Proje

Tarih:
2. Ödül

Van kendine özgü değerleri olan, yoğun tarihsel birikimi, çoğulcu kültürel yapısı ve doğal zenginliklerine koşut olarak kentsel gelişimini gerçekleştirememiş bir ildir. Ülkemizde planlama ve tasarıma gösterilen ilgisizlikten ve hoyrat tavırdan fazlasıyla nasibini almıştır. Ancak, mevcut durumda kent belleği ve kent kimliğinden söz edilebilir birkaç ilden biridir. Bu tasarımda kent belleği ve kent kimliği için bir mimari altyapı oluşturulmaya çalışılmıştır.

Geçmişte, her türden ve dinden mimarinin iç içe girdiği bağları, bahçeleri, çarşı- pazarları, çoğu iki katlı düz toprak örtülü evleri, mahalle aralarında yükselen kubbeleri, minareleri, kiliseleri, camileri, konsoloslukları, yerli ve yabancı kolejleri, askeri kışlaların hareketleri ile yaşayan bir kent olan Van da bugün ; geçmişinden silik izler taşıyan, kentte tematik vurguların yapılmadığı, kendiliğinden örülegelen, basit, zerafetten uzak, düz mantık bir düzenlemeyle çağdaş kentlerde olması gereken dinamiklikten yoksun bir yapı söz konusudur.

Kentler dramatik bir şekilde yoksulluklarını realist bir tavırla gösterebilirler. Ancak bu gösterim, geçmişinden güçlü izleri taşıyabilir. Doğaldır ki, kentler steril ortamlar değildir. Ancak, meydanıyla, bulvarıyla, çıkmazıyla, ara yollarıyla, oturma gurubuyla, aydınlatmasıyla, yer döşemesiyle, çöp kutusuyla, mevsimlik bitkileriyle, ağacıyla, kuşuyla, kedisiyle bir kimlik yaratabilir.

Bu yarışma alanı için iyimser hemen hemen hiçbir şey yoktur. ( 100’e yakın ağaç hariç ) Aslında bu tasarım için hoş bir başlangıç da olabilir. Ancak, konum itibariyle hassaslık gerektiren, gelişebilir bir konseptle yaklaşılmasının uygun olacağı varsayılmıştır.

Alan, kendiliğinden oluşmuş kullanım izleriyle bir ulaşım ağına sahiptir.Yeşil eksikliği hat safhadadır. Parçacı, kopuk, anlamsız yeşil kümeleriyle son derece sert bir görünüme sahiptir. Haşin bir şekilde kullanılan güncel cephe elemanları ile niteliksiz mevcut yapı stoku uyumsuz, damıtılmamış, hiçbir yorum vaad etmeyen kentsel bir doku ortaya çıkarmıştır. Alt yapı, tamamen günübirlik çözümlerle geçiştirilmiş, radikal hiçbir çözüm üretilmemiştir. Hangi amaçla yapıldığı belli olmayan yeraltı çarşısı alt yapıya getirdiği aşırı yükleme ile işlevsizdir. Yolların çok dar olması, yayanın yok sayılması, alanın hiçbir bölge ile güçlü yaya bağının olmaması büyük bir olumsuzluktur. Cumhuriyet Meydanındaki camdan yapılmış plastik eleman ise alanın tek özgün tasarımıdır.

Meydan, promenad, fiziksel ve sosyal nişler, kaldırım, genellikle tesadüfen rastgele oluşmuştur. Yörenin soğuk ve çok karlı olması, kentte yaşayanların aidiyet bilincinin gelişmemiş olması kentsel donatı elemanları için olumsuzluktur.

Hastanenin arkasındaki pasif zone, yarışma alanı için bir hazinedir. Tasarım tam da bu ana fikir üzerine oturmuştur. Hz. Ömer Camii’nin konumu yaratılmaya çalışılan meydan ve kentsel tasarım için çok önemsenmiştir. Hastane Kavşağının önündeki üçgen adanın ilk parseli (Erguvan Meydanı) tasarım için tanımlayıcı bir unsurdur.

Hükümet Konağı’nın etrafındaki boşluk, Milli Egemenlik Caddesi üzerindeki Jandarma Alay Komutanlığı, Kültür Sarayı etrafındaki boşluk, tasarımın sırtını yasladığı önemli kentsel referanslardır. Hükümet Konağı’nın çevredeki yapı dilinden kopuk, monoblok etkisi bu potansiyeli zayıflatan bir etkidir.

Proje Arşivi
Dönem içinde yayınlanan projelerin listesi aşağıdadır. Ayrıntılarına ulaşmak istediğiniz proje başlığını listeden seçiniz.