Tropikal bir bahçenin üzerinde havada asılı duran bu "yatay gökdelen" (uzunluğu Empire State Binası'nın yüksekliğine eşit), Vanke Şirketi'nin genel merkezi, ofis alanları, konutlar ve otel kısımlarından oluşuyor. Konferans salonu, spa ve park alanları yeşil kamusal alanın altında konumlandırılmış.

Yapı, gelgit sonrası su geri çekildiği için 8 desteğin üzerinde asılı kalmış iskeleler gibi. Her programın birkaç farklı strüktür halinde biraraya gelmesindense, 35 metre yüksekliğinde tek bir strüktür fikri, alçak kotlardan da Güney Çin Denizi manzarası oluşturabilmek ve olabildiğince en geniş açık yeşil alanı bırakabilmek amacından türemiş.

Gelişen strüktürel teknolojiler ve konstrüksiyon teknikleri benzer mimari örneklerin önünü açtı ve Vanke Merkezi de Shenzhen şehrini yeni kentsel bir katmanla tanıştırmış oldu. 50 metre aralıklarla 8 çekirdek üzerinde yükselen yatay gökdelen, asma germe köprü sistemi ve güçlendirilmiş betonarme iskeletin, kirişsiz olarak oldukça gelişmiş bir kombinasyonu.

Cam küplere benzeyen "Shenzhen Pencereleri"nden aşağıda uzanan yeşil, tropikal peyzajı 360 derece görebilmek mümkün. Bina uzunluğu boyunca yaya yolları otele bağlanacak şekilde düzenlenmiş ve konut alanları iş alanlarının üzerinde çözülmüş.

Yapının havada asılı olması deniz ve bölge rüzgarlarının, bahçelerden geçmesine imkan tanıyor. Brezilya Roberto Burle Marx bahçelerinden esinlenerek oluşturulan peyzaj, havuzlar ve yürüyüş yollarıyla ayrılmış yeşil tepeler arasında kalan lokanta ve kafeleri birleştiriyor. Bu peyzaj içinde bir gece yürüyüşü esnasında tropikal bahçelerden gelen yasemin kokusu ve havada asılı duran yapının alt yüzeyindeki renkli parlamaları deneyimleyebiliniyor.

Zeminin altında çeçiştli yarı kamusal programlar olukça hareketli mekanlar yaratıyor. 400 kişilik oditoryumu da bünyesinde barındıran geniş bir konferans merkezi, açık ve kapalı havuzlarıyla birlikte spa, 4,8 metrelik döner kapıları, mavi kontrastlı koyu tavanı ve Çin kırmızısı duvarlarında el yapımı altın yaprak motifiyle oldukça renkli bir bar..

Sürdürülebilir olmak gibi 21. yüzyıl vizyonlarının yanı sıra, yapı kendi peyzajıyla birlikte yeni sürdürülebilir fikirler sunuyor. Atık suların kullanıldığı dikdörtgen soğutucu göller aracılığıyla yeni bir mikroklimatik ortam oluşturulmuş. Yapının kendi yeşil çatısında güneş panelleri kullanılmış ve özellikle bambu gibi sürdürülebilir malzeme kullanımlarına dikkat edilmiş. Rüzgar ve güneşe karşı yapının cam olan cepheleri gözenekli panjur benzeri bir sistemle korunacak. Vanke Genel Müdrülüğü bu yatay gökdelen ile LEED-platin seviyesini hedeflemiş durumda.
Vanke Merkezi