
18 yaşına geldiğinde yoluna kendi başına devam etme kararı alan Livio, bir apartmanın bodrum katında kendi atölyesini açtı ve 1965 yılında San Samuele’deki şu anki atölyesine taşınıncaya kadar çalışmalarını orada sürdürdü. 15 yıl boyunca yerel bir ahşap ustası olarak yüksek standartlarda, kaliteli ahşap ürünler yaratan Livio, ‘70’li yıllardan itibaren daha sanatsal çalışmalar üzerinde yoğunlaştı. O dönemde ahşap üzerine figürler, yüzler ve maskeler oymaya başlayan Livio de Marchi, bir süre sonra yine bu doğal malzemeyle değişik objeler yaratmaya başladı. Ahşap malzemeyle çocukluk ve yetişkinliğin, gerçeklik ve hayal gücünün, duygu ve ironinin buluştuğu heykelsi eserlere imza atan sanatçı, “Kitaplar Evi” adını verdiği, masa üzerindeki meyvelerden kapı arkasında asılı cekete kadar içindeki her şeyin tamamen ahşaptan yapılmış, bir örneği Venedik’te, ikincisi Almanya’da, üçüncüsü de Japonya’da bulunan 6 m2'lik evler yarattı.
Ahşaba adeta hayat veren Livio de Marchi farklılık arayışlarıyla cam malzemeye de yöneldi ve yaratıcılığın sınırlarını bu yeni malzemeyle zorlamaya başladı. Murano cam ile, rengarenk cam balonlar, gondollar, cam ile ahşabın kombinasyonuyla yarattığı boyalı fırçalar, sabun köpükleri, boya tüpleri gibi fantastik objelerden oluşan yeni bir dünya yarattı. Venedikli bir ahşap ustası olarak başladığı mesleki kariyerinde 50 senenin ardından, eserleri dünyanın pek çok müzesinde ve özel koleksiyonlarına giren ve açtığı sergiler ile hakkında yayınlanan basın ve televizyon haberleri sayesinde ünü tüm dünyada tanınan bir sanatçı haline gelen Livio De Marchi’nin ahşap ve camla olan yolculuğu şimdi de Türkiye’deki proje ortağı ahk’da devam ediyor.