Devlet
Sultanahmet’ten çekiliyor
Unesco tarafından Dünya Kültür Mirası Merkezi listesine alınan
Sultanahmet Arkeolojik Sit Alanı yeniden düzenleniyor. Yeraltı ve yerüstünde
yapılacak olan düzenleme kapsamında İl Genel Meclisi binası yıkılacak ve
arsası yeşil alan olarak düzenlenecek.
Sultanahmet Adliyesi yıkılarak, altında bulunan Lausos Sarayı,
Hipodrom’un tribünleri, Aya Eufemia Kilisesi ve Trikdinyum yapısına ait
arkeolojik kalıntılar açığa çıkarılacak. Tapu Kadastro İdaresi ise
turizme hizmet vermek için özelleştirilerek otele dönüştürülecek.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, seçimden bir süre
önce açıkladığı İstanbul turizm planını kademe kademe hayata geçirmeye
başladı. Talimhane’den başlatılan çalışma hızlı bir biçimde
Sultanahmet’i de kapsamına aldı.
Sultanahmet’in çehresini olduğu gibi değiştirecek olan yeni düzenleme
için kurumlar arası protokoller imzaya açıldı. Adliye binası için Tarihi
Yarımada dışında kalan üç alternatif üzerine durulurken, İl Özel İdaresi’nin
ve Tapu Dairesi’nin de surdışına çıkarılması planlanıyor.
Türk turizminin başkenti olarak bilinen ve geçmişi 3000 yıl öncesine
kadar uzanan Sultanahmet, 1940’lardan sonra başta kamu binaları olmak üzere
yüzlerce yeni yapı tarafından istila edildi ve meydan tarihi karakterini
kaybetmeye başladı.
Başkan Kadir Topbaş’ın, ‘Kentleşme serüvenimizin, en talihsiz ve büyük
hatası’ dediği bu değişimi tersine çevirmek için Büyükşehir
Belediyesi’nin öncülüğünde bir proje hazırlandı. ‘Sultanahmet
Arkeolojik Sit Alanı Rehabilitasyon Projesi’ başlığını taşıyan bu
proje, tarihi eserler üzerinde tazyik yapan ve sit özelliği taşımayan kamu
binalarının yıkılmasını öngörüyor. Tarihi karaktere sahip yapıların
ise işlev değiştirilerek konaklama amaçlı hizmet vermek amacıyla turizm işletmelerine
dönüştürülmesini hedefliyor.
İstanbul Valiliği de bu projede belediye ile birlikte çalışıyor. İstanbul
Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı, Sultanahmet ve çevresinde yer alan
tüm kamu binalarının kademe kademe bölgeyi terk edeceğini, Yerebatan
Caddesi üzerindeki Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün ve İl Sağlık Müdürlüğü’nün
binalarının da tahliye edileceğini söylüyor: ‘Tarihi yapılar özel bakım
ve ilgi istiyor, kamu bu eserlerin bakımını gerektiği şekilde yapamıyor.
Ayrıca bu güzel yapıların sadece ilgili kamu kuruluşuna işi düşen
vatandaşlara değil, tüm insanlığa açık hale getirilmesi gerekiyor.
Turizm seferberliği için kamunun tüm topluma öncülük etmesi
gerekiyor.’
Adliye Sarayı yıkılıyor, hazineler açığa çıkıyor
İl Genel Meclisi binası yeri yeşil alana açılıyor
Saray binasındaki Tapu İdaresi otele dönüşüyor
Tarihi Sarnıç üzerimdeki İl Genel Meclisi
Yerebatan Sarnıcı’nın üzerine inşa edilmiş olan İl Genel Meclisi
merkezi, 1600 yıllık sarnıcı yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya bırakmıştı.
İstanbul’un sembollerinden biri olan sarnıç, su mimarisi açısından dünya
kültür mirasının da en değerli parçası sayılıyor.
