reklam

24 Haziran 2004 Perşembe
Ana Sayfa > Haberler

Kuvayı Milliye'nin valisi

Afyon Valiliği tarafından kentin tarihini ve kültür değerlerini tanıtmak üzere hazırlanan kitabın adı; 'Anadolu'nun Kilidi'... Şimdi bu kilidi açanlar, görkem ve kahramanlıklarla yaşanmış bir geçmişle karşılaşıyorlar...

''24 Ağustos 1922'de karargâhlarımızı Akşehir'den taarruz cephesi gerisindeki Şuhut kasabasına naklettirdik. 25 Ağustos 1922 sabahı da Şuhut'tan muharebeyi idare ettiğimiz Kocatepe'nin cenubu garbisinde (güneybatısında) çadırlı ordugâha naklettik. 26 Ağustos sabahı Kocatepe'de hazır bulunuyorduk. Sabah saat 05.30'da topçu ateşimizle taarruz başladı...''

Kurtuluş Savaşımızın ''Büyük Taarruz'' günlerini Mustafa Kemal Atatürk böyle anlatıyor Nutuk'unda...

Afyon Valisi Muzaffer Dilek de Şuhut ilçesindeki Hacıvelioğlu Konağı 'nın restorasyon çalışmalarını gösterirken ''işte Nutuk'taki karargâh'' diyor ve anlatıyor;

''Şefika Şafak Gürlü 'Evler Gazi Mustafa Kemal'i anlatıyor' adlı eserinde bu konağı da yazmıştı. Kültür Bakanlığı'yla anlaşarak onarımını üstlendik ve bir yıl içinde gördüğünüz bu duruma getirdik...''

Valinin ''gördüğünüz'' dediği heyecan verici durum ise şöyle:

Restorasyon neredeyse tamamlanmış. Ancak sadece müze niteliğinde yeni bir ''Atatürk Evi'' olmayacak. Şuhutluların da yararlanacağı ve çocuklara, gençlere, kadınlara kültür ve sanat ağırlıklı kursların verileceği bir ''halk eğitim yuvası'' na dönüşecek.

Böylece Gazi 'nin 24/25 Ağustos gecesi kaldığı ve Nâzım Hikmet 'in betimlediği şekilde ''Kocatepe'den Afyon Ovası'na doğru'' düşlerini ve planlarını kurduğu odayı ziyaret edenler, aynı mekânlarda ''Cumhuriyet aydınlanmasının'' sürdüğüne tanık olacaklar...

Bağımsızlığın panoraması
Konağın duvarlarında ise Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi 'yle işbirliği içinde ''Kurtuluş Savaşı Panoraması'' canlandırılıyor.

Prof. Dr. Aydın Ayan ve arkadaşlarının tabloları, yine Nâzım'ın Kuvayı Milliye Destanı 'ndan dizelerle birlikte yer alacak...

Örneğin girişteki duvarda ''...Ve, kadınlar'' tablosunu seyredenler, ''...ve kadınlar, / bizim kadınlarımız; / korkunç ve mübarek elleri, / ince küçük çeneleri, kocaman gözleriyle / anamız, avradımız, yârimiz...'' diyecekler...

Ya da ''Ayın Altında Kağnılar'' a bakanlar; ''Ayın altında kağnılar gidiyordu / Kağnılar gidiyordu, Akşehir üstünden Afyon'a doğru...'' yu okuyarak o günleri anacaklar. Üst kata çıkan merdivenlerde ''Yıldızlı Gece'' tablosunu görenler de; ''kayalıklarda şayak kalpaklı nöbetçi / okşayarak gülümseyen bıyığını, / seyrediyordu Kocatepe'den / dünyanın en yıldızlı karanlığını...'' o kahramanla birlikte yaşayacaklar...

Konakta ''Büyük Taarruz'' salonu için hazırlanan ''26 Ağustos-Bu Memleket Bizim'' in karşısında duranların belki de artık yüksek sesle okuyacakları dizeler ise ''Dört nala gelip Uzak Asya'dan / Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan / bu memleket bizim...''

