Çürük
inşaatlar Antalya'yı tehdit ediyor
İnşaat sektörünün en çok geliştiği kentlerden biri Antalya'da çürük
inşaatlar herkesi endişelendiriyor. Çürük inşaatlarla ilgili sık sık
haberler yapıyoruz. Önceki gece yine yapımı devam eden bir bina çöktü.
Biz de olay yerine gittik. Gecenin bir saatinde kalıp dökülüyor.
Yetkililerin verdiği bilgiye göre gece çalışma izinleri yok. İnşaat çökme
olayları son zamanlarda Antalya merkezinde sıkça rastladığımız vaka
haline geldi. Lara'da çöken inşaatın altında kalan işçilerden 4'ü yaralı
biri hayatını kaybetti. Benzer o kadar çok olay yaşıyoruz ki ülkemizde,
her nedense bir türlü olan olaylardan ders almıyoruz.
Bu inşaatları mutlaka denetleyen bir merci var. Ancak görevini yapıyorlar
mı acaba? Yapsalar bu insanlar gece izinleri olmadığı halde kalıp dökebilir
mi? Ruhsat verilirken dikkat edilse binalar yapılırken denetimleri sağlıklı
yapılsa acaba Konyaaltındaki, Lara'daki sözünü ettiğimiz binalar yan yatıp
çöker miydi? Ne zaman başımıza bir iş gelse ahlar vahlar cak-lı-cuk-lu açıklamalar
bir süre sonra yine aynı hamam aynı tas devam.
Tesadüfen yaşıyoruz gibime geliyor bu ülkede. Geçenlerde Güllük
Caddesi'nde boşaltılan çürük bina haberlerimizden sonra bir müteahhit
arkadaşımın anlattıklarını dinleyince dehşete düştüm. Diyor ki:
'Mevlutcüğüm Antalya'da yapılan binaların yüzde 60'ı çürük. Müteahhitler
çalıyor, çırpıyor. Allahaşkına 4 odalı bir ev 15 milyar olur mu? Bayındırlık
birim fiyatlarına göre 4 odalı bir evin maliyeti 20 milyarın üstündedir.
Gidin zemini yumuşak olan bazı bölgelere 15-20 milyar liraya daire
bulursunuz. Siz farkında değilsiniz ama o binanın zemini yumuşaktır ve bazıları
da hafif yan yatmıştır.'
Bunları bana anlatan kişi işini iyi yapan dürüst bir müteahhit. Reklam
olmasın diye adını gizli tutuyorum. O anlatırken bu konuyla ilgili bir yazı
planladım ve notlar aldım. Fakat yazmaya fırsat bulamamıştım. Önceki gece
Lara'daki bina çökünce artık bu yazıyı yazma zorunluluğu doğdu. Müteahhit
arkadaşın anlattıkları bununla sınırlı değildi. Nasıl bir evde oturduğunuzu,
nasıl bir daire satın aldığınızı bu yazıdan sonra lütfen gözden geçirin.
Müteahhit arkadaşım daha ilginç tespitlerde bulunuyor ve diyor ki: 'Şimdi
bu çürük binaların ucuz daireleri yüksek fiyatlarla yabancılara satılıyor.
Yani artık çürük daireler bile Ruslar sayesinde değer kazandı. Bu konuda
belediyeler ve ilgili sivil kuruluşlar görevini yapmıyor. Üç beş kuruş rüşvetle
Antalya'da yapamayacağınız iş yoktur. Böyle olunca işte karşımıza çürük
çarık binalar çıkıyor. Binaların temelleri zayıf atılıyor. Yanık beton
kullanıyorlar. Kalıplara eksik veya zayıf demir atıyorlar. Yüzlerce bu işi
yapan üstelik ehli olmayan insanlar var. Bunları ne odalar ne de yetkililer
denetleyebiliyor. Bizim ülkemizde insan hayatı o kadar ucuz ki.'
Antalya'da 20 senedir gazetecilik yapan biri olarak bu olumsuzlukları az çok
biliyorduk ancak bu kadarda vahim olduğumuzu bilmiyordum. Bana açıklamayı
yapan kişi Antalya'da çok büyük kooperatifler yapan yani bu işten anlayan
biri. Karşımdaki uzman olmasa 'atıyor' diyeceğim ama. Birkaç tane de örnekleri
olunca artık inancım pekişti.
Antalya'daki inşaat olaylarını ve gelişmeleri başımıza daha büyük
bir felaket gelmeden masaya yatırmamız gerekiyor diye düşünüyorum. Bazı
şeyleri tartışmamız konuşmamız çözüm aramamız için illaki kafamıza
bir kolon düşmesi gerekmiyor. Hızla gelişen inşaat sektörünün sağlıklı
bir yapıya ve iyi bir denetime kavuşması için bir şeyler yapmak lazım. Bu
mesele turistleri rahatsız eden işportacı, hanutçu, yol, su elektrik gibi
sorunlardan çok daha önemli diye düşünüyorum. Valimiz Alaaddin Yüksel ve
Büyükşehir Belediye Başkanımız Menderes Türel başta olmak üzere tüm
yetkililerin bir şeyler yapabileceğine inanıyorum.
Yoksa bir şeyler yapmak için yarın geç olabilir. Benden söylemesi.
Akşam - Mevlüt Yeni
|