Osmanlı döneminde bu arazinin üzerinde bir ahşap konak vardı. Cumhuriyet
döneminde bu konak yıkılarak yerine 44. İlkokul inşa edildi. Erken dönem
Cumhuriyet mimarisinin izlerini taşıyan bu yapı 1974’te yok edildi ve
araziye İl Genel Meclisi binası yapıldı.
Yapının bir kısmı Yerebatan Sarnıcı’nın üstünde yer alırken bir bölümü
de Yerebatan’ın tahliye sarnıçlarının üstüne oturtuldu. İl Genel
Meclisi buraya yerleştikten sonra İstanbullular ve turistler bu sarnıçları
göremedi. Tahliye sarnıçlarının bir kısmı da Meclis binasının karşısındaki
Muhterem Efendi Sokak, 15 numarada bulunan Fazilet Neşriyat AŞ adlı bir şirket
tarafından kağıt ve hurda deposu olarak kullanılıyor.
İl Genel Meclisi binasının yeri İstanbul Valiliği tasarrufunda. Valilik
geçtiğimiz yıl Fatih İlçesi sınırlarında belirlenen bir arsa üzerine
yeni Meclis binasının inşası için planlama yaptı. İl Özel İdaresi bütçesinden
7 trilyon 600 milyar lira ayırdı. Fakat Anıtlar Kurulu büyük kamu binalarının
Tarihi Yarımada dışına taşınması gerektiği yönünde görüş bildirince
inşaatın yapımına başlanamadı.
Kültür ve turizmden sorumlu İstanbul Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı,
‘Yeni bina için birkaç arazi tespit ettik. Uzman arkadaşlarımız hangisini
uygun görürlerse orada binanın yapımına hızla başlayacağız’ diyor. İl
Genel Meclisi’nin yıkılmasının ardından Sultanahmet’e yaklaşık 3 bin
metrekarelik bir yeşil alan kazandırılmış olacak ve tahliye sarnıçları
ziyaretçilere açılacak.
Adliye Sarayının Altında Hazine Yatıyor
İbrahim Paşa Sarayı ile Binbirdirek Sarnıcı arasında kalan Adliye
Sarayı, deprem sırasında ağır hasar gördü. Taşıyıcı duvarlarında
derin çatlaklar oluşan yapının önceleri çelik taşıyıcılarla takviye
edilmesi düşünüldü. Kısmı bir tadilattan geçirilen binanın çatlakları
sıvalarla kapatıldı.
Kritik davalar sırasında sürekli eylemlere ve çatışmalara sahne olduğu
için çevredeki turizm esnafı ve sivil toplum örgütleri adliyenin başka bir
yere taşınması için defalarca başvuruda bulundu.
Adliye Sarayı’nın inşaatı sırasında birbirinden ilginç olaylar yaşanmıştı.
Ayasofya’nın karşısında bulunan eski adliyenin 1933’te yanmasının ardından
yeni bir bina yapılmasına karar verilmiş çalışmalar yıllarca sürmüş ve
araya İkinci Dünya Savaşı girince ertelenmişti. Yeni Adliye Sarayı için
1949’da bir yarışma açılmış, yarışmayı dönemin ünlü mimarlarından
Sedat Hakkı Eldem ile Emin Onat’ın birlikte çizdiği proje kazanmıştı.
Fakat proje düşünüldüğünden daha hacimli çıkınca İbrahim Paşa Sarayı’nın
bir bölümünün yıkılmasına karar verilmiş bu karar çok hararetli tartışmaların
yaşanmasına neden olmuştu. Ama bu tartışmalar sarayın bir bölümünün
yerle bir olmasına engel olamamıştı.
Temel kazısı sırasında ise ikinci bir sürpriz yaşanmış, yüzyıllardır
kayıp olan Bizans eserleri kazmaların keskin uçlarına takılıvermişti.
1958’de yapılan kazılar sırasında Ayia Eufemia Kilisesi, Lausos Sarayı ve
Hipodrom’un tribünlerinin bir bölümünün kalıntıları ortaya çıkmıştı.
415-420 yılları arasında inşa edilen sarayın içinde Bizans döneminde
antik eser koleksiyonu varmış. Daire şaklindeki kabul salonu 20 metre çapında
bir kubbe ile örtülü olan sarayın zeminini eşsiz güzellikte mozaik panoyla
kaplıymış. Kalıntılarda ortaya çıkan Ayia Eufemia Kilisesi ise 7. yüzyılda
yapılmış.
Başkan Topbaş, Adliye Binası’nın boşaltılmasından sonra uzmanların
da görüşüne başvurularak, tarihi eserlerin üstünde bulunan binanın
tamamen yıkılmasının ya da turizme hizmet vermesinin gündemde olduğunu söyledi.
Adliye Sarayı yıkıldığında İstanbul çok geniş bir arkeolojik sit alanı
ve yeni bir açık hava müzesi daha kazanmış olacak...
Talimhane 30 gün içinde yayalaştırıldı
Kadir Topbaş’ın Beyoğlu Belediye Başkanı olduğu dönemde planladığı
Talimhane Yayalaştırma Projesi 30 gün gibi kısa bir zamanda bitirilerek bugün
İstanbulluların hizmetine giriyor. Bir zamanlar Taksim Kışlası’nın talim
alanı olarak kullanıldığı için Talimhane adını alan ve içinde çok sayıda
turistik oteli barındıran bölgede beş cadde araç trafiğine kapatıldı. 6
trilyon liraya malolan çalışma kapsamında, tüm altyapı yenilendi. İlk kez
uygulanan bir sistemle, cadde ve sokaklara sekiz tane kırılmaz boru, tüm
binalara da üç boş altyapı borusu monte edildi. Böylece elektrik, telefon
gibi hatların döşenme ve arızalanması durumunda kaz-boz yapılmadan, döşemelere
zarar verilmeden altyapı çalışması yapılabilecek. Yollar granit plak
kaplama ve acil araç trafik sirkülasyonu için de granit küptaş ile döşendi.
Kullanılan doğal granit malzemesinin yüzde 95’i yerli. Taşlar; Ankara,
Alanya, Bergama, Erdek, Aksaray ve Bulancak’tan getirildi.
Çelik gergiler üzerine yerleştirilen kataner aydınlatma sistemi sayesinde
bölge gündüz gibi aydınlık olacak. Bölgenin 24 saat devrede olacak özel güvenliğini
işletme sahipleri karşılayacak.
Tapu Kadastro Eski Bir Saray Binası
Tapu Kadastro Bölge Müdürlüğü’nün bulunduğu bina, Sultanahmet’te
turizme kazandırılacak ikinci önemli yapı. Türk İslam Eserleri Müzesi’ne
dönüştürülen İbrahim Paşa Sarayı’nın bahçesi olan arazide 1881’de
inşa edilmiş. 150 metrekarelik merdiven sahanlığı mermer basamaklarla yükselen
dört katlı yapının altında Binans tonozlarının üstüne kurulmuş sarnıçlar,
ambarlar var.
Yüksek tavanlı yapının bünyesinde 120’ye yakın ofis odası bulunuyor.
Sultanahmet Camii ve Ayasofya Müzesi manzaralı olan eser, meydanın batı
cephesinin yaklaşık dörtte birini kaplıyor. Eski eser onarımı dikkate alınmadan
yapılan tadilatlar dolayısıyla oldukça hasar görmüş Tapu İdaresi’nin
konaklama merkezine dönüştürülmesi hedefleniyor. Başkan Topbaş, Adalet
Bakanlığı’yla bu konuda mutabık kaldıklarını, yeni bölge müdürlüğü
binasının inşa edilmesinden sonra Tapu İdaresi’nin boşaltılacağını söylüyor.
Hürriyet - Ersin
Kalkan
|