Şuhut'taki restorasyon çalışmasını böylesine ''yürek dolusu'' izlenimlerle inceledikten sonra Afyon'a dönerken sordum;

''- Size artık Kuvayı Milliye'nin Valisi diyebilir miyiz?''

''- Torunu deseniz de olur... Dedem, İsmet Paşa (İnönü) Kurmay Başkanıyken askermiş. 1914'ten 1923'e kadar... tam dokuz yıl...''

Dedesi Çapan Dilek ya da Kuvayı Milliyeciler arasındaki lakabıyla ''Uzun Çapan'' da torunları arasında Muzaffer'e özel bir sevgi beslermiş. Kim bilir belki de şimdi bulutların arasından Şuhut'taki ''Kurtuluş Savaşı panoramasını'' seyredecek ve yine onur duyacak...

İscehisar'da emeğin şenliği
O gün yine Afyon'un tarihi İscehisar ilçesinde 4 yıldır düzenlenen ''Mermer ve El Sanatları Festivali'' ne de katılma olanağı bulduk... Ünlü ''Afyon mermeri'' nin beşiği olan bu ilçemiz, Roma döneminden bu yana aynı ocaklarıyla uygarlıklara hizmet veriyor.

Belediye Başkanı Ceylan Kılınçaslan , amaçlarının bundan böyle ''heykel sanatına'' da katkıda bulunmak olduğunu belirtti. Afyon Valisi Muzaffer Dilek'in önceki Şanlıurfa Valiliği döneminde ''sevdalısı'' olduğu Halfeti'deki çalışkan kaymakamı Sıtkı Öcal da şimdi bu ilçenin yöneticisi olarak dedi ki: ''Antikçağlardan günümüze insan emeğinin ürünlerini bezeyen mermerimizi sadece ekonomik bir kaynak olarak değil, kültürel bir değer olarak da değerlendiriyoruz...''

Kaymakamın bu sözlerini doğrulayan Halk Eğitim Merkezi çalışmalarına ait sergide ise doğal renklerindeki mermer parçalarıyla yapılan ''mozaik tabloları'' hayranlıkla izledik ve yine İscehisar'a dikilmek üzere Valiliğin girişimiyle hazırlanan ''Mermer İşçisi'' heykelinin maketi üzerinde konuştuk. ''Alınterinin sanata dönüşmesini'' kutsayanları kutladık ve kucakladık...

Eski hükümet konağı
Vali Muzaffer Dilek, Afyon'da çok sayıda kültür ve koruma projesini de ardı ardına ve hızla gerçekleştiriyor. ''Karahisar Kalesi'' ni seyreden Millet Hamamı -mülkiyeti belediyeye ait olmasına rağmen- kurtarılarak mahalle halkının kullanacağı bir ''semtevi'' haline getiriliyor. Eski Afyon konaklarından biri daha Yerel Yönetimler Evi oluyor. 1920'lerin tanığı ''Kadınana İlköğretim Okulu'' , tarihi ''Afyon Lisesi'' , eski ''Bedesten'' ve kentin ticaret tarihine ışık tutan ''Taşhan'' da koruma projeleri arasındalar.

Sadece bu yıl için tam ''bir trilyon'' lirayı restorasyonlara ayıran Muzaffer Dilek'in tek üzüntüsü ise eski Hükümet Konağı 'nın 1970'lerde yıkılarak, yerine şimdiki sözde ''çağdaş'' (!) yapının dikilmiş olması.

Kuvayı Milliye'nin Valisi 'ne, bu kültür yoksunu yapıyı yıkarak tarihi konağı yeniden kente kazandırmasını öneriyoruz. ''Gülümsemesinden'' ise eğer zamanı yeterse, bu uygarlık örneğini de Afyon'a armağan edebileceğini anlıyoruz...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Haziran 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06
07 08 09 10 11 12 13
14 15 16 17 18 19 20
21 22 23 24 25 26 27
28 29 30
diğer aylar için tıklayın

Mimarlar, peyzaj mimarları, şehir plancıları, iç mimarlar meslekleri ile ilgili genel konuları bu bölümde tartışabilirler.

Arkitera.com/forum

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz