi’nde editörlük yapıyorum, şef yardımcısıyım.

Çalışma ortamınızdan memnun musunuz? Memnun değilseniz nasıl olmasını isterdiniz?  
Çalışma ortamımızdan memnunum. Tasarım olarak binanın şekli birkaç ay önce değişti. Gazete içi yeniden çözüldü. Bayağı bir problem oldu. Aslında o zaman niye profesyonel yardım almadılar diye düşünüyorduk.

Açık ofis olduğu için meseala yürüdüğün yön, tuvalete gittiğin yön vs. değişiyor. O değişim yapılırken kültür sanat bölümünün olduğu yer başka bir yere taşınmıştı. Tabi her değişiklikte bir takım ufak tefek problemler çıkar ama ciddi bir problem yoktu.

Nerede oturuyorsunuz? Evinizden memnun musunuz?
Şişli Bomonti’de oturuyorum. Evimizden memnunum. Sıradan bir apartman. Biraz eski olduğu için giriş holü, merdivenleri geniş, bu hoşuma gidiyor. Evin içinde çok özel bir şey yok, küçük bir apartman dairesi.

Başka bir şehirde yaşamayı ister miydiniz? Hangi şehirde? 
İstanbul’dan çok şikayet ederiz ama genelde İstanbul bağlar bizi. Başka yere gidince sıkılırız. Ankara’da 5 yıl öğrencilik geçirdim. Orayı da severdim ama şimdi gidince bir süre sonra sıkılıyorum.

Yaşadığınız kentte, işyerinde veya evinizde mimari ve şehircilik çerçevesinde, ilk neyi değiştirmek isterdiniz?
İstanbul için çok fazla şey var. Etrafa baktığınızda biraz daha düzenli bir şey görmek istiyorsunuz ama birçok yerde onu göremiyorsunuz. Bir yerden geçerken sürekli kötü çatılar, boyanmamış binalar, bütün binaların tepesinde uydu antenleri çok çirkin şekilde dikkat çekiyor.

Tabelalar vs. onlar kötü geliyor. Bunlar tabi kolay kolay düzelecek şeyler değil. En azından bundan sonra yapılanlar bir şekilde belli kurallara uymalı. Şehircilik kurallarının bir yerden sonra adamakıllı uygulanması lazım. Mesela bir ev yapılacaksa otoparksız yapılmaması gerekiyor. Sokakların ona göre iyi planlanıp yapılması gerekiyor. Belki yasal olarak da mümkün değildir ama yasalardaki boşluktan yararlanıyorlar.

Beğendiğiniz ve beğenmediğiniz binalar nelerdir?
santralistanbul’da açılan Çağdaş Sanatlar Müzesi’ni çok beğendim. Kompleks olarak santralistanbul dünya çapında bir dönüşüm projesi bence. Bunların daha küçük örneklerini yurtdışında görüyorum. Fabrikaların, eski sanayi yapılarının kafe, tiyatro salonu tarzı şeylere dönüştürülmesi hoş oluyor. İstanbul’da bu tarz yer çok var. Aslında santralistanbul çapında olmasa bile öyle bir sürü yer yapılabilir. 

Tepebaşı’ndaki TRT binası çok çirkin. Onun haricinde beğenmediğim, bir sürü çirkin bulduğum oluyor ama üstünde durmuyorum.

Hangi mimarları tanıyorsunuz ve bildiğiniz çalışmaları var mı?
Emre Arolat, Han Tümertekin, Sedat Hakkı Eldem Cengiz Bektaş, İhsan Bilgin, Nevzat Sayın gibi binalarını bildiğim mimarları söyleyeyim.

En son ne zaman bir müzeye/sanat galerisine gittiniz? Hangisi?
İstanbul Modern’e, Pera Müzesi’ne gittim. Görevim gereği müzeleri ve galerileri gezerim. Sürekli takip ederim.

En son okuduğunuz kitap? 
Bunlar neşeli sorular. Perihan Mağden’in “Biz Neden Kaçıyoruz Anne?” kitabını ve Tuna Kiremitçi’nin kitabını okumuştum.