reklam

05 Şubat 2004 Perşembe
Ana Sayfa > Haberler

Ekonomi, deprem ve tahminler

1999 Gölcük depreminde jeologlar ve jeofizikçiler revaçtaydı. Televizyon kanallarında Türkiye'de ne kadar uzman varsa (Profesör (rahmetli) Aykut Barka ve Celal Şengör gibi uluslararası isimlerin yanı sıra) hepsini tanıdık. Toplum aydınlandı. Gazeteler o tarihlerde bu uzmanların fikirleri ve tartışmalarıyla dolmuştu. Çeşitli dernekler, kuruluşlar deprem, ya da yer bilimi uzmanlarını davet ediyor, konuşma talebinde bulunuyordu.

Neyse deprem sendromunu atlattık. Ancak atlattık da ne oldu? Şimdi de sanki hiç deprem olmayacak gibi bir havaya girdik.

Sonra, 2001 yılında ekonomik deprem oldu. Yani kriz. Bu sefer bizler, yani ekonomistler moda oldu. Televizyon kanallarında, medyatik sanatçılar gibi, bir sürü ekonomist boy göstermeye başladı. Kimi akademik bir formasyondan bile yoksun olan bazı ekonomistler, öylesine revaçta oldular ki, şaşırmamak mümkün değil. Tevekkeli herkes medyatik olma peşinde.

O esnada Dünya Bankası'ndan Kemal Derviş gelince gözler ona çevrildi. Tabii en revaçta ve en medyatik o oldu. Hem krizdeydik, aciz durumdaydık, hem de Derviş en yetkili pozisyona gelmişti.

Krizle beraber gazetelerde ekonomi sayfalarının sayısı arttı. Televizyonlarda ekonomi programları vardı, ama sayısı ve süresi arttı. Hatta sadece sürekli mali piyasaları veren televizyon kanalları yeğlenir oldu.

Şubat krizinden iki akşam sonra Profesör Asaf Savaş Akat evimize gelmişti. Üzgündü, bitkindi. Sordum; "ağabey senin de mi tasarrufların TL'deydi?" "Evet" dedi, ama gözleri parladı; "Onlar benim tasarrufumdu. Yani geçmişte kazandıklarından biriktirdiklerim. Oysa şimdi kriz oldu. Herkes bize akıl soracak. Ve asıl parayı şimdi kazanacağız!" dedi. Ne oldu bilmiyorum. Ama Asaf ağabey o tarihten bu yana tasarruflarını TL'de tutarak servetine servet katmış olsa gerek. Üstelik bu iyimser bakışının ona en sıkıntılı zamanlarda bile yaşamı sevme ve mutluluk duygusunu verdiğine kuşku yok.

Biz ekonomistler bir anlamda deprem uzmanlarına benziyoruz. Onlar da bir afet zamanında piyasaya çıktılar ve yeni bir felaketin tarihini vermeye çalışıyorlar. Bizler de. Ve onlar da depremin tarihi verirken tutturamıyor, ya da tartışıyorlar. Biz de.

Ancak bizden beklenen tahmin yürütmekten çok, çeşitli olayların gerçek nedenlerini bulmak. Tarih ve rakam vererek tahmin yürütmek ise çok riskli. Nitekim, bundan iki yıl önce The Economist dergisinde şöyle yazıyordu: İki şeyi bir arada yapmayın. Tahminde bulunmayın. Yahut da tahminde bulunuyorsanız, mutlaka tarih vermeyin".
Milliyet - Hurşit Güneş

 

Ocak 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04
05 06 07 08 09 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

ARKIMEET


Fotoğraf: Maurizio Marcato

ARKIMEET Konferans Serisinin davetlisi olarak,  Massimiliano Fuksas 
17 Şubat 2004 Saat: 19:00'da Askeri Müze Kültür Sitesi Büyük Konferans Salonu'nda konferans verecek.

Davetiye için tıklayın.

 


BETONART'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz