Göz
göre göre

Fotoğraf: Ulaş Yıldız
|
Batılıların,
'Asya'nın tatlı suları' dediği Küçüksu ve Göksu arasındaki geniş
çayırlık, iskelesi, çeşme meydanı ve mesiresiyle İstanbulluların gözdesiydi.
|
Asırlarca meşhur birer mesire yeriyken birkaç yıl içinde atıksu oluğu
halini alan Göksu ve Küçüksu, eski günlere dönmek için arıtma projesinin
bitmesini bekliyor.
Güzellikleri şarkılara konu olan Küçüksu ve Göksu dereleri, artık Boğaz'a
taşıdıkları atıksuyla konuşuluyor! Kimi bölgeleri bataklığı andıran
dereler, çevre sakinlerini de pislik ve kokuyla isyan ettiriyor.
Mahallelinin şikâyeti, Küçüksu Ön Arıtma Tesisi'nin bir türlü
bitmemesi. Mahalle sakinleri 1999 yılında ihaleye çıkan tesis için bir yıldır
hiçbir çalışma yapılmadığını söylüyor. Belediye yetkililerinin verdiği
bilgiye göre ise Küçüksu Deresi'nde kamulaştırmadan kaynaklanan sorunlar
var, Göksu Deresi'yle ilgili proje ise 2002 yılında Anıtlar Kurulu'ndan çıktığı
halde henüz bölgede herhangi bir çalışma başlatılmış değil.
Asya'nın tatlı suları
Batılıların 'Asya'nın tatlı suları' diye nitelendirdiği Küçüksu ve Göksu,
100 bin yıl öncesine dayanan yaşam izleriyle, her zaman göz önünde olmuş.
18. yüzyılda 'Kandil Bahçesi' olarak padişahın has bahçelerinden biri sayılan
Küçüksu ve Göksu 4. Murat'ın 'Gümüş Selvisi' oldu.
İki dere arasında kalan çayır alan ise iskelesi, çeşme meydanı ve
mesire alanıyla İstabulluların hep ilk tercihleri arasındaydı. Zamanın 'yüksek
sosyetesi'nin sandal sefalı eğlencelerine sahne olan Küçüksu ve Göksu'nun
kaderi, 1960'lı yıllarda tersine döndü. Bölge bu dönemde başlayan yoğun
yapılaşmayla birlikte giderek bataklık görünümüne büründü.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise 1999'da Küçüksu Atıksu Ön Arıtma
Tesisi ve Deniz Deşarjı Projesi için harekete geçti. Projeyle 13 bin 894
metrelik Küçüksu ve 4 bin 457 metre uzunluğunda ki Göksu derelerinin ıslah
edilip eski kimliklerine kavuşturulması hedefleniyordu. Ama 2001 yılında gerçekleştirilen
ihalenin ardından toplam 15 ayda tamamlanması planlanan ıslah çalışması tıkandı.
Tepelerden aşağıya...
Küçüksu sakinlerinden Ferdi Kalaycı Aydın, yıllar öncesinde suyu kaynatılıp
içilen, balıkların kaynaştığı Küçüksu'nun bataklıktan beter olduğunu
söyleyerek, "Yıllardır pis kokuyla yaşıyoruz. Sivrisineklerin sayısı
arttı. Belediye arıtma tesisi yapıyor. Ama son dönemde çalışmalar da
durdu. Sel oldu mu yollara taşıyor. Artık halledilsin bu iş" dedi.
Balık restoranlarıyla çevrili Göksu Deresi'nin yanı başında doğup büyüyen
İshak Kaptan, 1950'lerde Göksu'ya girip yüzdüklerini, hatta balık tuttuklarını
anlattı. Eskiden derenin kaynağına kadar kayıkla gidilebildiğini söyleyen
Kaptan, "Tepelere yapılan evlerin, Kavacık'ın kanalizasyonu buralara akıtıldı.
Dere bu hale geldi. Pis kokuyor, ne yapalım burnumuz alıştı. Teknelerimizi
yine de Göksu'ya demirliyoruz" diye konuştu.
Çalışma ne aşamada?
150 milyon dolara mal olan ve 1 milyon 400 bin kişiye hizmet verecek
kapasitedeki Küçüksu Ön Arıtma Tesisi ve Deniz Deşarjı tesislerinde Ümraniye,
Beykoz, Üsküdar ve Çekmeköy'den gelen kanalizasyon suları arıtılacak. İSKİ
Genel Müdürü Dursun Ali Çodur, Küçüksu Ön Arıtma Tesisi ile Göksu arasındaki
bağlantı tüneli çalışmalarının devam ettiğini belirterek, "Göksu'daki
atık suların toplanacağı mazhap ile bağlantı tüneli tamamlandıktan sonra
derenin ıslah çalışmaları başlayacak. Bölgedeki sorun kamulaştırma"
dedi. Kamulaştırma sorunu çözülürse iki yıl içinde Küçüksu Deresi'nin
eski günlerine kavuşacağı belirtiliyor.
Göksu ve Küçüksu'daki projeleri hazırlayan Yalçın Emiroğlu Mimarlık
Dekorasyon ve İnşaat Ltd. Şti. yetkilileri, Anıtlar Kurulu'ndan 2002'de onay
çıktığını ancak inşaat projelerinin ihalesinin yapılmadığını söyledi.
Göksu'nun üzerine gölet yapılacak
Islah çalışmalarının tamamlandığında Göksu ve Küçüksu
derelerinin çevresinde toplam 2 milyon 974 bin metrekare alanın yeşil alan ve
sosyal alan olarak düzenlenmesi hedefleniyor. Plana göre, Küçüksu deresi
boyunca 50 ve 150 metre aralarla çocuk ve oyun alanları, açık hava
sergileri, sinemalar yapılacak. Geri kalan yeşil alanlar piknik alanı olacak.
Göksu Deresi'nde ise eskinin ünlü sandal sefalarının yeniden canlandırılması
isteniyor. Göksu Deresi'nde, derenin 1600 metre iç kısıma kadar sandallarla
gidilebilecek. Bitiş noktasında ise bir gölet yapılacak ve burada su oyunları
düzenlenecek. Gölet üzerine bir de şark kahvesi inşa edilecek. Derenin güney
kesimlerinde kaya bahçeleri, su çiçekleri, birçok bitki türünün
sergilendiği alanlar olacak. Küçük bir hayvanat bahçesinin de yapılacağı
Göksu'nun daha yukarı bölgelerinde spor tesisi inşa edilecek.
Her iki bölgede de alışveriş merkezleri bulunacak.
Radikal - Ulaş Yıldız |