Kültür mirası
risk altında!
Sayıştay'ın, kültür mirasımız olan 10 binin üzerindeki eserin
korunmasına yönelik yaptığı inceleme sonucunda hazırlanan raporda önemli
uyarılara yer verildi. TBMM Başkanlığı'na sunulan 52 sayfalık raporda, vakıf
eserlerinin yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunduğuna dikkat çekildi.
"Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün Sorumluluğundaki Tarihi Eserlerin
Korunması Hakkındaki" Sayıştay Raporu taşınır ve taşınmaz kültür
varlıklarının bugün geldiği durumu çok ayrıntılı bir şekilde ortaya çıkardı.
Raporda, yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunan tarihi eserlerin fotoğraflarına
da yer verilirken, alınması gereken önlemler konusunda da teklifler sıralandı.
Süpürgeyle temizlik
Tarihi eserlerin bakım ve onarımları için herhangi bir prosedürün bulunmadığı,
onarım yapan firmaların sözleşme hükümlerine göre istihdam etmek zorunda
oldukları restorasyon uzmanı yerine genellikle uzmanlığı tartışmalı
personel kullandıkları tespitine de yer verilen raporda, "Taşınmaz
tarihi eserlerin bakımlarının nasıl ve kimler tarafından hangi sıklıkla,
hangi araç ve gereçler kullanılarak yapılacağına dair ayrıntılı prosedürler
belirlenmemiştir. Yapılan temizliklerde herhangi bir ev veya işyerinin
temizlenmesinde kullanılan elektrikli süpürgelerin ve diğer temizlik araçlarının
kullanıldığı görülmüştür. Kullanılan bu araç ve gereçlerin tarihi
yapıya zarar verip vermedikleri araştırılmamıştır. Özellikle camilerde
yapılan boya, badana, ve çatı onarımlarının, çini, mermer, ahşap, minber
mihrap ve kapıların temizlik ve boyanmasında kullanılan malzeme ve araçların
tarihi esere zarar verebildiği belirlenmiştir" görüşlerine yer
verildi.
RİD modeli tutmadı
Taşınır ve taşınmaz tarihi eserlerden yok olma riski taşıyanların bakım
ve onarımlarının öncelikli olarak yapılmasına yönelik bir çalışma yürütülmediği
için özellikle meskun mahal dışındaki han ve kervansarayların yok olma
riskiyle karşı karşıya bulunduğuna da dikkat çekildi.
İzinsiz müdahaleler
Raporda, 1997 yılından itibaren Restore Et-İşlet- Devret (RİD) modeli ile günümüze
kadar 22 tane onarım işinin gerçekleştirilmesine yönelik sözleşme
imzalandığı hatırlatıldı. Bu modelle bazı kervansarayların
restorasyonlarının yapılmasına yönelik çalışmalara dikkat çekildi ancak
1997 yılında başlayan projenin başarılı olmadığı ve günümüze kadar
sadece bir kervansarayın restorasyonunun gerçekleştirildiği tespitine de yer
verildi. Başka kurum ve kişilerin kullanımında olan tarihi eserlerin Vakıflar
Genel Müdürlüğü tarafından sistemli kontrol edilmediğinden, bu eserlere
kullanıcılar tarafından izinsiz müdahale edildiği, bunun önlenmesinde ise
geç kalındığı belirtildi.
Raporda, tarihi eser restorasyonunun aslına uygun olarak yapabilecek usta kişilerin
yetiştirilmesi için kursların düzenlenmemesi sebebiyle zaman içinde kurum dışındaki
usta sayısının azaldığı ve yeni ustaların da yetiştirilemediğine dikkat
çekildi. Ayrıca, sözü edilen tarihi eserlerin güvenlik açısından da
yetersiz olduğunu açıklandı.
Eşrefoğlu Camii’nde restorasyon
Vakıflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt, çeşitli gazetelerde yayımlanan,
"Eşrefoğlu Camii'nin restorasyon çalışmalarının, orijinal mimariye
zarar verildiği gerekçesiyle durdurulduğu" yönündeki haberlerin doğru
olmadığını bildirdi. Beyazıt, camide devam eden restorasyon çalışmalarının
geçen ocak ve şubat aylarındaki soğuk kış şartları sebebiyle yavaşlatıldığını
belirtirken, nisan ayı itibariyle duraklayan çalışmalara yeniden başlandığını
ifade etti. Beyazıt, ahşap ve süsleme yüzeylerin temizlenmesi, ilaçlanması
ve restorasyon çalışmaları için herhangi bir ödenek problemi olmadığını
dile getirdi.
Türkiye
|