Boyalık mevkiinde bulunan arazi üzerinde inşa edilecek olan otelin yerleşme kararlarında, kompakt bir kitlenin arka yol sınırına dayanarak önündeki geniş plaj ve üzerinde bulunan doğal dokuyu olabildiğince rahat bırakması öngörüldü. Bu bağlamda oluşturulan 5 katlı lineer blok, arkada yatay dolaşım koridorunun, önde ise bu yapının özelliği olarak konumlanan geniş ve derin terasların ana yapıdan kopartılmaları ile düşeyde geçirgenleştirilen bir kitle olarak tasarlandı. Yapı içinde sürekli hava sirkülasyonu sağlayacak olan bu kopmalar ve güney cephesinde düşey olarak başlayan, en üst kotta ise yataylaşarak yapının üzerine doğru ilişen güneş kırıcı örtü, geleneksel yapım tekniklerinden öğrenilen konvansiyonel önlemler olarak tasarımın önemli girdilerini oluşturdular. Yerden 90 santimetre kopartılan kitlenin ön bölümünde sıcak ve soğuk yüzme havuzları olarak yer alan suyun, yapının altındaki boşluktan arka alanlara kadar sızdırılması ile oluşan serinletme etkisinin, iç boşluklarda dolaşan hava ile karışarak kendi mikroklimasını yaratan alana katkıda bulunacağı öngörüldü.

Deniz cephesinde yer alan derin teraslar, ana yapıdan kopuk bağımsız bir strüktürel yapı olarak, tıpkı bir arı kovanının peteklerinde olduğu gibi eğimli düzlemlerle biçimlendirildiler. Deprem yüklerini karşılama bağlamında betonarme perde sistemine fayda sağlayan bu eğimler, aynı zamanda tüm yapının ana cephesinin artikülasyonunda etkin enstrümanlara dönüştüler. Doğal ahşap malzemeyle imal edilecek güneş kırıcı sistemin dışında kalan tüm strüktürün beyaz betonla bitirilmesi ile herhangi bir kaplama malzemesine gereksinim duyulmadan kaba ve ince yapı üretiminin bir anlamda birleştirilmesi bir diğer tasarım kararı olarak öne çıktı.

Blok yapının ön bölümünde yer alan sosyal birimler ise, arazinin topografik yapısına uygun olarak genellikle toprak altında düzenlenen kapalı veya yarı kapalı alanlar olarak tasarlandılar.