Herzog & de Meuron: Duvarlı Bahçe'de
Flamenko
Domus©
İspanya'daki Ciudad del Flamenco Yarışması'nı kazanan proje geçtiğimiz
ay ödüllendirildi. Proje, akdeniz şehrinin ışığına filtre görevi yapan
nakış gibi işlenmiş duvarlarla olan ilişki üzerine kurulmuş.
Jerez'de, güneş duvarların arasından parlayacak
Güney İspanya'daki bir şehrin merkezindeki boş alanda uluslararası bir
yarışma düzenlendi. Mimarlardan Ciudad del Flamenco'da flamenkoya yönelik çalışma,
performans ve dökümantasyon için bir kompleks tasarlamaları istendi. Kazanan
ekip Herzog & de Meuron, Flamenco'nun ana vatanı olan Jerez'de çevresi ile
mükemmel bir uyum oluşturan, basit fakat şiirsel bir mimari üslubu tercih
etmiş.
Binanın şehir merkezinin boşluğunda olduğunu hissettirecek şekilde,
Akdeniz geleneğine uygun olarak içinde çeşmelerin, havuzların ve portakal ağaçlarının
olduğu; sakin, gölgeli ve geniş bir avlu tasarlanmış. Bu avlunun altında
saklanmış bir boşluğun içine oditoryumlar, derslikler ve pratik uygulama
salonları konmuş.
Tasarımın temel taşlarından biri de, bütün bu kompleksi çevreleyen;
kalınlığı genellikle içinde oturmaya elverişli olan çevre duvarı. Bu
duvar formuyla aynı zamanda, önemli çıkarımlardan yola çıkarak çeşitli
özel boşluklar, küçük odalar, yollar, dans salonları ve oditoryumların içine
giren ışık dalgaları oluşturuyor.
"The
Ciudad del Flamenco"nun iç mekanı içi boşluklu fakat dışardan bakıldığında
dolu bir hacim olarak tanımlanabilir. Dış mekan ise yerel taşlardan yapılmış,
zamanla belirsiz bir ilişki kuran, "Zamanın yıprattığı eski duvarlar
mı yoksa eski izlenimi verecek şekilde tasarlanan yeni duvarlar mı?"
sorusunun cevabının ucunu açık bırakan bir yapıda tasarlanmış. Göz alıcı
Akdeniz ışığı ile yıkanan ve Akdeniz'in tarihi bağlamına oturtulmuş
duvar, binanın çekiciliğinin artmasını sağlıyor. Yakıcı güney güneşi
binanın soğuk İsveç derisine hücum ederken, bina deliklerden ve kabarcıklardan
gelen enerji ile ısınmaktadır.
Sık sık tekrarlanan kesintiler binaya güneyin konseptine uygun olarak, çevresi
ile uzlaşmacı bir tavır hediye ediyor. Kurulan ilişki direkt temastan çok,
gizlice göz gezdirmeye daha yakın bir ilişki olarak karşımıza çıkıyor.
Akşam olduğunda ise ilişki tam tersine dönüyor. Gün ışığında dolu bir
kütle olarak algılanan bina, gece iç boşluğunu göstermeye başlıyor, yakınından
geçenlere iç mekanını sunuyor.
Yoldan geçenler, açık bir pencereden gelen sesleri duyunca La Ciudad del
Flamenco'nun duvarının boşluklarından bakmamak için çok zorlanacak.
Domus- Çeviren: İdil Erkol
|