reklam

12 Mayıs 2004 Çarşamba
Ana Sayfa > Haberler

Turizmden Bir Kesit...

Cennet gibi bir ülkeyi, plansız bir turizm yapılaşmasıyla hızla betonlaştırmayı başardık. Güler yüzlü, temiz kalpli insanların dürüst hizmet verdiği bir ülkeyi, dalavereciliğin prim yaptığı, çürük ve ayıplı malların el çabukluğuyla pazarlandığı bir ortama dönüştürme işini de elbirliği ile hallettik.

Sonra dövünmeye başladık 'bize turist gelmiyor' diye. Otel sahipleri, işletmecileri rekabet yüzünden sürekli fiyat kıra kıra tur operatörlerinin elinde oyuncak hale geldiler. Gelen turist sayısı artmasına arttı ama hem kalitesi düştü hem de ortalama harcadığı döviz miktarı. Çünkü bu kez 'her şey dahil furyası' başlamıştı.

Charter uçaklarla havaalanından otele ya da tatil köyüne transfer edilen turistin son derece ucuz bir fiyata tesisin dışına adım atmadan, yiyip, içip, eğlenip, ülkesine geri döndüğü dönem....

Sonra tıkandık... Durduk ve düşünmeye başladık. Bir yerlerde ciddi hatalar yapılmıştı bu aşikârdı. Turizmin bu şekilde sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyüme kaydedemeyeceği artık anlaşılmıştı. Durum tespiti yapıldı ama o kadar. Ne ciddi bir eylem planı hazırlandı ne de uygulamaya geçildi...

İzmir'de geçen hafta toplanan 4. Türkiye İktisat Kongresi'de turizm de ele alındı. Turizm komisyonu tarafından sunulan raporda, ''sektöre yönelik önümüzdeki 50 yıl için stratejik planların bu günden yapılması ve bunun bir 'Turizm Perspektif Planı' çerçevesinde hazırlanması'' istendi.

Raporu, seyahat acenteleri, rehberler, otelciler, işletmeciler ve ulaştırma kesimini temsil eden kişi ve kuruluşların temsilcileri ile akademisyenler ve kamunun temsilcilerinin oluşturduğu Turizm İhtisas Komisyonu oluşturdu.

Raporda özetle şunlar vurgulandı:
- Sektör kendi olanakları ile yarattığı birikime sahip çıkmalı ve mülkiyeti yabancılara kaptırılmamalı.

-Kişi başına harcama varsayımının doğruluğu tespit edilmeli: Anımsayacaksınız kişi başına turizm harcaması son dönemde sık sık tartışma konusu olmuştu.

-Yatırımlarda fayda-maliyet dengesi aranmalı

Bunlar doğru tespitler ama görünen o ki turizm için kapsamlı bir eylem planının oluşması henüz hayal. Dolayısıyla iş, yine bireysel başarılara kalıyor. Bu başarı kimi zaman bir turizmcinin, kimi zaman bir yerel yöneticinin oluyor. Ücra bir köşede ya da kırık dökük evler içinde birden karşınıza, aslına sadık kalınarak restore edilmiş ve otel olarak hizmet veren hoş bir konak, eski tarihi bir sabunhaneden bozma bir turistik tesis çıkabiliyor... Ama illa da en heyecan verici olanı, en doyurucusu ortak katılımlı projeler. Geçen hafta Kapodokya gezimizde işte bunlardan birine değil birkaçına şahit olduk.

Öncelikle, ''Aykırı'' bir belediye başkanı nasıl olur diye merak ediyorsanız, Ürgüp'e bir uğramanız gerekir. İşe önce belediye binasından başlayın, sonra sorun sokakta karşınıza çıkanlara, eski halini anlatsınlar. Ardından ''Tarihi Kentler Birliği 2003 Koruma Ödülü'' nü kazanan o güzelim meydanda şöyle bir dolaşın, kültür ve kongre merkezlerini gezin, insanlarla sohbet edin. Kamu yönetimi mastırı olan mühendis Bekir Ödemiş 'in neden ''aykırı'' olduğunu anlayacaksınız. Kayakapı projesine gönül verenlerin başında... Bir dönem hakkında yıkım kararı bile çıkan mahalleyi ihaleye çıkarmayı başararak 49 yıllığına Magic Life'a kiralayan Ödemiş, Kayakapı projesine halkın katılımını da ihmal etmedi. Sivil toplum kuruluşları, esnaf, ticaret erbabı, öğretmenler, hatta ev hanımlarından olayın bir yerel izleme birimi oluşturuldu. Proje tamamlanınca, Kayakapı Mahallesi, kilisesi, camisi, kütüphanesi, hamamı ile günlük kullanıma açık olacak hem de bir bölümünde otel ve lokantalardan oluşan otantik bir turizm tesisine kavuşmuş olacak.

Aslında turizm bir gönül işi, hakkıyla el atıldığında toplumsal sorumluluğu da beraberinde getiriyor. Kayakapı projesi ile Kapadokya'ya adım atan Magic Life'ın, başka bir noktada Mustafa Paşa beldesi yakınlarında kayaların içine oyulmuş harap bir kiliseyi (Sarıca Kilisesi) restore edip turizme kazandırdığına şahit oluyoruz....

Bunlar hoş ve insanı heyecanlandıran başarılar... Türkiye'de turizm sektörü çok geniş ancak derin değil. Bu derinliği ise ancak bu ve benzeri girişimler sayesinde kazanabilir.
Cumhuriyet - Özlem Yüzak

 

Mayıs 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02
03 04 05 06 07 08 09
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30
31
diğer aylar için tıklayın

Mimari proje ve diğer tasarım yarışmaları ile ilgili her türlü görüş ve eleştiriyi Yarışmalar forumuna yazabilirsiniz. 

Arkitera.com/forum

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz