İzmit kentsel sit alanı tarihi dokusu, binlerce yıllık geçmişte birbirini etkileyen, tetikleyen, farklı geçirgen katmanların üst üste binmesiyle oluşmuştur. Kent, bu dokuyu var eden katmanların, birbirleriyle karmaşık ilişkileri üzerinden analiz edilir.

Kıyıya paralel ilişkilerin süreklilik kazandığı İzmit kentinde, kıyıya dikine bir müdahale ile mevcut ilişkileri yeniden sorgulatacak bir omurga oluşturularak, kente su kültürünün yeniden kazandırılması amaçlanıyor.

Yapılı çevreye yeni bir katman olarak serilerek, onu tarihsel süreklilik içinde, başka bir kentsel üst sistem olmaya taşınması hedefleniyor.

Hem kendi başına varlığını özgün ve kararlı tavrıyla belli eden, hem de mevcut kent katmanlarını kültürel, mekansal süreklilik sağlamak üzere uzlaştırmayı hedefleyen, mevcut dokunun olanaklarını belirgin kılarak çoğaltan ve yeni bir kimlik yaratacak kamusal-kentsel dış mekanlar sistemi olarak tasarlandı.

Bu kültürel ve işlevsel bağlantı üretilen aks sistemi içinde, mevcut dokuların boşluklarına sızarak, yeni kentsel arayüzler oluşturulur ve kentsel sit alanının mevcut zemin ilişkileri yeni bir boyut kazanır.

İzmit'in yeni kentsel odağı olacak olan bu omurga, coğrafi özelliklerinden dolayı kentin nefes almasını sağlayan, kentlinin kültürel etkileşim ve rekreasyonel anlamda da yeni bir bilinçle kullanacağı bir çekim alanı olarak tasarlandı.

Oluşturulan bu yeni omurga ile kentin kuzeyine, üst kotlarına ve tarihi yapılarına erişim sağlandı. Tüm bu kurgular dahilinde, alanın dönüşümünü kullanarak koruma ile sağlayacak bir süreç hedefleniyor.

İzmit Kentsel Sit Alanı Tarihi Çevrede "Kültür" Teması