Ahmet Piriştina'yı
Kaybetmek...
Bazı ölümler var ki, insanın yüreğine oturur ve tutulur kalırsınız.
Hiçbir ölümün karşılığı yoktur, ama bazı ölümler insanı çaresiz bırakır.
Ahmet Piriştina 'nın ölümü bende bir çaresizliğe neden oldu. Ahmet Priştina,
çok özel bir insandı. Onun İzmir'deki varlığı sanki hepimiz için uzak
bir sigorta gibi oluyordu. İzmir'de Ahmet var, o zaman İzmirliler mutlu diye düşünürdük.
Onunla İzmir'e gittiğimizde bir araya gelir, her seferinde yeni projelerini
dinlerdik. Ahmet Piriştina yalnızca bir belediye başkanı değildi,
milletvekili iken de yalnızca milletvekili değildi, gönül adamıydı, kültür
adamıydı, dosttu.
DSP'den İzmir milletvekili iken, İzmir Kordonboyu'nun Burhan Özfatura
tarafından doldurulmasında onun da sorumluluğu olduğunu belirten kışkırtıcı
bir yazı yazmıştım. Çünkü Kültür Bakanı İstemihan Talay 'ın seçtiği
Koruma Kurulu'nun yeterince etkin davranmadığını görüyor ve tepki gösteriyordum.
Piriştina da İstemihan Talay'la aynı partidendi ve İzmirliydi. Hemen telefon
etti ve kendisinin bu doldurma girişimiyle mücadele ettiğini ve kendisine
haksızlık yaptığımı söyledi. Sonra da bir faks göndererek bu konudaki
tutumunu anlattı.
O faks metnini arşivime koydum. Sonra bir yazı daha yazarak ve Piriştina'nın
açıklamasını da bu yazıya ekleyerek ''görelim bakalım'' dedim. Ahmet Piriştina'nın
bu konuda hiçbir sorumluluğu olmadığı halde onu da sorumluların arasına
katan tutumum nedeniyle sonradan üzüldüğümü de itiraf etmeliyim. Bana
telefonda, ''Bu sözlerimi sana pratikte kanıtlayacağım'' da demişti.
Söylediklerini uygulama ile kanıtladı. Milletvekilliğinden ayrılıp İzmir
Belediye Başkanı seçildiğinde ilk iş olarak Kordonboyu'nda doldurulan alanı,
bir yürüyüş ve dinlenme parkı haline getirdi. Özfatura'nın kentin ortasından
geçirmek istediği karayolu projesini de böylece ortadan kaldırmış oldu. Bu
güzel projeyi tamamladıktan sonra telefon edip beni İzmir'e davet etti.
Birlikte Kordonboyu'nda dolaştık. Mutluydu, ben de onun yaptıklarından bir
arkadaşı olarak gurur duymuştum. Üstelik beni mahcup etmişti.
Piriştina, daha sonra büyük projelere imza attı. Körfezi temizledi, Körfez'deki
akıntıyı engelleyen yüzyıllık dalyanları büyük hukuki mücadeleler
vererek kaldırttı ve en önemlisi, çok gelişmiş bir arıtma sistemiyle İzmir
Körfezi'nin geleceğini garanti altına aldı. Karşıyaka - Konak gemi
seferlerini, gemileri Denizyolları'ndan satın alarak düzene soktu. Bir günde
daha önce 7 bin yolcu taşınan bu seferler, kısa süre içinde 50 bin yolcu
kapasitesinin üzerine çıktı. İzmir'de ulaşımı kolaylaştıracak çok önemli
projelere imza attı. Daha neler neler yaptı... Onu en iyi İzmirliler biliyor.
İzmirlilere öyle bir başkanları olduğu için hep gıpta ettik.
Ahmet Piriştina'nın ölümü, ülkemiz için büyük bir kayıp. Daha çok
gençti ve yapacağı o kadar şey vardı ki! O yalnızca belediye başkanı değil,
sosyal demokrat hareketin önemli isimlerinden birisiydi. Çevresine ve farklı
olana da güven veren bir siyasi kişiliği vardı. Hiçbir zaman fanatizme ve iç
gerilimi kışkırtan siyasetlere itibar etmedi. Bu nedenle İzmirliler ona bu
kimliği nedeniyle özel destek verdiler. CHP'ye verilen oy ile ona verilen oy
arasında, iki misli bir fark oluşmuştu. Sosyal demokrat hareket için lider
aranırken benim favorim hep Ahmet Piriştina olurdu. ''Keşke o olsa'' derdim.
Bunu çevreme de söylerdim. Onun farklı ve olgun çizgisi önemli bir siyasi
tercihi de ifade ediyordu. Ama o şimdi yok ve böyle bir olanağı da yitirmiş
bulunuyoruz.
Çok çok üzülüyorum. Onu erkenden yitirmenin acısı tam anlamıyla yüreğime
oturmuş durumda. Ahmet Piriştina'nın ölümü Türkiye için bir kayıp,
ancak biz dostları için ayrıca bir kayıp. Onun neşeli, kendine güvenen çelebi
hali, bütün arkadaşlarını ayrıca mutlu ederdi.
Sevgili Ahmet, seninle birlikte çok şeyi yitirdik. Artık bundan sonra
sensiz yaşamaya da alışmak zorundayız. Seni hep sevgi ve özlemle anacağız.
Cumhuriyet - Oral Çalışlar
|