
İstanbul Manifaturacılar Çarşısı’nda geçtiğimiz ay sonu, gerek İMÇ çevresi, gerekse İstanbul sanat ortamına etki etmeyi amaçlayan deneysel bir sanat mekanı açıldı. İsmini kapı numarasından alan "5533", İstanbul 'un önemli ticaret merkezlerinden biri olan İMÇ'de 5. Blok'ta vaktiyle dikiş makinesi ticareti yapılan eski bir dükkanın yeniden dekore edilmesiyle oluşturulmuş.
Mekanın kurucuları, Volkan Aslan, Nancy Atakan ve Marcus Graf. 5533’ün periyodik bir düzenle gerçekleştirilecek olan sanatçı konuşmaları, atölye çalışmaları, her katılımcının kendi fikir ve bilgilerini rahatlıkla paylaşabileceği yuvarlak masa tartışmalarının yanı sıra video gösterimleri, performanslar ve vitrin sergileri ile interaktif bir mekan olmasını hedeflediklerini söylüyorlar.
İMÇ sakinleri, bu ve benzeri oluşumlara geçtiğimiz sene gerçekleşen 10.Uluslararası İstanbul Bienali’nin de etkisiyle artık aşina. 5533’te, İMÇ 5. Blok esnafının Bienal kapsamında gerçekleşen sanat etkinliklerine dair görüşlerini öğrenmek üzere yapılmış anketin cevaplarını da görsel ve yazılı olarak takip etmek mümkün.
5533’te günümüz sanat ortamı üzerine bir kütüphane, sanatçı dosya arşivi ve sound art bölümleri yer alıyor. Mekanın vitrini ise sergi mekanı olarak düzenlenmiş. 5533, Çarşamba, Perşembe, Cuma, Cumartesi 13.00 ve 18.00 arasında açık, diğer günlerdeyse randevu alarak ziyaret edilebilir.
5533’ün ev sahipliği yaptığı ilk projeler
5533’ün ev sahipliği yaptığı ilk projeler, Vitrin 5533 projesi kapsamında İrfan Önürmen’in "8 yüz" adlı çalışması, "Koridor" video gösterimi, "Proje", Nomad "ctrl_alt_del" ve MASA'nın Önder Özengi sergileri olmuş. Sergiler, Mart ayı sonuna kadar 5533’te görülebilir.
Vitrin 5533 – "8 yüz"
İrfan Önürmen’in "8 yüz" adlı çalışması, Volkan Aslan, Nancy Atakan ve Marcus Graf tarafından hazırlanmış, proje koordinasyonunu ise Didem Yazıcı ve Gökhan Toptaş üstlenmiş. Vitrin 5533 projesi kapsamında düzenlenecek 5 sergiden oluşan dizinin ilki olan bu çalışma, projeye davet edilen 50 sanatçı çalışmasının içinden İMÇ çalışanlarından Nuri Güleç tarafından seçilmiş.
Volkan Aslan, 5533 ün geniş katılımlı ve interaktif bir mekan olmasını istediklerini ve İMÇ‘ye cephe veren Vitrin sergilerinde, seçimi İMÇ sakinlerine bırakacaklarını söylüyor. Açılan "8 yüz" başlıklı bu ilk sergi, 5.Blok çaycısı Nuri Bey’in 50 projenin tamamını incelemesi sonucunda belirlenmiş. Aslan, Güleç’in seçiminde projede kullanılan tekstil ürünlerinin İMÇ’nin 5. Blok kimliğiyle örtüşür olmasınin da etkili olduğunu söylüyor.
Önürmen, kadın portrelerini ele aldığı "8 Yüz" adindaki bu işinde Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri olan kadına karşı şiddeti konu etmiş. Sanatçı, günlük bir gazetede gördüğü sekiz kadın imgesini gelinlik tüllerine boyayarak kadının masumiyetine ve sosyal duruşuna gönderme yapmış. Önürmen’in projesinde resmettiği bu kadınlar, internette chat yapmak, kahvaltıyı geç hazırlamak, fazla banyo yapmak, hamile kalmak vs. gibi nedenlerle katledilmiş. Onürmen, üç boyutlu etkiyi elde etmek için tülleri katmanlar halinde kullanmış. Sanatçı, işlerinde bu sosyal olguları izlediği gazetelerin sayfa parçalarını kullanarak "medya"ya, perde, simli kumaş, dantel gibi elemanları kullanarak da "gerçek" olana değinmiş. "Kadınların toplum içindeki duruşu"nu sorgulayan Önürmen, portrelerin içine gizlediği kadınların katledilme nedeni ile ilgili imgeler ile de erkeklerin kadınlarla hayatı nasıl paylaştığı sorusuna gönderme yapmış.

