Sanat

Yüksek ökçeler İstanbul sokaklarında

Tarih: 2 Eylül 2008 Kaynak: Radikal Yazan: Seda Niğbolu
Shoe-Art, 100 tasarımcı imzası taşıyan dev ayakkabıları şehrin hareketli köşelerinde karşımıza çıkaracak.

Önce Cow Parade, ardından Lale Heykelleri sergisi tanınmış isimlerin yanı sıra yeni nesil tasarımcıların da dev ebatlardaki işlerini sokaklarla buluşturarak şehre fazla alışık olmadığımız bir renklilik getirmişti. Şimdi sıra ‘Shoe-Art İstanbul 2008’de. Dün başlayan etkinlikle 31 Ekim’e kadar dev ayakkabı heykelleri İstanbul sokaklarında Şişli, Teşvikiye, Nişantaşı gibi alışveriş trafiğinin yoğun olduğu bölgelerle Kanyon, Cevahir, İstinye Park gibi alışveriş merkezlerinde sergilenecek.

Hotiç’in ana sponsor olduğu sergi için yapılan heykellerde figür olarak ayakkabının seçilmesinde, etkileyici formuyla tasarımcıya sonsuz alan sağlamasının yanında, başlangıcının insanlık tarihi kadar eski olması da rol oynamış.

Projeye katılan 100 isim arasında Alinur Velidedeoğlu, Arzu Kaprol, Atilla Kuzu, Bahar Korçan, Mehmet Günyeli, Ertuğrul Ateş, İdil Tarzi, İsmail Acar, Yazbukey gibi tanınmış isimler var. Yükseklikleri 1.80, genişlikleri 2.60 metreyi bulan 150 ayakkabı; stiletto, spor ayakkabı ve motosiklet ayakkabısı olmak üzere üç biçimde tasarlansa da tasarımcılar arasında yüksek ökçeler ve feminenliğin revaçta olduğu ilk bakışta anlaşılıyor. Shoe-Art sanatı sadece sokakla değil sosyal sorumlulukla da buluşturuyor. Sergi sonunda düzenlenecek açık artırmada elde edilecek gelirin tamamı TEMA ve Türk Kalp Vakfı’na bağışlanacak.

Ertuğrul Ateş
Bu işler herkesin elvermesi gereken, toplumsal sorumluluğun yayılması, sahiplenilmesi açısından son derece önemli işler. Elde edilecek gelirin bir işe yaraması gerçekten önemli. Bu faaliyetlerin Türkiye çapında da büyümesini arzu ediyorum; bu etkinliklerin sadece İstanbul, Ankara değil, Anadolu’nun bütün şehirlerine taşınması lazım. Bu kadar sevimli işlerin bir araya toplanması hem halk hem de halkın sanatla ilişkisi açısından önemli. Burada ‘sanat eseri’ gibi bir gönderme yapacak değilim; sanatçı burada özgür değil, yaptığı bir yorumda bulunmak. Son dönemlerde bu tarz sergiler sık gerçekleşiyor ama çeşitlendirilmesi de lazım. Amaç sokağa inip sanatla halkı en sevimli, en gerçekçi temelde buluşturmak. Benim heykelim Kanyon’da sergilenecek. Sade bir konseptten yola çıktım. Ayakkabı benim için hareket demek, bir çeşit özgürlük göndermesi de yapıyor. Gece ve gündüz, hareket halinde olduğumuz her an bizimle beraber. Dolayısıyla ayakkabıyı bir gece ve gündüz tasviriyle yorumladım.

Alinur Velidedeoğlu
Türkiye’nin durumunu ayakkabıyla anlatmaya çalıştım: Üstü modern topuklu ayakkabı, altı takunya... Daha sık sokak sergisi açılmasını çok iyi bir gelişme olarak görüyorum. 50 sene sonra Türkiye sanattan anlayan bir toplum haline gelecek; Türkiye’de yaşayan gençlerin genlerinde sanat kromozomları da olmaya başlayacak. Bizler öncüleriz aslında. Şu anda geniş bir kitlenin sanattan anladığına inanmıyorum. Sanat sokağa döküldükçe yavaş yavaş değişecek.

Mehmet Günyeli
İlk defa kızım Venüs’le birlikte bir proje yaptım. Biraz özgürlük ve uçmak konseptinden hareket ettik, bir uçak tasarımı ayakkabıya dönüştü. Adını da ‘Uçuran Mucize’ koyduk. Heykel, uçak görünümünde olacak ve İstinye Park’ta sergilenecek. İstanbul gibi bir kültür kentine bu tarz sanatsal etkinlikler çok yakışıyor. Ben böyle sergilerin sayısının hâlâ az olduğunu düşünüyorum. Benzeri büyük kentler arasında İstanbul çok güçlü değil. Belki de Türkiye’nin sorunu bu; sanata ve sanatçısına sahip çıkmayan bir toplum... Ama bir değişim yaşanıyor. Spora yapılan yatırımın yüzde birini sanata yapmış olsaydık refah toplumuna erişirdik. Sokaklarında çok daha mutlu insanların yürüdüğü bir kentte yaşıyor olurduk.

Serdar Hotiç
Hotiç olarak sergide 12 ayakkabımız var. Hepsi bizim tasarımcılarımızın ürünü ve ağırlıklı olarak Nişantaşı’nda sergilenecek. Genel olarak kadın konseptinden; kadının farklı kimliklerinden, giyinmelerinden, kadını ifade edebilecek sözlerden yola çıktık. Bütün ayakkabıların isimleri bir metni oluşturuyor. Kadına dair yazılan bir metni tamamlıyor. Biri çello, kadını ritim ve estetikle birleştiriyor. Bir ayakkabı kadına dönüştü, diğeri melekle sembolize edildi. Genelde sponsor olarak sanatla iç içeydik. Ayakkabı zaten sanatın bir parçası olduğu için birbirine çok yakıştırıyoruz. Sokağa inmek biraz geç oldu. Dünyada bu, çok uzun dönemlerdir var, gösteri sanatıyla birlikte başlayan bir şey. O yüzden de bu proje bizi heyecanlandırdı. Sanatın bütün kapalı alanlardan dışarı çıkıp daha dokunulabilir ve insana yakın olması çok önemli.

Tuvana Büyükçınar
Konsept belirlerken İstanbul’dan ilham aldığımı söyleyebilirim. İstanbul’un başka hiçbir şehirde olmayan kozmopolit yapısını ve şehirdeki tüm renklerin birbiriyle olağanüstü uyumunu yansıtmayı, farklı renklerde canlı malzemeler kullanarak sağladık. Örneğin Mısır Çarşısı’ndan esinlenen bölümde renkli, canlı ve çarpıcı malzemeler kullandık. Kurutulmuş baharatlara metal efektler katarak iki farklı dünyayı biraraya getirdik. Ayakkabının burnundaki ve topuğundaki kırık aynalar ise gece-gündüz olağanüstü silüetiyle göz kamaştıran İstanbul Boğazı’na bir gönderme. Heykelim İstinye Park’ta sergilenecek. Sokak sergileri, İstanbul’un uluslarası tanıtımı için çok çarpıcı bir vesile. Cow Parade projesinde de yer almıştım. O, yurtdışından gelen ve burada uygulanan bir fikirdi ancak Shoe-Art’ın orijini tamamen İstanbul. Ardından yapılacak açık artırmayla sağlanacak sosyal sorumluluk projesine de destek vermiş olduğum için mutluluk duyuyorum.
Sanat
Takvim
<<Mayıs 2024>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31    
Sanat Haberleri Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.