Taklit Kavramının Dünü ve Bugünü
Üzerine
Arkitera Mimarlık Merkezi'nin Lamp 83 sponsorluğunda "Sorunlar"
ana teması ile düzenlediği Platform toplantılarının sonuncusu "Taklit
Sorunu ve Mimarlık" başlığı altında 15 Ocak Perşembe günü yoğun
bir katılımla Taşkışla`da gerçekleşti.
Toplantının moderatörlüğünü, Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık ve Güzel
Sanatlar Fakültesi'nde lisans ve yüksek lisans, Marmara Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi'nde ise yüksek lisans dersleri veren Aykut Köksal yaptı.
ODTÜ Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr.Jale Erzen, Sabancı Üniversitesi
Sanatlar ve Sosyal Bilimler Fakültesi'nde öğretim üyeliği yapan Radikal
gazetesi yazarı Hasan Bülent Kahraman ve Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık
Fakültesi Mimarlık Tarihi Anabilim Dalı öğretim üyesi, Arredamento Mimarlık
Dergisi'nin yayın koordinatörü Prof.Uğur Tanyeli'nin tartışmacı olduğu
panelde izleyicilerin de katılımıyla taklit kavramı irdelendi.
Aykut Köksal modernleşme süreciyle beraber doğayı model alma olgusunun
ortaya çıktığını, modern dünyanın "taklit" i kavramsallaştırdığını,
geleneksel dünyada taklittten bahsetmenin mümkün olmadığını belirtti ve sözü
panelistlere verdi.
Jale Erzen taklitin temelinde bilgi edinmenin yattığını, Batı ve Batı dışında
kopyalamanın farklı olduğunu belirtti. Sannatta Platon'un bulduğu mimesis
(var olan nesneleri ve varlıkları taklit etme sanatı) kavramı üzerinde
duran Erzen, matbaa ve camera obscura ile maddi dünyayı tekrar etmeye başladığımızı
ancak teknolojik gelişmeyle beraber teknolojinin görüntüleri bire bir
kopyalaması yüzünden sanatta taklitin yanlış olduğunun tartışılmaya başlandığını
belirtti. Jale Erzen "Niye biz takliti bu kadar önemsiyoruz? sorusunu
sormamız gerekiyor, 21.yy'da ego ön plana çıktı 'ben yaptım' lar başladı"
dedi.
Uğur Tanyeli sanatın tarihselliğinin 18.yy'da başladığını bu tarihten
önce sanat için kronolojik bir evrim süreci düşünülemediğini ve geç
18.yy'da da özgünlük, yaratıcılık kavramlarının ortaya çıktığını
belirtti. 1828 yılında ilk kez bir mimarın taklit kavramını irdelediğini
"Yunanlı'lar başka biz başkayız niye onları taklit edelim ki?"
sorgulamasını yaptığını söyledi.
Özgünlüğün temel ölçütünün çağın ruhuna uygun olması gerekliliğini
belirten Tanyeli "İslam felsefesinde mimesis sorunu hiç düşünülmedi,
19.yy sonunda taklit patlaması oldu, kendi kültürümüzde birşeyler üretirken
"öteki"ne benzemeye çalışıyoruz" dedi. Uğur Tanyeli Türk
Evini taklit etmek üzerine konuşsaydık, Batı ile aynı platformda tartışabileceğimizi
oysa bizim hep "ötekini" kopyalamaya çalıştığımızı, Batı dünyasında,
mimarlıkta taklit - özgün tartışmasının artık kalmadığını belirterek
sözlerini tamamladı.
Hasan Bülent Kahraman sanat yapıtının biricik olması gerektiğini mimarlık
sözkonusu olunca da biricikliğin toposla ortaya konulduğunu belirtti. Taklit
kavramında "bilinç" sorunu olduğunu, farkettirmeden "ben yaptım"
diyerek kopyalamanın çalmak olduğunu belirten Kahraman, daha önce sorulmamış
birşeyi sormanın orjinalite olduğunu söyledi. Uğur Tanyeli ise artık real
bir topoğrafya üzerinde tanımlanmış bir nokta olarak toposun olmadığını,
her sanat yapıtının kendi toposunu yarattığını belirtti.
Panelistlerin ortak görüşü bilgi toplumunda neyin gerçek neyin kopya
olduğunu ayırt etmenin pek mümkün olmadığı, taklit olanın da kendi özgünlüğünü
yaratabileceği üzerineydi.
Arkitera
Konferanstan görüntüler
Fotoğraflar: Arkitera
|