reklam

30 Mart 2004 Salı
Ana Sayfa > Haberler

Anadolu paramparça

10 yıldır tahribat gören tarihi eserleri belgelemeye çalışan TAY ekibi bu yılki keşif gezisini tamamladı. Ekibin tespit raporu ise korkunç: Üzerinden tren yolu geçen arkeolojik alanlar, parçalanmış höyükler, dozerle kazı yapan müze yetkilileri, define avcıları...İşte 2004 Türkiye'sinden tarih manzaları.

10 yıl önce arkeoloji öğrencilerine kalıcı belge bırakmak ve zarar gören tarihi yapıları korumak amacıyla bir araya gelen TAY ekibi arkeolojik yerleşimlere ilişkin çalışmalarına devam ediyor. Tay Koordinatörü Oğuz Tanındı 'Arkeoloji öğrencisi olduğum yıllarda Türkiye'nin hangi ilinde, ne gibi tarihi yapılar var bilmiyordum. Öğrenmek isteyip araştırdım. Ancak hiçbir bilgiye ulaşamadım. Bu da beni kamçıladı. Mezun olduktan sonra böyle bir proje yapmayı kafama koydum. Gönüllü arkadaşlarımla birlikte çok güzel işler ortaya çıkartıyoruz. Ama birçok kurum yaptığımız işin önemini hala fark edemedi' diyor.

Cumhurbaşkanlığı Bile İlgilenmiyor
Her yıl olduğu gibi bu yıl da gittikleri bölgelerdeki tahribatı gözler önüne seren bir 'Arkeolojik Tahribat Raporu' hazırlayan TAY ekibi, Türkiye'deki kültür varlıklarının korunmasına yönelik çalışmaların yetersiz olduğunu düşünüyor. Tarihi yerleşim merkezlerinden biri olan Ağrı'nın Mesuri bölgesinde TEDAŞ'ın yüksek gerilim hattı çektiğini fotoğraflayarak belgelediklerini söyleyen Oğuz Tanındı 'Bu yılki arazi çalışmalarında Mesuri bölgesinde TEDAŞ'ın bilinçsizce bir yüksek gerilim hattı kurduğunu gördük. Bu hattın betonları dört metre derine inerken verdiği tahribatı söylemeye gerek bile yok. Ama tek vaka bu değil. Marmara, Ege, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu bölgelerinde de ciddi hasarlar var. Bu arada definecilik de ayrı bir tehlike. Kaçak kazılarda iş makineleri kullanılarak eski yerleşmelere inanılmaz zarar vermişler. Bölge halkı da tarım alanlarını genişletmek adına bu tahribatı görmezden gelmiş' diyor.

Jandarma Eşliğinde Dozerli Define Avı
2003 yılı çalışmaları sonucunda yapılaşma nedeniyle ortaya çıkan tahribatın çoğunlukla Köy Hizmetleri, DSİ, Karayolları gibi devlet kurumlarının çalışmaları sonucunda gerçekleştiğini söyleyen ve 'Yol yapımı, baraj inşaatı, elektrik direkleri gibi unsurlarla birçok eski yerleşim tahrip edilmiş. Böyle devam edersek gelecek nesillere kültürel miras diye bir şey bırakamayacağız. Doğu Anadolu'da birçok müze tadilat nedeniyle kapalı durumda. Biz başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere pek çok makama rapor gönderdik. Maalesef dikkate alınmadı' diyen Tanındı sadece kolay para ile ilgilendikleri için definecilere de öfkeli. Tanındı 'Bilimsellikle bağdaşmayan bu kazıların tahribatına devlet de yasal zemin hazırlanıyor. Muş ili, Bulanık ilçesi, Üçtepe köyünde yer alan Değirmetepe yerleşmesi de yapılan kazılarda bunun en güzel örneği. Çünkü bu kazı 2002 yılında müze ve jandarma denetiminde dozer kullanılarak yapılmış. Bu yasal defineci kazısında orada yer alan höyüğün güneybatı yamacı 'U' şekline alınarak tabakalanma yok edilmiş' diyor.

Saha çalışmaları sırasında Van, Siirt, Muş, Tokat / Zile'de defineciliğin yoğun olarak görüldüğünü belirten TAY gönüllüleri, Amasya, Samsun, Sinop, Kastamonu Köy Hizmetleri, DSİ ve Karayolları gibi kurumların sebep olduğu zararların ortada olduğunu; Elazığ ve Erzurum'da da tahribatın çarpık yapılaşmadan kaynaklandığını, birçok çağdaş köyün arkeolojik yerleşmelerin üzerine kurulmuş olduğunu belirtiyor. Gönüllü gençler ise 'Bizim gönüllü yaptığımız saha çalışmalarında ortaya çıkan eski yerleşimlerden ileride gençler yararlanacak. Bu çok önemli. Ancak sadece bizim emeğimizle olacak bir şey değil. Bu konuda tüm şirketlerin yardımda bulunacağı bir alan var' diyorlar.
Akşam

 

Mart 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06 07
08 09 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Yarışma

THBB Mimarlık Ödülleri 2004


Son başvuru tarihi:
21 Mayıs 200
4

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz