Son facianın uyarı anlamı
Hakan Korkut, AKUT'un Ankara birim sorumlusu. Konya'nın Selçuklu İlçesi'nde
çöken apartmanın enkazı altında kalanları kurtarmaya çalışanlardan
biri:
Marmara depreminde bile böyle enkazla karşılaşmadık, diyor. Bina «burgu
yapıp» (Tam anlayamadım, kendi ekseni etrafında dönüp taban alanı üzerine
yığıldı, demeye mi gelir?) olduğu yere çökmüş. 11 katlı bina bir buçuk
kata inmiş. İnşaat öylesine çürük ki, çalışmalar sırasında bile
beton ufalanıyor (Posta, 4 şubat).
Çökme sonucu manzarayı en iyi gösteren fotoğraf da Posta'nın ilk sayfasındaydı.
Dakikalarca, kaybettiğim bir şeyi ararcasına, dehşet verici bu enkaz yığınına
baktım durdum. Kat ara betonlarının üst üste binişini açık seçik gösteren
fotoğraf da Sabah'ın 12'nci sayfasındaydı.
Sanki biri bize:
Bırakın depremi filan, sizin ev diye oturduğunuz binalar arasında durup
dururken çökecekler bile var, demek istedi.
Sonunda uyanıp harekete geçmemize, bu bir tür «ilahî» ikaz bile
yetmeyecek mi dersiniz?
Konya Valisi Ahmet Kayhan, dün öğle saatlerinde açıkladı: ölenlerin
sayısı 26'yı bulmuş, 35 de yaralı var. Çöken Zümrüt Apartmanı'nı
yapan mimar-müteahhit Vedat Kaya Antalya'da, taşeronu İsmail Canlıer
Ankara'da yakalanmışlar.
Bu müteahhidin elinden çıkmış (Daire sahiplerine, tepelerine çökmeden içinde
oturabilecekleri bir mesken yapma sözü verdiğini farz ederek mi müteahhit
diyoruz, niye dediğimizi de bilemiyorum) Konya'nın Kerkük ve Hulusi Baybal
mahallerinde apartmanlar, hatta siteler varmış; Doktorlar, Bahar, Orkide
siteleri gibi...
Oralarda oturmak zorunda olanların, bugünkü ruh halini tasavvur edebilir
misiniz?
Asıl şunu sormak isterdim:
– İnsanları bir tehlike konusunda uyarmanın, ey ahali benzer felaketler
hepinizi tehdit ediyor, aklını başına toplamanın zamanı çoktan gelmiş de
geçiyor demenin, şu çöken apartmandan daha etkili bir yolu yordamı var mıdır,
olabilir mi?
Ben bu noktada ister istemez, depreme karşı alınabilecek tedbirleri konuşma
niyetiyle yaptığımız apartman daire sahipleri toplantısını düşündüm
bir an: kendimden utandım.
Ne dersiniz, hatırlayıp bir kere daha düşünmeye cesaretiniz var mı?
Radikal - Hakkı Devrim
|