MASA
Bir diğer sergi, Önder Özengi'nin, "MASA"daki "I Wanna Hurt I Wanna Love" adındaki çalışması. Özengi'nin bu projesi, var olmayan bir müzik grubunun yaptığı etkinlik ve eylemlerden arta kalan nesnelerin düzenlenmesinden oluşuyor. Arta kalan nesne / dökümanların tarihleri ve yerleri, Türkiye'nin ve dünyanın yakın siyasal ve müzikal tarihinin önemli kırılma noktalarıyla çakışıyor. Bu çalışmanın muhalif kültürün sık sık referans verdiği, bu tarihlerde meydana gelen olayların sonrasında ortaya çıkan ortaklık ve cemaat düşüncesi ile ilgilendiği belirtiliyor. Özengi, dehşete düşen, karşı duruş üreten, yeniden sorgulayanların ortaklığı olarak tahayyül edilen bu cemaati, bir müzik grubunun tarihsel bedeni üzerinde bir araya getirmeyi deniyor.
ctrl_alt_del
Türkiye'deki ilk sound art festivali olma özelliğini taşıyan ve 2003 yılında gerçekleştirilen ctrl_alt_del’in 2005 tarihli belgesel klibi 5533’te izlenebilir. 2005 yılında, ctrl_alt_del 9. Uluslararası İstanbul Bienali'nin "konumlandırmalar" kısmında yer almış. Şehir'de açılış gecesi performanslarıyla başlayan proje, Boğaziçi ve Haliç'te, İstanbul Teknik Üniversitesi MİAM stüdyoları, laboratuvarları, kütüphanesi ve konser salonunda yer alan etkinliklerle sürmüş. ctrl_alt_del'in "şehir", "gürültü" ve "açık köken" konularını ele aldığı projeye 12 ülkeden 57 kişi katılmış. ctrl_alt_del'in, 10. Uluslararası İstanbul Bienali'yle eşzamanlı gerçekleştirdiği festival, 2007 Eylül ayından 2008 Nisan ayına kadar sürecek olan etkinlikleri kapsamakta. Açılış konseri, canlı performans dizileri, atölyeler, paneller, sunumlar, açık çağrı, alan çalışmaları, sergi, radyo programları, basılı yayınlar ve CD yayını gibi farklı etkinlikler, "uzaktan yönbulma" (remote orienteering) temasıyla işlenmiş. Tema sadece yönbulma sistemleriyle ilgili konularla kısıtlı kalmayarak, bireyin kendini sosyal ve politik gerçeklikler içinde konumlandırmasıyla ilintili konular ve kontrol kavramıyla birlikte işlenmiş.
Koridor
Koridor’daki video gösterisinde ise İMÇ 5.Blok esnafının Bienal kapsamında gerçekleşen sanat etkinliklerine dair görüşlerini öğrenmek üzere yapılan görüşmeleri izlemek mümkün.
İMÇ Mimari 5533
Basında İMÇ'nin yıkılabileceğine dair çıkan haberler üzerine, Volkan Aslan ve Nancy Atakan, İMÇ'nin tarihi kültürü üzerinden, yıkılma ihtimalini, İMÇ'nin mimarlarından Doğan Tekeli ile yapılan röportajda konuşmuşlar. Bu mülakatın DVD'si, yanında 1969'de İMÇ'nin açılışında çekilen fotoğrafı ve o tarihte yazılmış İMÇ'nin görünümünü gösteren kitabı 5533’te görülebilir.
5533 ayrıca, Mart ayının ilk haftasında "yer(siz)leşme" temalı bir seminere evsahipliği yaptı. Mimar Sena Özeren tarafından gerçekleştirilen, -mekanda gerçekleştirilen ilk seminer olma niteliği de taşıyan- seminer aracılığıyla İMÇ'nin tarihçesi, mimarisi, simgesel anlamı, işlevi ve kent yaşamındaki yeri tartışıldı. İMÇ’nin 40 yıllık serüveninin fotoğraflar eşliğinde anlatıldığı etkinlikte, binaların gerek kentli gerekse kullanıcıları açısından görsel, fonksiyonel, sosyal açılardan geliştirilmesinin gerekliliği ve bunun yolları üzerinde duruldu.

Altın Günü
5533, 3 - 7 Mart arası Tuğçe Oklay, Evrim Vurdu ve Aysegül Akyüz'ün hazırladığı "Altın Günü" adlı etkinliğe de ev sahipliği yaptı. Etkinlikle video ve slayt gösterimlerinin yanı sıra bir dizi sunumlar ve söyleşilerle tamamlandı. Sanatçı Canan Şenol, Amargi'den Hasbiye Günaçtı, Işın Önol Altın günü adlı etkinliğe katılan isimlerden bazıları.
Aslan, yine bu ay içerisinde 29 Mart'ta 5533’ün performans günlerine ev sahipliği yapacağını, Nisan ayının ikinci haftasında ise ”Kunstgymnastik" adlı grubun 3 günlük atölye çalışmasını gerçekleştireceğini söylüyor.