Kamuyu hedef alan graffiti dünyanın her yerinde illegal. Almanya’da yasalara göre, kamu binalarına graffiti yapmak yasak. Yasağa uymayanlar, yüksek para cezası ve iki yıla kadar hapisle cezalandırılıyor. Hatta 1998 yılında belediye kurumları ve özel girişimciler, Köln Graffitiyle Mücadele Girişimi’ni kurdu.
Graffitinin en az illegal olduğu Avustralya’da bile özel mülkün duvarına izinsiz graffiti yapmak illegal. 1980 öncesi duvarlara yazılan siyasi sloganlar yüzünden graffitinin cezası Türkiye’de daha ağır. Yakayı ele verenler bir yıldan altı yıla kadar hapis cezasıyla yargılanıyor. Durum böyle olunca amacı sadece vandalizm olanlarla ille de illegal olsun, kan hızlı aksın, adrenalin olsun, yakalanma telaşıyla yapılsın ki yapılan iş ‘sanat’ olsun diyen graffiticiler yeraltında örgütleniyor. Yaptıkları iş yasadışı olduğu için hiçbir grup kendini deşifre etmiyor. Onları sadece devriye gezen polislerden kaçarken eserlerinin üzerine attıkları ‘tag’lardan yani rumuzlarından tanımak mümkün.
Ancak Türkiye’de bir ilk gerçekleşti ve 1998 yılından beri İstanbul’da faaliyet gösteren GNG (Güngören) Klanı kendini deşifre etti. Yedi ‘crew’den oluşan GNG Klan’ı, Yön Crew’in önderliğinde vandalizme veda edip kamu yararına çalışmaya karar verdi. Underground bir oluşumun çağrısına kamudan yanıt çabuk geldi. “Bizim için bu gençlerin vandalizmi bırakıp topluma yararlı işler yapma kararı almış olması önemlidir.” diyen Güngören Belediye Başkanı Ş.Yücel Karaman, GNC Klanı’nı tanıdı. Klanı temsilen Yön Crew’in yazıcıları (writer’ları) Uğur Erdem, Çağrı Bakış, Ulaş Çelik ve Erhan Karakaya’yı makamında kabul eden Başkan Ş.Yücel Karaman, graffiticilere ‘görevli’ kimliği verdi.
İlk iş Ali Rıza Gürcan Caddesi
‘Kadrolu’ graffiticilerin kamusal alandaki ilk işi Ali Rıza Gürcan Caddesi’nin 400 metrelik boyasız çirkin duvarını renklendirmek oldu. Belediye birkaç milyarlık boya masrafından kurtulurken onlar 800 kutu sprey harcayarak Türkiye’nin en uzun graffitisine imza attılar. Gün ortasında yapılan adrenalinsiz yazılama çalışması vatandaşları da, polisi de şaşkına uğrattı. İhbarlar üzerine olay yerine gelen polisler, gençlerin kamu adına çalıştığına zor ikna oldu. Bazı polisler gençleri kolundan tuttuğu gibi ekip arabasına bindirmeye çalışırken, bazıları da oğlunun da bu işe meraklı olduğunu söyleyip yardım istemiş.
Geçmişte tramvay vagonlarına yazı yazdıkları için nezarete atılıp örgüt sorgusuna tabi tutulan gençler, “İllegal yollardan karizma elde etmeyi düşünmediğimiz için kendimizi sanata verdik.” diyor. Rakip gruplarla kapışıp karakolun önündeki panzeri, polis arabasını, belediye otobüsünü boyamıyorlar artık. Türk graffitisinin yönünü belirleme iddiasındaki Yön’cüler, graffitinin legalleşmesini de istemiyor. “Biz farklı bir şey yapalım dedik, vandallığı önlemek için legalleştik, diğerlerinin legal çizmesini istemiyoruz.” diyor.
Legal graffiti, aileler tarafından da destek görüyor. Iğdırlı bir ailenin çocuğu olan Uğur Erdem, ilkokul beşinci sınıftan beri babası tarafından teşvik ediliyor. Graffiti yapmak için duvar bulamadıklarından oğluna dükkanının duvarlarını tahsis eden fedakar baba, kendi odasıyla sınırlı kalmak kaydıyla evin içinde de yazılama çalışmalarına müsaade etmiş. Gençlerin ortaya koyduğu çalışmadan hem Güngören halkı hem de Başkan memnun kalmış görünüyor. “Gençlerimiz sanatlarını güzel icra ettiler. Ben o yazıları okuyamıyorum; ama renkler, desenler ve yapılış şekliyle çok güzel olmuş.” diyor. Halktan gelen talep üzerine bir sonraki çalışmanın biraz daha çiçekli, böcekli olmasını istiyor.
Legal kimliğe bürünen GNG Klanı, önümüzdeki günlerde açılacak Gençlik Meclisi’ne de girerek Güngören gençliğini temsil edecek. Graffiti camiası bu gelişmelere nasıl tepki verecek bilinmez; ama “graffiti sanat mı, suç mu?” tartışmasına önümüzdeki günlerde bir de legallik tartışması eklenecek gibi görünüyor.
Graffiti nedir?
Duvarlarda gördüğümüz rengarenk ve değişik hatlarda yazılan yazılar.. Ayrı bi sanat.. Oldukça ilginç yazı karakterleri olduğu gibi enteresan resimlerde nakşediyorlar.
Başkana NYC Şapkası Giydirdiler
Sirkeci Tren İstasyonu’ndaki TCDD vagonlarına kız arkadaşının adını yazan “gas” lakaplı Salih Yanık, bir yıldan altı yıla kadar hapis cezasıyla yargılanıyor. Bu yüzden Süleyman Karaman’ın genel müdürü olduğu TCDD’ye graffiticiler hayli tepkili. Polisin köşe bucak kovaladığı graffiticileri makamında ağırlayıp emrindeki kamusal alanları onlara tahsis eden Güngören Belediye Başkanı Ş.Yücel Karaman ise TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman’ın kardeşi! Aslında Süleyman Karaman da graffitiye karşı değil. Yanık için, “Yazı trene zarar vermedi. Hapse girmesine yüreğim elvermez. Onun yaşında çocuklarım var.” diyen Karaman, “Gençler istiyorsa özel vagonlar hazırlarız, sevgi mesajlarını diledikleri gibi yazarlar, trenler de onları götürür.” demişti. Graffiticilerle barış çubuğu tüttüren başkana New York graffiticilerinin şapkasını (NYC) giydiren Yön’cüler, ağabey Karaman’ın söz verdiği özel vagonları beklediklerini söylediler.