Yolsuzluk iddiası kazıları
durdurdu
Ilısu
Barajı tamamlandığında sular altında kalacak olan antik şehir
Hasankeyf’teki kazı çalışmalarında ilginç bir gelişme yaşanıyor. 17 yıldır
sürdürülen kazı için geçen yıl tahsis edilen 300 milyar liralık ödeneğin
kullanılmasına izin verilmedi.
Ödeneğin kesilmesine, çalışma yapılmamasını gerekçe gösteren Batman
Valisi Efkan Ala, kazı ekibinin yapılan harcamaların belgelerini vermediğini
söyledi. 2003’te 530 milyar liralık ödeneğin 165 milyarının harcandığına
işaret eden Ala, şöyle konuştu: “Bunların belgelerini istedik. Elimize
henüz belge gelmedi. Nereye harcama yapıldığı hakkında bilgi alamadık.
1991–1997 arasında hiçbir çalışma da yapılmamış.” Kazıların başında
bulunan Prof.Dr.Oluş Arık ise Kültür Bakanlığı ve Güneydoğu Anadolu
Projesi İdaresi ile yaptığı protokol çerçevesinde hareket ettiğini
kaydederek, protokolün şehrin sular altında kalıncaya kadar geçerli olduğunu
ve dışarıdan kimsenin müdahale edemeyeceğini öne sürdü.
Dicle Nehri kıyısında kurulmuş olan ve Bizans’tan Osmanlı dönemine
kadar pek çok medeniyete ait tarihî eseri barındıran Hasankeyf’te sürdürülen
kazılarda ‘ödenek’ tartışması yaşanıyor. Batman Valisi Efkan Ala,
Hasankeyf’te kazı yapılmadığı halde 300 milyar liranın çekilmek istendiğini;
ama buna kendilerinin müsaade etmediğini kaydetti. Vali Ala, “17 yıldır
kazı yapılıyor; ama Hasan- keyf aynı Hasankeyf.” dedi.
Vali, şöyle konuştu: “2003 ödeneğinden geriye kalan 365 milyar liranın
300 milyarı çalışma yapılmadığı halde bankadan kazı ekibi tarafından
çekilmek istendi. Bizler de bu paranın neye ve hangi çalışmaya karşılık
çekileceğini sorduk ve paranın çekilmesine müsaade etmedik.” Vali Ala,
GAP İdaresi ile birlikte Avrupa Birliği Fonu’nda 5 yıllık program
dahilinde 12 milyon Euro alacaklarını ve bu paranın tamamını hazırlanacak
projelere göre Hasankeyf’e harcayacaklarını kaydetti.
Hasankeyf kazılarını Kültür Bakanlığı ve GAP İdaresi ile yaptığı
protokol çerçevesinde kendi adına yürüttüğünü belirten Prof.Dr.Oluş Arık,
iddiaları, “GAP İdaresi, Kültür Bakanlığı ve benim aramda imzalanmış
bir protokol var. Hasankeyf sular altında kalıncaya kadar bu protokol geçerli.
Kimse dışardan hiçbir sıfatla müdahale edemez.” şeklinde cevap verdi.
Batman Valisi Ala, Prof.Dr.Arık’ın savunmasını “Bu memleket
protokollerle değil, kanunlarla idare edilir.” şeklinde cevaplandırdı.
Yasanın, ‘kazı ve sondaj çalışmaları için alınan ruhsatların bir yıl
için geçerli olduğunu emrettiğini ve kazı ekibinin makul gerekçe göstermeden
bir yılda 2 aydan fazla kazıya ara veremeyeceğini vurgulayan Vali Ala, “Ben
başta olmak üzere herkes devletin vermiş olduğu paraları nereye, ne kadar
harcadığını belgelemek zorunda. Gerekler yerine getirilmediği zaman
protokol neden bir şey demiyor? 1991 ile 1997 yılları arasında hiçbir çalışma
yapılmamış. Protokol buna ne diyecek?” diye sordu.
