Yapı, İstanbul’da kimi zaman rastlanılan düzen karmaşasının küçük bir örneği haline dönüşen, kent dokusundaki geçici – kalıcı temaların birlikteliğinin otel, konut, vs. birimlerine yansıtıldığı bir tasarımdır. Galata Kulesi – Haliç ve bulvarla buluşan tasarım, adeta bir ada durumunda görülebilecek ve yaşanılabilecek birçok şeyin arasındadır. Bu bağlamda tasarım süreci, etrafında olup biteni okuyarak kendi kendini oluşturur.

Yapı, belediye binasına gidilen bulvar üzerinde yerden koparılır ve mesnet merdiven olarak tariflenen bir merdivenle bağını kurmaya çalışır. Yerden kopuş, yapının iç bahçesinin Haliç ile ilişkisinin doğrudan kurulmasını sağlar.

Metro giriş – çıkışı, yapıya ait iç bahçenin kotunda, insanların yapı ve kent ile olan ilişkilerini kurar. Bu ilişki, iç bahçeye giden, ara sokakları andıran bir sergi yolu şeklinde tasarlanır. Oluşturulan bağlantı üst katta da devam ederek farklı deneyimler kazandırır. Yapı olabildiğince kamusaldır. Farklı kotların kullanım alanı bulabileceği şekilde düşünülen tasarımda kütleler, çevredeki yapıların yükseklik farklılıklarına ayrı bir bakış açısı getirerek yerlerini bulur. Bu esnada oluşmuş vistalar ise yapıyı Galata ve Haliç ile buluşturup ayrı ayrı yaşantıları oluşturur. Yapıda otel ve konutlar, farklı manzara ve teras kullanımlarına göre yön değiştirirler. Bu sayede panoramik olan tasarım, kentsel teraslarıyla kent peyzajına kademelenme getirir.

Olabildiğince kenti gören - kentin görebildiği bir kent adasıdır burası.Galata'da Karmaşık Fonksiyonlu Yapı