Köyde halk sanatları müzesi açılıyor
Bayburt'un Baksı köyü, geleneksel halk sanatlarının sergileneceği ilk müzeye
ev sahipliği yapacak. 123 ressam bu proje için açılacak ortak sergide bir
araya geliyor
Bayburt'ta bulunan Baksı köyü, türünün ilk örneği olabilecek bir müze
inşaatına tanık oluyor. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi
Dekanı ressam Hüsamettin Koçan'ın fikir mimarı olduğu sanat merkezi Baksı
Müzesi Halk Sanatları Araştırma ve Uygulama Merkezi adıyla açılacak. Müzenin
ana ilgi alanı olan dokuma ve çömlekçilik gibi geleneksel halk uğraşlarının
yok olduğunu vurgulayan Koçan, "Orada olup bitenlere seyirci kalamazdım"
diyor. Müze yapımına finansal destek amacıyla 16 Mart-3 Nisan tarihleri arasında,
123 tanınmış sanatçının katılacağı "Şamanın güncesi"
konulu bir de resim sergisi düzenlenecek.
Hüsamettin Koçan konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı.
Baksı Müzesi nasıl bir müze?
Baksı Müzesi Bayburt'ta, Bayraktar (Baksı) köyünün dışındaki bir tepede
kuruluyor. İçinde bulunan atölyelerde hem çevredeki insanlar dokumacılık
ve çömlekçilik faaliyetlerini gerçekleştirebilecek hem de başka şehirlerden
gelen profesyonel sanatçılar sanatlarını icra edebilecek. "Etnoğrafik
ev" dediğimiz bölümde günlük yaşama dair dokumalar, ehramlar, kadınların
işlemeleri, halı, kilim gibi eserlerin yanı sıra benim Anadolu'nun çeşitli
yerlerinden toplayarak oluşturduğum halk işleri koleksiyonum sergilenecek.
Bunun dışında sanat ve edebiyatla ilgili yayınların olduğu bir kütüphane,
400 kişilik bir konferans salonu, 600 metrekarelik güncel sanat bölümü ve
misafirhane olacak. Atölyeler, konuk evi ve etnoğrafik ev 1 Haziran'da açılacak.
Mimariyi eski toprak damlı evlerden yola çıkarak belirliyoruz. Binaları yüzlerce
yıl dokunulmamış ve üstü yosunla kaplanmış kına taşından yaptık.
Duvarlar çok eskiymiş gibi gözüküyor.
Müze fikri nasıl oluştu?
Bu projenin amacı kaybolan geleneksel kültürün belleğe kazınması. Bunun dışında
ben Baksılıyım. Hayatla ilk orada karşılaştım. O bölge son 20 yılda müthiş
göç vermiş. İnsanlar kendi geleneklerini terk etmek zorundalar çünkü
geleneksel üretim devam etmiyor. Bir yabancılaşma başladı. Orada olup
bitenlere seyirci kalamazdım. Bu müzenin bir diğer sebebi de şu: Günümüz
insanıyla günümüz sanatı yeteri kadar buluşamıyor. İstanbul gibi büyük
şehirlerin dışında yeni merkezler yaratmalıyız. Çünkü merkez çok fazla
kendini tekrar etmeye başladı.
Serginin teması neden "Şamanın güncesi"?
Baksı'da zamanında bir şaman yaşamış ve köyün adı bu yüzden Baksı.
"Baksı" kelimesi Kırgız Türkçesinde şaman demek. Bizim orada çocukluğumda
şaman ritüelleri hâlâ yaşıyordu. Tema ve projenin tutarlı olmasını
istedik. Sayılar şamanizmde çok önemlidir, bu yüzden 41 sayısıyla bağlantılı
olarak 41'in üç katı olan 123 ressamın katıldığı bir sergi açalım
dedik. "Kırk bir kere maaşallah" deyimi de aslında şaman geleneğinden
gelmektedir. Bu bir imece projesi ve müzenin ihtiyacı olan parasal katkı için
düzenleniyor.
Milliyet - Gökçe Acar
|