Efkan Ala, Hasankeyf’in kurtarılması için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
Kültür Bakanı Erkan Mumcu ve GAP İdaresi başkanının katkılarının çok
fazla olduğunu söyledi. Kazı heyetinin çalışmaları için gerekli para ve
teknik imkanları sağlayacaklarını kaydeden Ala, kazı için gelen paranın
tamamının Kültür Müdürlüğü’nün Ziraat Bankası hesabında beklediğini
açıkladı. Vali Ala, kazı ekibinin talep ettiği gün paranın çekilmesi için
onay verileceğini kaydetti. 1986 yılında başlayan Hasankeyf kazı çalışmalarının
yeterli olmadığına dikkat çeken Vali Ala, şu bilgileri verdi: “Bir yılda
1–2 ay yapılan kazı çalışmaları bu yıl ödenek fazla olmasına rağmen
27 gün yapılmış. Mesela 1991 ile 1997 yılları arasında kazı çalışmaları
hiç yapılamamış. Bu yıllar arasında kalenin giriş kapısı olan Aslanlı
kapı çökmüş. Ulucami tavanlarında çökmeler meydana gelmiş. Batman’ın
iklimi kazı çalışmaları için 11 ay müsait, ama maalesef şimdiye kadar
yapılan çalışmalar yetersiz. Biz çalışacak ekip arıyoruz. Hasankeyf’in
bir an önce gün yüzüne çıkarılıp, turizme kazandırılması gerek.”
Eserler her geçen gün yıpranıyor
Belediye Başkanı A. Vahap Kusen de kazıları ‘yüzeysel’ olarak
nitelendirdi. “Kazı başkanı Prof.Dr.Oluş Arık önderliğinde devam eden
kazılar Hasankeyf’ten bir şey götürmedi, fakat bir şey de getirdiğini
sanmıyorum.” diyen Kusen, kentteki tarihi yapıların her geçen gün zarar gördüğünü
vurguladı.
Hasankeyf kazılarını yürüten Prof.Dr.Oluş Arık, suçlamaları, “Ben
bu sahanın en kıdemli hocasıyım. Ben Hasankeyf ile ilgili çalışmaya başlarken
hiç kimse ortada yoktu. Hasankeyf’in kurtarılması devletin bile umurunda değildi.
Benim başka yerlerde ve Alanya’da da kazı çalışmalarım var.
Hasankeyf’e önem vermeseydim, çalışma yapmazdım ve gider denizin kenarındaki
yerde çalışırdım.” şeklinde cevaplandırdı.
Yıllarca kıt imkanlarla çalışmayı yürüttüğünü ve devletin kendine
ayırdığı ödenek kadar çalıştığını anlatan Arık, şu bilgileri
verdi: “Bu yıl ayrılan ödenek ağustos ayının ortasında ancak gelmeye başladı.
Sebebini bilmiyorum ama, para kasıtlı olarak bekletildi. GAP İdaresi Kültür
Bakanlığı ve benim aramızda imzalanmış bir protokol var. Hasankeyf sular
altında kalıncaya kadar bu protokol geçerli. Kimse dışardan hiçbir sıfatla
müdahale edemez. Çalışmalarımız sekteye uğratıldı. Aslında bu anlaşmaya
ve ödenek için ayrılan paraya kimse müdahale edemez. En son Ankara’da çekmek
istediğim 300 milyarın üçte birini kazı çalışmaları, üçte ikisini de
projeler için istedim. Bu projeyi GAP İdaresi’ne sunduk. Kültür Bakanlığı
onayladı, fakat dışarıdan müdahaleler yapıldı. Parayı almamız
engellendi. Harcanan paraları ise çalışanların hakedişleri ve koruma,
kurtarma ve sağlamlaştırma işlemleri için harcadık.” diye konuştu.
Prof.Dr.Arık, Hasankeyf çalışmalarını ismen yürüttüğünü ve gönderilen
ödeneğin kendi özel hesabında bulunmasının bir sakıncısının olmadığını
kaydetti. Kentteki çalışmaların uzun soluklu olduğunu belirten Arık,
Efes’teki kazıların 115’inci yılının kutlandığını sözlerine
ekledi.
Zaman
|