Prof.Dr. Stefanos Yerasimos Konaktan
Apartmana Geçişi Üzerine Gözlemlerini Anlattı
10
Mart 2004 Salı akşamı Osmanlı Bankası Müzesi etkinlikleri kapsamında
Sabancı Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof.Dr. Stefanos Yerasimos
"Konaktan Apartmana Geçiş Üzerine Bazı Gözlemler" başlıklı bir
konferans verdi.
Yerasimos konuşmasında, 19. yüzyılın ikinci yarısından başlayarak, önce
Galata'da sonra Pera-Beyoğlu'nda tek ailenin oturduğu evlerin yerini alan
apartmanların ilk sahiplerini ve apartmanları oturmak için mi yoksa satmak ya
da kiralamak için mi yaptıklarını, ayrıca da buralarda İlk oturanların
kimler olduğunu tarihi süreçte kapsamlıca anlattı.
Beyoğlu'na, Tünel - Galatasaray aksında 16. yüzyılın sonlarında, önceleri
sayfiye amaçlı daha sonra da yaygınlaşan veba salgınından uzak durmak üzere
İngiliz, Fransız elçilikleri başta olmak üzere sefaretler tamamen yerleşmişler.
Beyoğlu'nun gelişimini sağlayan en büyük faktörlerden biri su sorunu
olmuş. Lale devrinin sonunda, III. Ahmet Dönemi'nde, anıtsal çeşmeler, çeşme
meydanları yapılmaya başlanmış ve 17. yüzyılın başlarında bent
sistemleri kurulmuş. En büyük bent Taksim'e yapılmış ve dolayısıyla Beyoğlu
bu sayede oldukça gelişerek bölgedeki yerleşim yoğunlaşmış.
Beyoğlu'nda, Dolmabahçe, Teşvikiye ve Boğaz boyunda ki konaklar gibi değil
daha mütevazi konaklar yer alırken, ve yapılan apartmanların içleri de o
kadar görkemli değilmiş. Buraya yerleşmek için ilk gelenlerin heme hepsi
Balat, Samatya,Hasköy ve civarından gelen gayrimüslimler olmuş. Bu bölgelerde
kendi dükkanlarını işleten kişiler Beyoğlu'na yerleşerek statü değiştirmişler
ve buralardaki bürolarda çalışmaya başlayarak "beyaz yakalılar"
sınıfına girip memur olmuşlar.
O dönemlerde kat mülkiyeti söz konusu olmadığı için - 1940 sonu 1950
lerin başında kanunlara geçiyor - her bir apartmanın mülkiyeti tek bir kişiye
aitmiş ve mülk sahipleri de bu apartmanlarda değil bölgenin civarında ki
konaklarda oturuyorlarmış.
Yerasimos, bu profile bakıldığında Beyoğlu'nun nostaljik tarihte hep
anlatıldığı gibi bir zengin muhiti olmadığı sorununu gündeme getirirken,
Beyoğlu'nun çalışanların, büroların, alışveriş mağazalarının, eğlence
merkezlerinin olduğu modern bir orta sınıf mahallesi olduğunu anlattı.
Ancak bu durumun da kesinlik kazanması için kapsamlı bir arşiv araştırması
yapmak gerektiğini söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.
Arkitera - Seda Altınkeser
|