Allah’ın göğünü halkımızdan
mı esirgeyeceğiz!
Dünkü Florya'daki kaçak ve imara aykırı yapılaşma ile ilgili yazımız
yankı uyandırdı. Türkiye'de kaçak ve imara aykırı yapılaşmanın önünün
alınamaz hale gelmesinin nedenine okurumuz olan bir inşaat mühendisi şöyle
bir tarif getirdi:
‘‘Beyefendi, Allah'ın göğünü halkımızdan mı esirgeyeceğiz?’’
Bu 'inananlar' arasında son günlerde yaygın bir söylem imiş; ‘‘Yap
yapabildiğin kadar; biz yasalara karşı değil Allah'a karşı hesap
veririz!’’
İşte kentlerimizin hali. Son üç aydır yaşanan imar kargaşası
nedeniyle inşaat işçisine karşı talep artmış; hatta Karadeniz'den özellikle
Ordu, Samsun ve Sinop yörelerinden malayı-çekici kapan İstanbul'a koşuyormuş.
Okurumuz devam ediyor: ‘‘Bu olay, AKP iktidarının vatandaşlara dağıttığı
bir rüşvettir. İnsanlar böyle yasadışılığa alıştırılıyor; suçlu
bir toplum yaratılıyor. Binlerce kaçak yapı ile İstanbul depreme böyle mi
hazırlanacak?’’
Furyayı çok güzel anlatan bir yazıyı Çorlu'dan Emin Söztutan göndermiş...
27 yıldır Çorlu'da yaşadığını belirtirken, seçimler arifesinde kaçak
yapılaşmanın ne boyutlarda olduğunu şöyle anlatıyor:
Çorlu'daki Sinop
‘‘Bundan 10 gün önce küçük bir inşaat işim için bir ustayla anlaştım.
Mart'ın 18'inde işe başlayacaktı. O gün gelmeyince aradım. ‘Hayırdır
usta gelmedin, bugüne konuşmuştuk seninle' deyince ‘Abi kusura bakma işler
çok yoğun, senin işi seçimden sonra yapsak olmaz mı?' dedi.
‘Canım seçimle ne alakası var?' deyince, ‘Abi seçime kadar acayip bir
gecekondu furyası var, millet valla gece-gündüz demiyor 28 Mart'a kadar işi
bitirmeye çalışıyor. Biz de ekmeği kaçırmayalım dedik' dedi.
Biraz daha sohbet edince, gecekonduların özellikle Sinop Mahallesi diye
bilinen mahallede yapıldığını söyledi.
Merak edip oraya gittiğimde gerçekten mantar gibi inşaatların yapıldığını
gördüm. Kendi işimin kaldığına üzülürken bu manzarayı görünce Çorlu
için kahroldum. Gecekonducuları özellikle son dönem Fen İşleri'nden
sorumlu başkan yardımcısı şimdi de DSP'den başkan adayı olan İsmet Avkıran'ın
cesaretlendirdiği, diğer adayların da bu durumu gördükleri halde seslerini
çıkarmadıkları söyleniyor. Demokrasi denen şey bu mu?’’
İstanbul'daki imar rezaletlerini aktarmaya devam edeceğiz.
‘Ete su’nun ipuçları
ET ihalelerine katılan bir firmanın sahibi arayarak ‘‘Ete su’’
(21.3.2004) ile çok önemli bir konuya değindiğimizi anlatarak şunları söyledi:
‘‘Biz de hayvan besliyor ve et üretimi yapıyoruz. Ancak, bazı
rakiplerimizin fiyatlarıyla rekabet edemiyoruz. Verdikleri ihale fiyatlarına
şaşırıp kalıyoruz’’ diyor.
Kamu kurumlarının ve askeriyenin ihale yoluyla aldıkları etlerin Hıfzıssıhha
veya TÜBİTAK'a analiz ettirmelerini gerektiğini söyleyen firma sahibi,
‘‘Hatta analizler AB'nin uluslararası bağımsız gözetim ve
laboratuvarlarında yaptırılırsa daha güvenli olabilir. Bilmeyenlere bu güvenilir
firmaların isimlerini; SGS (Fransız), Makro Flokstra (Hollanda) ve Dr. Vervej
(Hollanda) olarak gösterebilirim’’ dedi.
Hanhi Kimyasallar
‘‘Dün et ürünlerine su katılarak 'şişirmek' ve ağırlık kazanmak
için Türkiye'de bazı et üreticilerinin kullandığını yazdığınız Alman
'Zartin' adlı toz katkı maddesini pazarlayan şirketin Üsküdar Vergi
Dairesi'ne kayıtlı Elit Gıda Mümessillik Ltd. olduğunu söyleyebilirim.
Bunu pazarlayan kişinin Mehmet Ali Şahin olduğu biliniyor. Ama bu maddeyi
bakanlıktan izinle ithal edip etmediğini bilmiyorum. Bunu araştırmak da
fayda olabilir.’’
Tarım Bakanlığı bunları bilmiyor mu?
Bu gelişmeler çok yeni; belki yeni uyanacaklar. Dileriz Tarım Bakanlığı
ekipleri, et piyasasında isimleri bu iddialara karışan firmalara baskınlar
yaparak tahlil yapar. Bu durum seçimler öncesinde belediyelerin kaçak inşaatlara
göz yumması gibi bir olaydır.’
Sağlıksız et mi, kazık mı yiyoruz? Hangisi!
Florya kamu malı olsun
Mimarlar Odası'nın dün Bakırköy İşadamları Derneği'nde (BİYAD) düzenlediği;
Belediye Başkanı Ahmet Bahadırlı ile AKP ve SP adayları dışında tüm
adayların katıldığı ve mimar Oktay Ekinci'nin yönettiği forumda, konuşmacıların
tümü Bakırköy'deki kaçak yapılaşmanın odağının Florya olduğunu söylediler.
Florya önemli bir yağma ve rant merkezi olarak ilan edildi.
CHP adayı Ateş Ünal Erzen bu durumdan sonra kaçak yapıların yıkılmasının
olanaksız olduğuna göre para cezası kesilebileceğini anlattı. 'Hammam'la
ilgili sorulara muhatap olan Eminönü eski Belediye Başkanı ve ANAP adayı
Ahmet Çetinsaya ise para cezasının kaçakları teşvik edeceğini ancak yıkılamıyorlarsa
bunların kamulaştırılarak satılmasını önerdi. Çetinsaya'nın, Bakırköy
ve Florya'da kaçak yapı rezaletine son verileceğini ilişkin bez afişler astığı
dikkati çekti. Bu arada Florya'daki yapılarla ilişkili Salim Beyaz'ın CHP
18'nci; Fikret Aydın'ın da AKP 3. sıradan meclis adayı oldukları ortaya çıktı.
Yeniay'ın Açıklaması
AKP Küçükçekmece adayı Aziz Yeniay dün Florya yazısında adının geçmesi
üzerine ‘‘İlçenin 1/5 binlik planlarının Büyükşehirce yapılmadığını
ve onaylanmadığını belirterek, bu ihmal nedeniyle 10 yıldır kaçak yapılaşma
merkezi olmasının sorumlusu olarak beni gösteriyorsunuz. Benim başkanlığını
yaptığım İmar Komisyonu'nun plan yapmak gibi bir yükümlüğü ve yetkisi
yoktur. Komisyon sadece belediye meclisince havale edilen planların uygunluğu
konusunda çalışma yapar. Bunun dışında benim yapabileceğim hiçbir şey söz
konusu değildir’’ dedi.
Su ve Türkiye
Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Dündar'dan; Dünya
Su Günü ile ilgili uyarı:
‘‘Dünyadaki Su Yoksulluk İndeksi'ne bakıldığında Türkiye orta sınıf
grubuna giriyor. Dünya yıllık yağış ortalaması 1000 mm iken Türkiye'deki
ortalama yağış 640 mm'dir. Benzer şekilde, kişi başına düşen tatlısu
miktarı açısından dünya ortalamasının 7000 m3 olarak belirlendiği 3. Küresel
Çevre Raporu'na göre ülkemiz, kişi başına yıllık 2000-5000 m3 tatlı su
kaynağıyla düşük sınıfta yer almaktadır. 2001 yılı DİE verilerine göre,
ülkemiz nüfusunun ancak %72'sine şu şebekesi, %75'ine ise kanalizasyon şebekesi
ile hizmet verilebilmektedir. Yaklaşık olarak her 4 insanımızdan biri sağlıklı
içme suyundan yoksun bulunmakta, sekizinin ise atıksuları arıtılmamaktadır.’’
‘Atıksu vergisi’
Yurtdışı çıkış harcı inşallah kaldırılacak diyorsunuz. Siz onun
yerine Ankara halkından alınmakta olup da dünyanın hiçbir yerinde olmayan
'Atıksu parası' vergisini kaldırın da halkın işine yarasın. 82 yaşında
vatandaş olarak biz bunu güç ödemekteyiz. Yurtdışına parası, varlığı
olanlar gidiyor, onları mı kurtarmak lazım, halkı mı?
Hürriyet - Yalçın Bayer
|