
Kentin en işlek yerlerinden biri olan Adalar Mevkii’nde, kent zeminini deforme ederek kendini “zemin” olarak var eden yapı, çizgilere basmadan yürüme alışkanlığına sahip insanların renkleri takip etmesi, gerektiğinde çim, su ve toprağın kullanıldığı bölgelerin üzerinden atlamasıyla, kentsel akışkanlığa katılarak kentin oyuncağına dönüşüyor.
Zeminin üstünde yer alan hareketli atölyeler, işlevini tamamladıktan sonra zemin altına çekilerek sergileme platformuna ya da kent panolarına dönüşebiliyor.
Zeminin altında yer alan müzeye kaydırak şeklindeki raylı bir sistemde ilerleyen araçlar sayesinde ulaşılıyor.
Zeminde yer alan suyun bulunduğu kareler müzenin içine kadar uzayarak hem müzenin taşıyıcı sistemini oluşturuyor, hem su sayesinde müzenin gün ışığı almasını sağlıyor, hem de suyun içinde oyuncakların sergilenmesine olanak tanıyor. Yine zeminin altında yer alan restoran, Porsuk Nehri’ne uzanarak müze - nehir ilişkisini kuvvetlendiriyor. Ayrıca müzenin karanlık ortamına karşılık restoran ve atölyelerin olduğu bölüm Porsuk Nehri’nden bol miktarda ışık alması sayesinde, farklı iki ortam arasında pozitif - negatif ilişkisi kuruluyor.
Müze aynı zamanda bir oyun kurgusunu da içinde barındırıyor. Çizgileri ve renkleri takip ederek çim, toprak ve su öğelerinin kullanıldığı karelerin içinden lego benzeri parçalar toplanıp bu parçalar atölyelerde birleştirilerek sergileme ortamında (zeminde) sergileniyor.
Oyuncak Müzesi
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamış
Bütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!

