Osmanlı mimarîsine ışık
Doktora çalışmasını Almanya'da sürdüren Atatürk Üniversitesi Fen
Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Araştırma Görevlisi Mehmet Yavuz,
Türk ve Alman tarihini ilgilendiren oldukça ilginç bir araştırmaya imza attı.
"Mimar August Jasmund Hakkında Bilmediklerimiz" adlı araştırma
mimarideki Türk-Alman ilişkilerine de ışık tutuyor. Osmanlı Devleti
hizmetinde bulunan August Jasmund'un eserlerini Türkiye ve Almanya'da inceleyen
Yavuz, Almanya'da kütüphane ve arşivlerde yaptığı araştırmalarla, özellikle
son devir Osmanlı mimarlık sanatı içinde önemli görevler üstlenerek,
Prusyalı mimar August Jasmund hakkında bilinmeyen pek çok noktayı aydınlattı.
Araştırmaya göre, Osmanlı sanatında, özellikle son devir Osmanlı
mimarisinde, çeşitli Avrupa ülkelerinden gelen yabancı mimar ve sanatçıların
önemli bir yeri vardı. Bu yabancılar arasında, değişik bakanlıklara dağılmış
Almanlar da özel bir grup oluşturuyordu. Bu Alman memurlar arasında verimliliğiyle
öne çıkanı, Sirkeci Garı mimari olarak tanıdığımız August Jasmund'du.
Araştırma yayınlanacak
Ancak bugüne kadar, diğerlerinde olduğu gibi, bu mimar hakkındaki
bilgiler de, ismi dahil, çok sınırlı idi. 2003 yılı ilk aylarından
itibaren yapılan araştırmalarla August Jasmund hakkında bilmediğimiz pek çok
nokta aydınlanmış oldu. Araştırmalar neticesinde, şu ana kadar yurtiçi ve
yurtdışında kaydına rastlanmayan bilgi ve belgelere ulaşıldı. Bu belge ve
bilgiler, bir yıllık uğraştan sonra, mimarlık ve sanat tarihçilerinin
faydasına sunulmak amacıyla, ilmî bir yayın haline getirildi.
Önümüzdeki aylarda, bir dergide yayımlanacak olan çalışma ile
birlikte, özellikle mimar hakkında, başta biyografisi olmak üzere, Almanya
ve İstanbul'daki faaliyetleri ile ilgili pek çok soru ve konu açıklık
kazanacak.
Bizden ama yabancı...
Tarihimizde ülkemize en çok hizmet etmiş yabancılardan biri de Alman
mimar August Carl Friedrich Jasmund'dur. Jasmund, 15 Eylül 1859 yılında
Sagard kasabasında, dünyaya geldi. Mimarlık eğitimini Berlin'deki Krallık
Mimarlık Akademisi'ne alan August Jasmund 28 yaşında iken, araştırma-inceleme
gezisi için İstanbul'a geldi. 1889 yılı içinde Rumeli demiryolları müdürü
Sarrazin'in verdiği sipariş üzerine, İstanbul- Sirkeci'deki tren istasyonu
gar binası için bir proje hazırladı ve bu işin detayları ile ilgilendi.
Aralık 1889 tarihinde, Sultan II. Abdülhamit'in daveti üzerine, Türk
devletinin hizmetine geçti. İlk yıllarda özel mesleki faaliyetleri yanında,
Sirkeci tren istasyonunun yeni binaları, bir akıl hastanesi ile bir malul
binası ve yüksek Osmanlı tebaası için yaptığı çeşitli özel binalar
ile mimarlık alanında dikkatleri üzerine çekti.
Mecidiye nişanı aldı
Sultan II. Abdülhamit'in iradesi uyarınca Jasmund, diğer görevleri yanında,
Osmanlı yüksek okullarında; Yüksek Mühendis Mektebi ve Sanayi-i Nefise
Mektebi'nde, 15 Temmuz 1890 tarihinden itibaren profesör olarak dersler vermeye
başladı. Sultan II. Abdülhamit, Jasmund'u, 1894'de İstanbul'da meydana gelen
deprem sonrası, camilerin, okulların ve benzeri devlet yapılarının
restorasyonu için oluşturulan komisyonun başkanlığına getirdi. Jasmund, Türk
Devleti'ndeki hizmetlerinden dolayı, "II. Derece Mecidiye Nişanı"
ile ödüllendirildi. 1 Ekim 1897 tarihinde Almanya'ya dönmesine rağmen ülkesinde
çalışamayan ünlü mimar, 1899 yılı Ocak ayı sonunda, yeniden İstanbul'a
gelerek önemli eserlere imza attı.
Türkiye
|