
Selim Senin tasarımını şu şekilde anlatıyor: "Bodrum müzesi için yer seçiminde düşündüğüm müze konseptine uygun olarak, şehirin kimliğini oluşturan mekanlarının da müzeden vistalar vererek sergilenmesini, kalenin, yelken yarışlarının ve yel değirmenlerinin müzeden görülebilmesini düşündüm. Bu müzede şehire ait bir yapıyı bir binayı gösterirken onun başka yerden görülebilmesinden farkı, teknolojiyi kullanarak eski ve yeniyi bir araya getirmek olacak.
Konseptin çıkış noktası ise Bodrum'da var olan iki mahalle dokusu. Biri yerel bodrum halkının evlerinin oluşturduğu, tarımla uğraşan avlulu, dışa kapalı, haremlik selamlık sebeplerinden ötürü oluşmuş bahçe duvarlı birbirinden ayrık doku, diğeri ise, mübadele sonucu göç etmeye zorlanmış, balıkçılıkla uğraşan, evleri bahçesiz, sokakla bütünleşen ve yan yana gelerek sokakları oluşturan Giritli'lerin evleri.
Arsa seçimi olarak mevcut Halikarnas Diskosu'nun bulunduğu alana karar verdim. Çünkü burası hem Bodrum'u Bodrum yapan mekanlara hakim hem de tarihi bir sit alanı. Daha önceki bir zamanda yapılan Aya İrini Kilises'inin kalıntılarını çıkararak burada bir gezi alanı oluşturup müzeyi ziyaret eden insanların burayı da gezerek gitmelerini sağlamayı düşündüm. Böylece alt kotLa üstteki kot arasında da bir irtibat sağlanmış oluyor. Alt kottan müzeye giren biri üst kottan çıkabiliyor. Binalar ise yukarıda bahsettiğim sahillerden gelen insanlara göre iki koldan birbirine doğru gelip kavuşan ve göstermek istediğim yere doğru taşıyıcı akslarına göre dönen kollardan ve üst kottaki kilise kalıntı alanından gelip göstermek istediğim alana göre dönen bir koldan oluşuyor. Yani, toplamda 3 kol 3 istediğim yere bakıyor. Bu kollar arası geçişte ortada bulunan bir silindir ve içindeki rampa kullanılıyor. Eğer bir koldan başka bir kola geçecekseniz bu avluya çıkarak rampa aracılığıyla çıkmanız gerekecek öyle bir ulaşım şekli olmasının sebebi ise Bodrum da mevcut olan çıkmaz sokaklar ve avlulu evler.
Üç farklı noktadan gelerek silindirin etrafında dönen ve gösterilmek isteneN mekanlara bakan kollar, bu üç vistadan başka iki vistaya daha bakıyor. Bunlar ise müzenin sağındaki ve solundaki sahil alanları. Müzeye girdiğinizde biletiniz alıp turnikelerden geçiyorsunuz. İlk başta video gösterimi ile gezeceğiniz sergiler hakkında bilgi alıyorsunuz. Kapalı alanlardan geçerek ilerliyorsunuz ve bir anda bu kapalılıktan sizi çıkaran bir ışıkla karşılaşıyorsunuz.
Bu cephe düzeni Bodrum gibi her saniyesi dinamizm dolu olarak geçen bir kentin içindeki bir müzenin de çok dinamik bir cepheyle kente katılmasını sağladı. Her bir ev biriminin öne arkaya doğru yatırılması dışarıda bu dinamizmi verirken, içeride ise müzeler için çok önemli olan müze-ışık ilişkisinin oluşmasında farklı ve ilginç düzenler getirmiş oldu. Cephelerin yatmasıyla köşelerden içeriye giren ışıklar günün her saatinde farklı bir açıdan gelerek içeride farklı aydınlatmalar oluşmasını sağlıyor ve çok farklı kırılmalar oluşmasını sağlıyor. Geceleri ise bu köşelerden yapılacak aydınlatmalar sayesinde değişik ve ilginç bir cephe elde edilmiş oluyor.
Bodrum Kent Müzesi
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamış
Bütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!

