reklam

24 Mart 2004 Çarşamba
Ana Sayfa > Haberler

Cengiz Bektaş'tan konferans: "Geleneğe Eklenme"

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü'nden 1999 yılında mezun olan mimar Yunus Aran'ın anısını yaşatmak üzere düzenlenmekte olan Yunus Aran Konferansları'nın 22 Mart 2004 tarihindeki konuğu "Geleneğe Eklenme" başlıklı konuşmasıyla Cengiz Bektaş'tı.

Sözlerine ilk olarak "gelenek" kavramının anlamından yola çıkarak başlayan Bektaş'a göre, "Gelenek" kelimesi "gel-mek" fiilinden türediği için, bugüne gelebilen, bugünle ilişki kurabilen değerler gelenek olarak adlandırılabilir. Bu anlamda, 15. yüzyıldan kalma bir yapıyı taklit ederek geleneğe eklenilemez; tarihi korumacılık adına yapılan bu tip kopyalar gericiliktir, geleneği anlamamaktır. Bir başka örnek ise, Türk evinin biçimlerini, geçmişte o biçimlerin doğmasına yol açan yaşam şekillerinden soyutlayarak içinde günümüz yaşamının geçeceği şekilde yeniden üretmek, bir anlamda yapıya kılıf giydirmektir. İçindeki yaşama uyum sağlayamayan yapının 'iç'iyle 'dış'ı birbirinden kopar, dolayısıyla evin kullanıcıları da mutsuz olur.

Gelenek, çağdaşlık ve gelecek kavramları üzerinde duran Bektaş, bu kavramları şöyle açıkladı: "Geleneğe eklenebilmek ancak gelenek üzerine yorum yaparak gerçekleştirilebilir, dolayısıyla gelenek, sürekli olarak kendisiyle çatışmamızı gerektirir. Eğer geçmişi gerektiği gibi yorumlayamazsak, sağlıklı bir geçmiş bilinci oluşturamazsak, bugüne de, geleceğe de dair hiç bir fikir üretemeyiz. İşte 'çağdaşlık' da bu şekilde geleceği imgeleyebilmek, toplumun kültür bilincinin verileriyle geleceği okuyabilmektir. Bu noktada 'kültür bilinci' kavramı çok büyük önem taşımaktadır, çünkü unutulmaması gerekir ki kültürü halk üretir. Halkıyla ilişkisini kesmiş bir kültürden ve mimarlıktan bahsedilemez."

Cengiz Bektaş bir tasarım yapması gerektiğinde, kendisi daima ilk olarak yapıyı tasarladığını, çevrede önceden yapılan mimari örnekleri incelediğini özellikle halk yapı sanatını büyük bir dikkatle gözlemlediğini çünkü halkın yalın yapılarından yola çıkarak bazı tasarım ilkeleri belirlediğini söyledi. Buna ek olarak "Biçimler gibi ilkelerde geçicidir, ama biçimlere göre daha kalıcı oldukları da bir gerçektir." dedi.

Bektaş, saptadığı tasarım ilkelerini, 1. gerçekçilik, 2. akılcılık, 3. işlevsellik, 4. yapısal açıklık, 5. içtenlik, 6. yalınlık, 7. iç-dış uyumu, 8. tutumsallık, 9. gereçleri, yapı teknolojisini yakından seçmek, 10. esneklik ve çağa ayak uydurabilmek, olarak sıraladı.

Bektaş konuşmasında, diğer vurgulanması gereken noktanın "işlevselliğin biçimi ezen" bir konuma sahip olmaması gerektiğini, önemli olanın yerine getirilmesi gereken "işlevin biçime bürünebilmesi" olduğunu söyledi. Tutumsallık kavramınıda, yapımda tutumsallık -yapının 20-30 yıl sonrasını düşünerek tasarlanması- ve kullanımda tutumsallık -yapının ve içindeki farklı işlevlerin ne kadar sık kullanılacağının hesaplanıp ona göre tasarlanması- olarak ikiye ayırdı.

Sözlerini, "Geleneğe eklenmek, ancak çağdaşlıkla ve geleceği imgeleyebilmekle olanaklıdır. Kopya ederek kısa süreli de olsa bazı amaçlara ulaşılabilir, ancak bu tip yapılar uzun vadede toplumun kültür bilincinde yer etmez." şeklinde noktalayan Bektaş konferansın ikinci bölümünde bugüne kadar gerçekleştirmiş olduğu eserlerini değindiği kavramlar çerçevesinde tartışarak konferansı noktaladı.
Arkitera - Elif Erdine

 

Mart 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06 07
08 09 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30 31
diğer aylar için tıklayın

ARKIMEET

ARKIMEET "Çağdaş Hollanda Mimarlığı" Konferans Serisinin davetlisi olarak,  Willem Jan Neutelings 6 Nisan 2004 Saat: 19:00'da Askeri Müze Kültür Sitesi Büyük Konferans Salonu'nda konferans verecek.

Davetiye için tıklayın.

 


Philips Armatür'ün katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz