
Axel Scultes tarafından Berlin’deki Baumschulenweg Mezarlığı için gerçekleştirilen Baumschulenweg Krematoryumu 1998 yılında tamamlandı.
Yeni krematoryum binası yaşam ve hayata dair otantik, büyülü bir deneyim sağlıyor ve bunu yaparken de antik dönem mimarlığıyla modern mimarlığın kesişim noktalarında dolanıyor. Hem sade bir geometri kullanımı hem de geçmişe dair geleneksel izler bunu oluştururken katkıda bulunuyor.
Mezarlıkta bir yıl içinde 12.000 adet ölü yakma töreni gerçekleşince bu işleve dair ve cenazeye katılanlar için çeşitli düzenlemeler yapma ihtiyacı doğdu. Bunun üzerine açılan yarışmayı kazanan Axel Schultes ve Charlotte Frank yarışmayı kazandıklarında aslında oldukça ürktüklerini söylüyor. Çünkü bu tür bir tasarım aşırıya kaçmadan gösterilmesi gereken incelikli bir hassaslık, şatafata kaçmadan yakalanması gereken bir şıklık, panik yaratmayan bir korku gerektiriyor. İşte bu yüzden belli bir düzen içerisinde yerleştirilmemiş, gökyüzüne yükselerek cennetin ışığını alıp mağara benzeri bir mekana indiren ağaçlardan oluşan bir koru tasarlamaya karar verdiler.
Bu mekanda gerçekleşen iki önemli fonksiyon olan ölü yakma ve cenaze törenleri bu monolitik betonarme strüktürün farklı katlarında yer alıyor. Binaya erişim ön avluya yerleştirilmiş yollarla sağlanıyor. Bu avlular ana giriş holüne açılıyor. Binaya giren 3 giriş ise bir başsağlığı mekanı gibi düşünülen mekanla birleşiyor. 1.000 kişilik giriş holü ışık sütunu adı verilen 29 dairesel kolonla çevreleniyor. Sadece tepelerinden desteklerle tuturulan ve yarı saydam bir örtüyle örtülen kolonlar sayesinde sert betonarme çatı adeta uzaya doğrı yükseliyormuş gibi görünüyor. Duvarlardaki yükselen kalıplar strüktürün düzenli bir hal almasını sağlıyor.Baumschulenweg Krematoryumu