reklam

03 Mart 2004 Çarşamba
Ana Sayfa > Haberler

Anadolu Uygarlıklarından 3. Binyıla Mesajlar...

Tam iki yıl önceydi; İstanbul'un tarihi Ahırkapı semtindeki Armada Otel 'de yaklaşık 40 kişi, bir büyük masanın etrafında -gecesi de dahil- iki gün tartıştık...

Mimarlar Odası adına 09-10 Mart 2000'de düzenlediğimiz ve hemen her meslekten ''düşünce geliştirmeleriyle'' tanınmış 50 kişiye davet gönderilerek gerçekleştirilen toplantının adı; ''Anadolu Uygarlıklarından 3. Binyıla Mesajlar'' dı... Amacı ve tartışma yöntemini ise aynı başlığın üzerindeki şu not özetliyordu; ''Geçmişten Geleceğe Arayışlar Buluşması'' ...

Katılımcılar, önce kendilerine iletilen çağrı mektubundaki şu vurgulamalardan ne gibi çıkarsamalar yaptıklarını paylaştılar:

''Anadolu, binyılların uygarlık, düşünce, kültür ve yaratıcılık ülkesi... Acaba bizler, dünyada eşi olmayan böylesine bir birikimi, yarınlara diğer toplumlardan daha farklı bakabilmenin ayrıcalıklı kaynağı olarak da değerlendirebiliyor muyuz?..''

Aynı tarihsel derinliğin önce ''farkına'' varıp ardından da ''esinlenilebilecek'' değerlerini görerek ve de bunlardan alabildiğine ''beslenerek'' geliştirilecek bir düşünce ve yaşam zenginliğiyle, acaba şimdikinden daha ''kimlikli'' ve daha ''özgüveni'' olan bir Türkiye'yi şu ''Batı'' denen dünyanın daha ilerisine taşıyamaz mıydık?..

Batı, hep 'doğuya' baktı
Sorunun yanıtı için mimardan arkeoloğa, plancıdan iktisatçıya, tarihçiden felsefeciye, antropologdan psikoloğa kadar her alandan katılımcıların öncelikle üzerinde birleştikleri gerçek şu oldu:

''Batı (yani Avrupa) doğusuna bakarak ve doğuyu öğrenip köklerini kavrayarak Batı oldu... Çünkü batısına baksaydı, okyanustan başka göreceği bir şey zaten yoktu...''

Bu tarihsel gerçeği ilk önemseyen ve ''Batı uygarlığını'' değil ''çağdaş uygarlığı'' rehber almak üzere kolları sıvayan Atatürk 'ün, aynı amaçla ve hemen ''Anadolu uygarlıklarının belgelenerek öğrenilmesi'' ne ağırlık vermesi de zaten Avrupa aydınlanmasındaki ''aklın ve emeğin tarihine'' dayalı bir ''yaratıcılık bilincinin'' bu ülkedeki köklerini yakalamak değil miydi?..

Nitekim, daha ilk arkeolojik buluntular elde edilir edilmez; ''Biz bu topraklarda 5 bin yıldır varız...'' diyen ve aynı ülkeyi yine bu bilinçle ''Türkiye'' kılan bir devrimcinin, ''Biz 1071'den bu yana Anadolu'dayız'' söylemiyle tarihin derinliklerine yabancılaşanlara karşı yanıtı da şöyle olmuştu: ''Temelimiz kültürdür ve Anadolu'dur...''

İşte bu büyük düşünce, özellikle 1950'lerden sonraki ''Batıcılık'' akımlarının ''küçük Amerika'' olma siyasetiyle de bütünleşmesi sonucunda, yerini ''ABD ve Avrupa hayranlığına'' bırakınca, sayısız ''aydın'' ımız hemen her sorun için şu tür konuşur oldular:

''Bu konu ABD'de şöyle çözülmüş... Bu sorun için de Avrupa'da bakın ne yapılıyor?''

Ancak, ne o konuyu ABD'de çözenler örneğin Mezopotamya 'yı ateşe, kana ve yıkıma uğratan ''Batı demokrasilerini'' dizginleyebildiler; ne de o sorunu Avrupa'da halledenler, AB'nin siyasi hedefleri arasından ''sömürgeciliği'' tamamen çıkartabilecek bir ''insan hakları'' düzeni yaratabildiler...

Anadolu demokrasisi
Geçmişin sadece ''bilgilenmek ve övünmek'' için değil, ''öğrenilerek gelişmek'' için en değerli kaynak olduğunu yeniden ülkemiz aydınının gündemine kazandırmayı amaçlayan bu özgün buluşmanın iki günlük tüm konuşma ve tartışmaları, geçenlerde ''kitap'' olarak da yayımlandı.

Özellikle şu seçim döneminde, örneğin ''demokrasi'' deyince ABD fırsatçılığı ya da Avrupa bireyciliği yerine ''Anadolu dayanışmasından'' esinlenen bir demokrasiyi yaratabilecek; ''özgürlük'' deyince de talan ve çıkar yarışı yerine sevgi ve gönül birliğine dayalı bir eşitliği bilince çıkartacak kent yönetimi için, ''ulusal değerlerden yana'' hemen tüm adaylarımızın okumaları gerekiyor...

Hele ki ''kentin tarihini'' de gelecek kuşaklara aktarmayı görev bilenler için... Çünkü o tarih ''yaşanırken'' şimdiki tüm duygularımızın da ''sayısız filizlerini'' yaratmıştı...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Mart 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06 07
08 09 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30 31
diğer aylar için tıklayın

ARKIMEET

ARKIMEET Konferans Serisinin davetlisi olarak,  Ben van Berkel 16 Mart 2004 Saat: 19:00'da Askeri Müze Kültür Sitesi Büyük Konferans Salonu'nda konferans verecek.

Davetiye için tıklayın.

 


Philips Armatür'ün katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz