Modern cami
külliyeleri daha çok ticarete hizmet ediyor
Osmanlı döneminde kültür merkezi olarak inşa edilen camilerin yerini, özellikle
zemin katları getirecekleri gelire göre tasarlanmış camiler almaya başladı.
Birçok caminin altında galeri, manav, terzi, kuaför vs. dükkanları
bulunuyor. Cami dernekleri, bunun cami giderlerini karşılamaya yönelik olduğunu
söylerken; Diyanet tablodan rahatsız. Diyanet, şahıs, vakıf ve dernekler
tarafından inşa edilen camilerin uygun niteliklere sahip olmadığını
savunuyor. Diyanet'e göre inşaat, derneklerin talepleri ve ustaların
becerisine göre şekilleniyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın teknik elemanlarınca hazırlanan
standart cami projelerinde, kütüphane, sergi salonu, konferans salonu, imam
evi, spor odası, sağlık ocağı, çay ve dinlenme salonu, Türk-İslam kültür
ve sanatları eğitim atölyesi, gasilhane, morg, Kur'an eğitim odası
bulunuyor. Beyazıt Camii ve Külliyesini Koruma Kurulu Müdürü Adil Sarmusak,
günümüzde cami altlarında veya etrafındaki işyerlerinin daha çok cami
ihtiyaçlarını karşılamak için kiraya verildiğine dikkat çekiyor.
Sarmusak, yardımların kesilmesinin yanı sıra her zaman cemaatten para
toplamanın verdiği mahcupluğun da boş yerlerin kiraya verilmesinde etkili
olduğunu söylüyor. Sarmusak, günümüzdeki cami projelerindeki değişimin
de bu düşünceden kaynaklandığına dikkat çekiyor. Sarmusak, “Bir caminin
kütüphanesi ile birlikte bir çayhaneye sahip olması önemlidir. Caminin
etrafında yapılacak ilk iş kütüphanelerdir. Bu kütüphaneler, sadece dini
kitaplar değil edebiyat, tarih, sanat eserlerinin de bulunduğu kitaplardan oluşmalıdır.
Eğer bir camide bütün yerler işyeri olarak kiraya verilip okuma salonlarına
yer bırakılmıyorsa bu yanlış bir uygulamadır.” değerlendirmesinde
bulundu. Emekli Beyazıt Camii başimamı Niyazi Baysal cami mimarisinde görülen
değişikliğin tecrübeler sonucunda ortaya çıktığına işaret etti. Cami bünyesindeki
işyerlerinin kiraya verilmesinin olumsuz bir durum olmadığını belirten
Baysal, gelirler açısından okuma salonlarının olduğu bir camide boş
yerlerin kiraya verilerek buradan elde edilen gelirlerin cemaatin karşılayamadığı
giderlerde kullanılmasının normal olduğunu kaydetti.
Osmanlı dönemi cami mimarisinin en belirgin sembollerinden olan sultan
camileri (Fatih, Beyazıt, Şehzade, Süleymaniye ve Sultanahmet) de külliyeleri
ile birlikte inşa edilmiş. Han ve hamam gibi işyerleri ise camilere yakın
yerlerde yapılmış.
Zaman - Ömer Sarı |