Fotoğraf: astearchitecture

Karın üzerine çizilen Top of Tyrol İzleme Terası, Isidore Dağı'nda mimari bir omurga gibi uzanıyor. Strüktür ve doğa bütünleşiyor, birbirlerini etkliyor ve biçimlendiriyorlar. Mevcut topografya uyumlu ve onu vurgulayan biçimde oluşturulan mimari -yapay çevre-, dinamik ve statik, sabitlik ve dönüşüm arasında ilişki kuruyor.

İzleme terası ve ona ulaşan yolun üzerine inşa edildiği kolay kırılabilen kayalar, yılın 6 ayı boyunca karın altında görünmez oluyor. Bütün bir yıl boyunca yalnızca konsolun kuzey duvarı görünür oluyor. Güneş ve rüzgar, terasın adeta bir eskizmiş gibi algılanmasını sağlıyor.

Buz Dağı'nın yarattığı iklim koşulları, buz ve karın strüktür üzerinde farklı formlar oluşturmasını, bu sayede de izleme terasının farklı biçimlere bürünmesini sağlıyor.

Stubai su yolunun bir parçası olan Isidore üzerindeki bu platform, bölgenin kendine özgü doğasıyla da bütünleşiyor. 5 dakikalık yürüyüşün ardından erişilebilen teras, ziyaretçilere 3.200 metre yükseklikten, 360° buzdağı manzarası sunuyor.

Çelik strüktür, 25 mm çelik (Corten) profillerin kullanıldığı kafes kiriş sistemiyle oluşturulan Top of Tyrol İzleme Terası'nın tasarımı 6 ay, yapımı ise 3 ay sürdü. Üçgen kutu profillerle inşa edilen konsol kirişlerin 50 cm üzerinde ızgara şeklindeki zemin yer alıyor. İzleme terasının bir bütün olarak tasarlanan korkuluğu için de malzeme olarak çelik ve ahşap tercih edildi.

Platform donmuş toprak üzerinde inşa edildiği için, kayaya tutunabilmesi için 15 m uzunluğunda bağlantılar kullanılmış. Burulma gerilimi ve sıkıştırma kuvveti beton temel ve kaya bağlantıları ile kontrol ediliyor.

Corten çelik konsol yamaçtan 9 metre dışarıya çıkıyor. Izgara zeminin büyüklüğü 60 m², ahşap trabzanın uzunluğu ise toplam 80 metre. Terasa ulaşım için de korkuluklu 50 metre doğal patika kullanılıyor.

Platformun dağa yerleştirilmesi helikopter ile sağlanmış. Bu nedenle, tasarım sürecinin önemli bir bölümünü, taşınabilir parçaların adaptasyonu oluşturmuş.

Top of Tyrol İzleme Terası