Arıtma tesisi atık suları
temizliyor, Körfez’i kirletiyor
Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nden geçen kanalizasyon suyunun İzmir Körfezi’ne
döküldüğü bölgede flamingo, karabatak, martı ve pelikan ölülerine
rastlanıyor.
Arıtma tesisinin denizle bütünleştiği deltada 1,5 kilometrelik alanın
simsiyah olduğunu belirten balıkçılar, tesislerin suyu temizlemede yetersiz
kaldığını iddia ediyor. Belediye yetkilileri ise kuşların arıtılan sudan
dolayı ölmediğini belirterek, “Avcılar öldürmüştür.” açıklamasını
yapıyor.
İzmir’in kanalizasyon atıklarını temizleyen iki arıtma tesisinden
birisi olan Güzelbahçe’de kirlenme ve kuş ölümleri yaşanmıyor. Gözlerden
ırak olan Çiğli’deki çevre felaketi ise göz ardı ediliyor. Geçimini balıkçılıkla
sağlayan vatandaşlar, yıllardır avlandıkları alanın, tesisten bırakılan
çamur ve atıklarla dolmasından şikâyetçi. Özellikle yaz aylarında pis
kokunun arttığını vurgulayan balıkçılar, “Körfez kısa sürede balçıkla
doldu. Arıtma tesisinden çıkan pis su, Körfez için yine tehlike olmaya
devam edecek.” diyor. Balıkçılar, kuşların arıtma tesisinden bırakılan
su yüzünden hayatını kaybettiğini savunuyor. Muğla Üniversitesi Su Ürünleri
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Balcı ise atıksu arıtma tesisinin denize açılan
ağzındaki hayvanların ölüm sebeplerinin belirlenebilmesi için
laboratuvarda araştırma yapılması gerektiğini söyledi.
Hayvanları Koruma Vakfı eski Başkanı Nalan Eskier, “İzmir Körfezi bir
taraftan temizlenirken diğer taraftan da hayvanlar öldürülmemeli.” derken,
Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sıkı, Körfez’in temiz olması durumunda insanlarla
birlikte hayvanların yaşam hakkı elde edebileceğini söyledi. Sıkı,
“Temiz bir ortam olsa herhalde hayvanlar ölmez. Demek ki yaşam hakkı tanımayan
bir ortam var.” diye konuştu.
İzmir ve Bandırma Kuş Cenneti kurucularından Orman Yüksek Mühendisi
Halil Cengiz Soğancıoğlu, bu mevsimde kaçak avlanma olmayacağını
belirterek, kuşların atıksudan ölme ihtimalinin yüksek olduğunu kaydetti.
İzmir’in ekolojik dengesini korumaya çalıştıklarını açıklayan Soğancıoğlu,
Körfez’in içinin pelikanlarla dolu olduğunu belirterek “Bu hayvanlara
tatlı su verilmesi gerekir. Lağım sularının tesiste tam arıtılması
gerekir. İzmir Körfezi Avrupa’nın en büyük ekolojik parkı olabilir. Körfez’de
250’den fazla kuş türü barınıyor. Tüm bunlara bağlı olarak dünyanın
en kirli nehirlerinden Gediz’in temizlenmesi lazım.” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Kanal İnşaat Şube Müdürü Zühtü
Yenikalem, atıksu arıtma tesisinden bırakılan sudan dolayı kuşların ölmesinin
mümkün olmadığını söyledi. Yenikalem, “Düne kadar ölmeyen flamingolar
şimdi mi ölmeye başladı?” dedi. Yenikalem, kuşları avcıların öldürdüğünü
iddia etti. İZSU Atıksu Arıtma Tesisleri Daire Başkanı Figen Gördüren, arıtma
tesislerinde hayvanların ölümüne sebep olacak zehirli madde kullanmadıklarını
söyledi. Bir hayvanın ölebilmesi için toksit içeren madde alması gerektiğini
vurgulayan Gördüren şunları söyledi: “Kuşların atıksudan hayatlarını
kaybetmesi söz konusu olamaz. Oluşan çamur adaları ise bölgenin sığ olmasından
kaynaklanıyor. Duvarları yıkılan dalyandan gelen maddeler de buna sebep
olabiliyor.”
İzmir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi tarafından Çiğli-Tuzla
bölgesine yaptırılan Atıksu Arıtma Tesisi, toplam 60 milyon dolara mal
edildi. 12 adet ön çökertme tankı, 6 adet bio-fosfor tankı, 12 adet
havalandırma tankı, 12 adet son çökeltme tankı, arıtılmış su deşarj
hattı, çamur tasfiye ve susuzlaştırma sistemi ile servis binalarından oluşan
tesis, 4 Kasım 2000’de hizmete girdi. 2002 ortasından itibaren tesis
saniyede 7-7,5 metreküp’lük lağım suyu arıtıyor. İzmir’in evsel ve
sanayi atık sularını arıttıktan sonra körfeze akıtmayı amaçlayan Büyük
Kanal Projesi ile İzmir Körfezi’ndeki kirlenmenin önlenmesi amaçlandı.
Proje ile iç körfez büyük oranda temizlendi.
Zaman - Mustafa Yüksel
|