‘Beyaz geceler’in şehri
Petersburg
Rusya’nın “batıya
açılan penceresi” olarak kabul edilen St. Petersburg, ülkenin sanayi ve kültür
merkezi konumunda bulunuyor.
Dostoyevski’nin romanlarına konu olan kent, büyülü tarihi eserleri, güzel
yerleşimi ve Rus geceleri ile turistlerin ilgisini çekiyor. Hizmet sektöründe
istihdamı ağırlıklı kadınların oluşturduğu St. Petersburg’da,
erkeklerin ağır sanayide ve orduda çalıştığı görülüyor.
Yaz başlarında görülen “beyaz geceler”iyle ünlü, kiminin bir rüya
olarak tanımladığı, kimisinin ise tarihi dokusuna hayran kaldığı St.
Petersburg... “Deli” lakaplı büyük Rus Çarı Petro tarafından 1703
tarihinde kurulan ve 200 yıl Çarlık Rusyası’na başkentlik yapmış olan
St. Petersburg, önceleri “Petrograd”, 1924’te Lenin’in ölümünden
sonra “Leningrad” olarak adlandırıldı. SSCB’nin 1991’de parçalanma sürecine
girmesiyle, yapılan halk oylamasında adı Petersburg’a çevrilen kent, 1355
kilometrelik bir alanda yaklaşık 5.5 milyonluk bir nüfusu içinde barındırıyor.
Finlandiya Körfezi’ne dökülen Neva Irmağı’nın deltası üzerinde
bataklıklar kurutularak 42 ada üzerine kurulan St. Petersburg, kanallar, boğazlar
ve sayısız köprüleri ve görkemli, uyumlu mimarisiyle kuzeyin en güzel
kentleri arasında sayılıyor. Geçen yıl kuruluşunun 300. yıldönümünü
kutlayan kente, tarihi yapıların restore edilmesi için 1 milyar dolar pay ayrılırken,
kent halkının büyük bir kısmının yoksulluk içinde bulunması dikkati çekiyor.
Baltık Denizi’nin etkisiyle başkent Moskova’ya oranla daha yumuşak bir
iklime sahip St. Petersburg, yaz aylarında görülen yarı aydınlık “beyaz
geceleriyle” büyük ilgi topluyor.
Kent Ekonomisi
Rusya’nın “batıya açılan penceresi” olarak kabul edilen St.
petersburg, ülkenin sanayi ve kültür merkezi konumunda bulunuyor. Kent,
bilimsel ve teknik araştırmalara önemli katkı sağlıyor. Silah araç ve
gereçleri, nükleer reaktörler, elektrikli makineler, buhar, hidrolik ve gaz türbinleri,
jeneratör gibi elektrik aygıtları ile elektronik ve elektrikli ev aletleri üretiminin
oldukça yoğun görüldüğü Petersburg’da gemi yapımcılığı, gübre,
oto lastiği, sentetik kauçuk eşya, plastik eşya, sentetik elyaf, boya ve ilaç
sanayi ileri konumda yer alıyor. Çeşitli tüketim mallarını üreten
fabrikaların bulunduğu kentte, sanayi için gerekli elektrik enerjisi Volhov,
Svir ve Vuoska ırmakları üzerinde kurulmuş hidroelektrik santrallerinden sağlanıyor.
Ülkenin aynı zamanda en büyük limanı olan St. Petersburg, önemli bir dış
ticaret kapısı konumunda bulunuyor.
Erkek Orduda, Kadın
Hizmet Sektöründe Podyumda
Güzellikleriyle dikkat çeken Rus kadınlarının ise hizmet sektörünün her
alanında yerini aldığı görülüyor. Garsondan, resepsiyoniste, polisten,
fayton sürücülüğüne hizmet sektörünün hemen hemen her alanında kendini
gösteren ve nüfusta çoğunluğu oluşturan kadınların aksine, erkekler ağır
sanayide ya da orduda görev alıyor.
Kent içi ulaşımın metro ile otobüs, tramvay ve troleybüs hatları ağıyla
sağlandığı şehirde, ısıtma sistemlerinin yolların altından geçmesiyle
kış aylarında yağan kara ve buzlanmaya rağmen, ulaşım sorunu yaşanmıyor.
Konutların merkezi sistemle ısıtıldığı St. Petersburg’da bütün sağlık
hizmetleri ise halka ücretsiz olarak sunuluyor.
Lüks arabaların çok nadir görüldüğü ve hatta çoğu sürücünün
hurda durumuna gelmiş araba kullandığı şehirde, trafiğin oldukça yoğun
olduğu hatta bazen 10 dakikalık yürüme mesafesinin yarım saatte alındığı
görülüyor.
St. Petersburg Gezi Rehberi
Dostoyevski’nin romanlarına konu olan kent, büyülü tarihi eserleri, güzel
yerleşimi ve revüleriyle ünlü Rus geceleri ile turistlerin ilgisini çekiyor.
Zengin tarihi ve kültür mirasını barındıran St. Petersburg’ta 50’den
fazla müze bulunuyor. Rus para birimi rublenin yanı sıra turistler tarafından
kullanılan dolar da kabul görüyor. Ancak özellikle müze girişlerinde ve
hediyelik eşya satışlarında, turistlere düşük dolar, yüksek ruble ile
fiyatlandırma uygulaması yapılabiliyor.
Yılın yaklaşık 6 ayı don olan Neva nehrinde, yaz aylarında tekne gezisi
de turistler tarafından büyük ilgi görüyor. Kare Saray ve Kış Sarayı,
Rus tarihinin takipçileri için en çekici yerleri arasında bulunuyor.
Şehrin görülmesi
gereken tarihi eserlerinin arasında Donanma Binası, bronzdan yapılmış Büyük
Petro Heykeli, Finlandiya’dan getirilen taşlarla inşa edilen, yapımı 40 yıl
süren ve kubbesi 100 kilogram saf altınla kaplı Aziz İsak Katedrali, Tarih Müzesi,
dev kubbesi 64 sütun üzerinde duran Pavloksk’taki büyük saray, dünyanın
en eski ve en zengin müzelerinden olan Kışlık Saray, Küçük Hermitaj, Büyük
Hermitaj ve Hermitaj Tiyatrosu ile beş binadan oluşan ve 3 milyon eserin
sergilendiği Hermitage müzesi bulunuyor.
Tarihi bir doku içinde mağaza ve kafelerin yer aldığı Nevsky Prospekt
Caddesi, Kazan Kadetrali, sokak sanatçılarının bulunduğu Ostrovskogo Meydanı,
Aleksandr Nevski Manastırı, yapımında Moskova Kızıl Meydan’daki St.
Basil Katedrali alınan Yeniden Diriliş Katedrali, Ekim Devrimi’nin simgesi
olan Neva Irmağı’nda demirli Aurora Kruvazörü ise Petersburg’un
gezilmesi gereken tarihi mekanların arasında bulunuyor.
NTVMSNBC
|